Zafer büyük, mimarı Türkiye.
Ama öyle bir sunuldu ki, sanki tek kazanan var o da Rusya.

9 Kasım akşamından bu yana Karabağ’daki anlaşmanın detaylarına takılıyoruz.
Birileri kasten ve ısrarla oraya odaklanıyor.
“Azerbaycan, topraklarını geri aldı, almasına ama Ruslar da bölgeye girdi”.

Evet Rusya barış gücü adı altında Karabağ’a asker yığıyor.
Daha ilk gün ilk saat Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ilan etti, “Türk askeri de olacak” dedi.

Ama Aliyev’in sözlerine değil de Moskova’dan gelen açıklamalara itibar edildi.
Rusya önce “Karabağ’da sadece Rus askeri olacak, Türk askeri konuşulmadı” dedi.

Manzara şuna dönüştü, “Türk askeri olmayacak bölge sadece Rusların kontrolüne bırakılacak”.
Bir konuda anlaşılmayan bir şey varsa ve bunu sadece Moskova’ya sorarsanız, alacağınız cevap her zaman için böyledir, bu algı tipik bir Rus propagandasıdır.

Neticede Cumhurbaşkanı Erdoğan tane tane izah etti, “Türk askeri de olacak, Ruslar hangi anlayışla yer alacaklarsa, Türkiye de aynı anlayışla yerini alacak” dedi.

Daha sonra Rusya bir açıklama daha yapmak zorunda kaldı. Bu kez “evet Türk askeri de olacak ama onlar Azerbaycan’da konuşlanacaklar” denildi.

Bir büyük zafer, bir büyük başarı hikayesi ancak bu kadar itibarsızlaştırılmaya çalışılabilir.
Bunu Rusya yapıyor ama Türkiye’de de öyle bir Rus bakış açısı var ki, bunun içerisinde katıksız Rus propagandası yapanlar ve katıksız Erdoğan düşmanları yer alıyor, onlar da direkt böyle yorulmuyor, kafa karıştırıyor sanki Türkiye uğraştı etti, Azerbaycan’a destek verdi ama tüm parsayı Putin biz ise havayı aldık diye bir senaryo şekillendiriyorlar.

Yok öyle bir şey.
Türk askeri artık Kafkasya’dadır.
Güney Kafkasya dediğimiz yer, Ortadoğu’dan, Doğu Akdeniz’den ayrı okuyamayacağımız bir coğrafyadır.
Türkiye nasıl Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, Doğu Akdeniz’de yer alıyorsa aynı şekilde Kafkasya’da da yerini almıştır.

Herkes Rusların, uçaklar dolusu askerleri Karabağ’a indirirken görüntülerini yayınlıyor. Rusların amacı zaten bu, dünyaya hava basmak, onlar yıllardır her şeyi böyle yönetiyor, o asker videolarını da büyük bir keyifle servis ediyorlar.

Ama şunu unutmayalım. Rusya, 30 yıldır çözümsüzlük üzerine kurduğu bir statükoyla hem Ermenistan’ı hem de Azerbaycan’ı bir güzel idare ediyordu. Türkiye’nin Karabağ hamlesiyle bu statüko yerle bir oldu.

Rusya yılladır zaten istese Karabağ’a asker konuşlandırabilirdi. Ama gerek duymuyordu. Türkiye’nin hamlesiyle baktılar ki, kurdukları düzenek yıkılmış, apar topar asker göndermeye başladılar ve düne kadar tek başlarına sahip oldukları coğrafyayı, Türkiye ile paylaşmak noktasına geldiler.
Altını kalınca çizelim, “Türkiye Rusların mahallesine girmiştir ve orada artık kalıcıdır”.

Karabağ zaferi çok ama çok büyük bir zaferdir.
Sadece Azerbaycan’ın 30 yıldır işgal altında olan topraklarını geri kazanmasıyla sınırlı kalan bir zafer değildir.
Türkiye açısından da tarihi bir zaferdir.
Çünkü Türkiye tıpkı Ortadoğu’da olduğu gibi artık Kafkasya’da da hem siyasi hem de askeri bir aktör, belirleyici unsur, yön verici bir güç olmuştur.

Karabağ zaferinin Türkiye açısından bir diğer kazanımı da, şudur.
Ermenistan’ın sınırımıza oturtulmasıyla oluşan ve Türkiye’nin Azerbaycan’la arasındaki kara bağını koparan proje sonlanmıştır.
Türkiye’den Nahçıvan’a oradan da Karabağ ve Azerbaycan’a uzayan bir koridor açılacaktır.
Bir karayolu ya da en azından bir demiryolu hattıyla Türkiye’den Bakü’ye tek vesaitle gidiş-geliş imkanı sağlanmasının önü açılmıştır.

Karabağ zaferi, Türkiye açısından, tüm dünyanın krizde olduğu bir süreçte, kazanılan çok ama çok büyük bir başarıdır, Türkiye’ye Kafkasya kapıları açılmıştır, Türkiye’nin yıllardır hayali olan Türki Cumhuriyetlerle bağlantısı teminat altına alınmıştır.