Dün gece peş peşe çok ama çok iki acı haber aldık.
Markar Esayan’ın vefat haberiyle sarsıldık hemen ardından Ermenistan’ın Gence’de sivillere yönelik hain saldırısıyla kahrolduk.

Ermenistan bunu artık sıkça yapıyor.
27 Eylül’den itibaren sistematik olarak sivilleri hedef alıyor.

Halbuki savaşın olduğu alan Dağlık Karabağ ile sınırlı.
Azerbaycan işgal altındaki Karabağ’da adım adım ilerliyor.

Ermenistan ne yapıyor, peki?
İşgal ettikleri Karabağ’ı yani savaşın olduğu cepheyi bırakıp, Azerbaycan şehirlerine, direkt sivillere saldırıyor.

Çünkü Karabağ’daki işgali sürdürecek dermanları yok.
Tek çareleri dışardan askeri müdahale olmasını sağlamak.

Bunun için önce Tovuz sonra Gence’deki enerji geçiş noktalarını hedef aldılar.
Vurdukları hatlar, Avrupa’ya doğalgaz taşıyan noktalardı.
Bu açıkça, Batı’ya verdikleri “bana acil yardıma gelin yoksa size giden enerjiyi bloke ederim” mesajıydı.

Tutmadı, işe yaramadı.
Sonra ne yaptılar?
Rusya’dan yardım istediler.
Moskova bunun olamayacağını teknik bir dille izah etti “çatışma Karabağ’da oluyor, orası Ermenistan’ın resmi toprağı değil, oraya müdahale edemem” dedi.

Ermenistan ise sivillere yönelik saldırıları sistematik hale getirdi.
Amacı Azerbaycan’ın sinir uçlarına dokunup, Azerbaycan’ı tahrik edip, Azerbaycan’ı Karabağ’ın dışında Ermenistan topraklarına yönelik saldırı gerçekleştirmeye zorlamak.

Bu olduğu takdirde Kolektif Güvenlik Anlaşmasının ilgilini maddesi devreye girmiş olacak.
Yani tıpkı NATO’da olduğu gibi Azerbaycan’ın yer almadığı bu güvenlik grubunda, üyelerden birine yönelik saldırı olduğunda diğer üye ülkelere direkt askeri müdahale hakkı doğuyor.
Ermenistan, Azerbaycan’ın sivillerini vuruyor ki, Azerbaycan karşılık versin, bu sayede de Rusya askeri müdahaleye kalkışsın.

Ermenistan’ın Nahçıvan’a yönelik saldırısında da benzer hedef var.
Türkiye, garantör ülke.
Nahçıvan’a yönelik saldırıyla Türkiye’yi de savaşın içine sokmak istiyor.
Böyle olsun ki, hem Rusya Azerbaycan’ı işgal etsin hem de Türkiye ile sahada direkt karşı karşıya gelsin.
Erivan’ın aklından geçenler, aynen böyle.

MARKAR ESAYAN’LA İLGİLİ ÇOK ÇARPICI BİR KAÇ DETAY
27 Eylül’de başlamıştı, Ermenistan saldırıları.
Markar Esayan bir süredir rahatsızdı, son günlerde durumu iyice ağırlaştı.
Son köşe yazısını 26 Eylül’de kaleme almıştı.
1 gün sonra Ermenistan’ın saldırıları başladı.
Bunu yazacak, bu meseleye değinecek halde değildi.
Ve son nefesini verdi.

Markar Esayan vefat edince “oh” çekenlerin olduğunu da gördük, ne yazık ki.
Ne de olsa Ermenistan, Azerbaycan’a saldırıyor, Ermenistan Türkiye’ye her türlü düşmanlığı yapıyor ya, Ermeni asıllı Türk vatandaşı Markar ölünce, onlara da gün doğmuş oldu.

Ama yanlış hesap yaptılar.
Çünkü şayet gücü yetseydi de yazabilseydi, 27 Eylül’den itibaren Ermenistan’ın sivillere yönelik saldırılarını Markar Esayan da tıpkı tüm Türkiye gibi en içten duygularıyla kınardı.
Şayet ömrü yetseydi, dün geceyi görebilseydi, Gence kentindeki o hain Ermenistan saldırısıyla biz nasıl öfkelenip, üzüldüysek o da aynı tepkiyi verir, aynı hisleri yaşardı.
Tıpkı daha önce yaptığı gibi.

SOYKIRIM YALANINA KARŞI DURDU, KARABAĞ’IN İŞGAL EDİLDİĞİNİ SAVUNDU
Türkiye sevdasını, PKK’ya yönelik mücadelesini, FETÖ’ye yönelik savaşını bir kenara bırakın.
Markar Esayan, soykırım iddialarını sahiplenmeyen bir Ermeni asıllı Türk vatandaşıydı.
Markar Esayan, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu, Karabağ’ın Ermenistan işgali altında olduğunu söyleme cesareti gösteren Ermeni asıllı bir Türk vatandaşıydı.

HDP’Lİ GARO PAYLAN: “MARKAR’IN ERMENİ OLMASININ BENİM İÇİN HİÇBİR ÖNEMİ YOK”
Bu yüzden eski arkadaşı Garo Paylan’ın hedefi oldu.
PKK destekçisi HDP’nin milletvekili Paylan, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasında Ermenistan’ı savunacağım derken, Türkiye’yi ABD’ye bile şikayet etmekten geri duymayan biri.
Kendi gibi düşünmüyor, kendi gibi Türkiye’ye saldırmıyor diye, Markar Esayan’ı bir çok kez sert sözlerle eleştirdi hatta “Markar’ın ermeni olmasının benim için hiçbir önemi yok” dahi dedi.

ERMENİ İŞGALİNİ KABUL ETTİ DİYE ERMENİ VEKİLİN SALDIRISINA UĞRADI
Markar Esayan, Türkiye sevdalısıydı, hepimiz gibi dertli bir adamdı, dava adamıydı, adam gibi adamdı.
Bu yüzden kendisi gibi düşünmeyen Ermenilerin hedefi oldu.
Markar Esayan 26 Ocak 2016’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik işgalini ve saldırılarını içeren raporu destekledi ve o rapora “evet” oyu verdi.
Salonda bulunan Ermenistan milletvekili Naira Zohrabyan çılgına döndü.
Zohrabyan; Markar Esayan’a “sen nasıl Ermeni’sin, nasıl olur da Azerbaycan’ı haklı bulursun” diyerek küfür ve hakaretlerle saldırıya geçti. Esayan’ı “bunun hesabını vereceksin, yaptığın yanına kalmayacak” sözleriyle tehdit etti.

Evet acı bir geceydi.
Hem Markar’ı kaybettik hem Gence’de sivil bir katliamı iliklerimize kadar hissettik.
Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın başı olsun.