Cumhurbaşkanı Erdoğan Kiev’de Ukrayna askerlerini selamladı.
Kiev’de verilen o selam Moskova’da hemen karşılık buldu.

Esed rejimi İdlib’de sivilleri katlederken, Türk askerine de saldırdı, 8 şehit verdik.
Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’daydı.

Esed rejimi Suriye’de özellikle de İdlib’te Rusya’nın izni, bilgisi olmadan bir tarlaya bile giremez.
Katliamların hemen hemen hepsinde Rusların da payı var.

Rusya diyor ki, “İdlib bizim için çok kritik, oradaki teröristlerin temizlenmesi lazım”.
10 bin terörist varsa, milyonlarca da sivil var.
Bir terörist için bin sivili öldürmekten geri durmuyorlar.
Katliam olunca yüz binlerce kişinin kaçacağı tek yer Türkiye oluyor, bu da yoğun bir göç akını demek.
Yani İdlib, Ruslar için ne kadar kritik ve önemliyse Türkiye için de en az o kadar mühim bir yer.

Zaten bu yüzden Astana ve Soçi süreçleri yapıldı.
Bu süreçler son saldırıdan önce tıkanma noktasına gelmişti.
Şimdi çökmek üzere.
Türkiye ile Rusya bu işbirliğine devam edeceklerse Astana’nın da Soçi’nin de güncellenmesi kaçınılmaz.

Ukrayna’da 2014’e kadar Rus yanlısı iktidar vardı.
Batı destekli yönetim değişikliyle Ruslarla Ukraynalılar büyük krize girdi.
O süreçte Türkiye, Ukrayna ile ilişkilerini arttırdı.
Ruslara göre Ukrayna büyük tehdit.
Türkiye ise hem Rusya’nın stratejik ortağı hem de Ukrayna’nın yanında.

Kırım’ın ilhakını reddeden Türkiye, Ukrayna ile ilişkilerini ekonomiyle sınırlamadı.
Askeri anlamda da işbirliğine gitti.
Teknoloji transferi konusunda adımlar atıldı.
Bunlar Rusların canlarını sıkan işlerdi.
Tıpkı Ukrayna kilisesinin Rus Ortodoks kilisesinden İstanbul’daki törenle ayrılmasında olduğu gibi.

İdlib’teki hain saldırının olduğu gün Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna’daydı.
Kiev’de Ukrayna askerlerini “Ukrayna’ya zafer” veya “Şan olsun Ukrayna’ya” anlamına gelen sözlerle selamladı.
Bu selam 2018’den beri Ukrayna’da resmi olarak uygulanıyor.
Erdoğan’ın ifadesiyle bizdeki “merhaba asker” gibi bir şey.

Ama Ruslar buna da kıllandı.
Çünkü “Ukrayna’ya zafer”, 2014’teki olaylar sırasında Rusya’ya karşı ayaklanan Ukraynalı milliyetçilerin kullandığı selamdı.

Erdoğan da Kiev’i ziyaret eden bir çok lider gibi aynı selamı verince, Moskova’dan tepkiler geldi.
Rusların ünlü siyasi uzmanı Sergey Markov, "Slava Ukraine!" selamının Moskova'ya karşı meydan okuma olarak algılandığını vurguladı.

Rossiya kanalının sunucusu, gazeteci Olga Skabeyeva sosyal medya hesabında söz konusu videoyu paylaşarak, "Türkiye Cumhurbaşkanı'na burada Rusya'da her şeyi gördüğümüzü ve duyduğumuzu söylemek istiyorum" dedi.

Vladimir Solovyov adlı Rus gazeteci, Erdoğan’ın verdiği selamı, daha önce Kiev’i ziyaret eden Almanya Başbakanı Merkel’in vermediğine dikkat çekti.

Türkiye’nin bu dönemde iki önemli dış politika başlığı var. Biri Suriye diğeri Libya.
İkisinde de Rusya ile hem anlaştığı hem de anlaşamadığı konular mevcut.
Bunların dışında S400, Nükleer santral ve doğalgaz transferi gibi projelerde ortaklıklar söz konusu.

Rusya, Türkiye için “her şey” demek değil.
“Hiçbir şeydir” de asla denilemez.
Bu durum onlar için de öyle.

2015’teki uçak krizinde gördük, iki taraf da o süreci bir an önce aşabilmek için ellerini taşın altına koymuşlardı.
Neticede ABD’nin bölgede oluşturduğu her denklemin karşısında Türkiye ile Rusya’nın birlikte olduğu kefe, karşı bir denge unsuru demek.
Ruslar, bu dengeyi asla yerle yeksen etmek istemiyorlar.