Darbe-Medya ezberini ilk bozan TV'nin adıdır Kanal 7
- GİRİŞ10.05.2020 08:51
- GÜNCELLEME12.05.2020 08:41
Türkiye'nin tarihi darbelerle, Kanal 7'nin tarihi de darbe ve darbe girişimleriyle mücadelelerle doludur.
Darbe ve medya bir bütündür.
Çoğu darbelerle medya darbecilerin sesi olmuştur.
1960, 1971, 1980 hep böyledir.
Bu ezberi bozan ilk yayın organı Kanal 7'dir.
28 Şubat'a tek başına direnen televizyondur.
17-25 Aralık darbe süreçlerinde Kanal 7 medya grubu ilk gününden itibaren FETÖ teröristlerinin yargı yoluyla darbe girişimlerine karşı dimdik ayakta durdu.
15 Temmuz'u anlatmamıza bile gerek yok.
Kanal 7 ve Ülke TV, daha ilk dakikasında darbeyi terse çevirmek için hiç bir hesap gütmeden tüm gücünü ortaya koydu.
Bir çok kişi kaçacak yer arayıp, sudaki bulanıklığın geçmesine beklerken, Turgay Güler, Hasan Öztürk Ülke TV ve Kanal 7 canlı yayınında darbecilere meydan okudu.
Onlar stüdyodayken medya grubumuzun patronları olan abilerimiz kamera arkasında, darbenin püskürtülmesi için canlarını siper etti.
Dahası FETÖ denilen darbeci terör örgütünün Türkiye'deki ilk hedeflerinden biri olmuştur Kanal 7.
Henüz daha 2012'deki MİT saldırısı, 2013'teki 17 Aralık, 2016'daki 15 Temmuz darbe girişimleri olmadan önce, 2011 yılında FETÖ teröristleri, Kanal 7'yi kumpas davalarla mahkum etmeye kalkmıştır.
Gerçekler böyleyken bir kaç gündür trollerin saldırısı var, Kanal 7 Medya Grubuna.
Onların kim olduğunu biliyoruz.
Tamamı "beni neden ekrana çıkarmıyorsunuz" diye her fırsatta boy gösterip, düşmanlık yapan tipler.
Onlara laf söylemeye bile değmez.
Bizim mücadelemizi Allah biliyor, bu yeter.
Şimdi gelelim darbe meselesine.
Darbe için illa tank ya da savaş uçağı gerekmez.
Darbe sokakların karıştırılmasıyla da olur.
Önce sokaklar kaosa sürüklenir ardından darbe şekillenir.
Bu bazen tankla bazen muhtıralarla bazen ele geçirilmiş yargı yoluyla gerçekleştirilir.
Darbe söylentilerini çıkaranların amacı da böyle bir darbenin yolunu açmak.
Yani sokakları karıştırıp, hangi taraftan olursa olsun şiddete mahal vermek.
O nedenle yayınımızda bir konuğun "biz ailecek donanımlıyız, şu kadar kişiyi götürürdük, sitemde 3-5 kişi var, listem hazır" şeklindeki sözleri amacından sapmıştır.
Mesaj darbecilere karşı tıpkı 15 Temmuz'daki gibi dik durmaktır, elbette. Bundan şüphemiz yok. 15 Temmuz'da darbeye kalkışan üniformalı teröristlerdi, onların karşısına dikildi bu halk, yine olursa yine dikilir, Kanal 7 medya grubu da en önden gider.
Ama birilerini de birilerinin iddiasıyla "bu darbecidir, bunun katli vaciptir" diye hedef gösteremeyiz. Bu tür şüpheliler için yapılacak olan yargıya, adalete, emniyete başvurmaktır, televizyon ekranında anlatılacaksa da adabı usulüyle izah edilmelidir.
Aksi halde darbe için el avuşturanların ekmeğine yağ sürüleceği aşikardır.
İşte Kanal 7 Medya Grubu böyle bir durumu tasvip etmemiştir.
Ve tasvip etmediği bir durumun kendi ekranında yaşanmış olmasından dolayı da özür dilemiştir.
Televizyonculuk hele ki içerisinde bulunduğumuz süreçte terörist trol faaliyetleri ile çıkarcı trollerin cirit attığı bir dönemde bıçak sırtı maharet isteyen bir meslektir.
O nedenle herkes de her konuyla ilgili televizyon ekranlarına çıkarılmamalıdır.
Ekrandaki sunucunun da konuğunun da en azından işledikleri konularda ehliyet sahibi olmaları gerekmektedir.
Yoksa darbecilerden korkmak, kaçmak vs gibi bir konu asla ve asla söz konusu değildir, olamazdır da.
Dedim ya Kanal 7'nin tarihi darbecilere kafa tutmakla doludur, açın bakın arşivleri tekrar tekrar izleyin, bizim arşivimiz her zaman için anlık olarak internette rahatlıkla bulunup, takip edilebilmektedir.
Sadece darbeciler de değil Filistin'deki hukuksuzluğa da dünyanın en uzak coğrafyasındaki adaletsizliğe de meydan okuyup, 1994'ten beri her zaman için yer yüzündeki tüm mazlumların sesi olmayı başarmış bir yayın grubudur, Kanal 7 Medya.
Yıllardır bir çok evde "bizim televizyon" diye adlandırılan Kanal 7, 1994'te tek başına çıktığı yolunda bugün 2 televizyonu, radyosu, haber siteleri, sosyal medya kanalları ve milyonlarca izleyicisiyle dimdik ayaktadır.
26 yıldır Türkiye'de hiç bir medya grubunun hedef olmadığı saldırılara uğramış, 28 Şubat'ın MGK kararlarında düşman ilan edilmiş, FETÖ'nün kumpaslarına maruz kalmış, badirelerin her türlüsüne hedef olup, çok şükür tüm bu badileri de atlatmıştır.
Bugün ise üç beş trolün sosyal medyada ağzına sakız olup, kimselere pabuç bırakmadan Hak yolunda yürümeye devam edecektir.
Yorumlar3