10 Şubat’ta Irak’ın kuzeyinde Gara harekatında PKK teröristleri 13 sivil Türk vatandaşını şehit etti.

15 Şubat’ta yani saldırıdan 5 gün sonra ABD’den PKK’yı suçlayan bir taziye mesajı geldi.

15 Şubat gecesi önemli bir olay daha yaşandı. Erbil’deki havalimanı ve ABD üssüne saldırı yapıldı, Amerikan askerleri ve personelden ölenler oldu. Saldırıyı gerçekleştiren Irak’taki İran destekli teröristlerdi.
15 Şubat gecesi eş zamanlı olarak Sincar’da PKK ile birlikte hareket eden İran destekli terör grupları, olası Sincar operasyonu konusunda bölgedeki Türk askerlerine yönelik tehdit mesajları yayınladı.

6 Kasım 2018’de ABD, PKK terör örgütünün elebaşları Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın başına ödül koymuştu.

14 Nisan’da ABD’nin Ankara büyükelçisi 2,5 yıl önce alınan o kararı hatırlatan bir mesaj yayınladı.
“Hatırlatma” başlığıyla PKK elebaşlarının yerini bildirenlere para ödülü verileceğinin altını çizdi.

ABD elçiliğinin o hatırlatma mesajının akşamında Irak’ın kuzeyinde Erbil’deki havalimanı ve ABD üssünün bulunduğu bölgeye yine bir saldırı gerçekleştirildi. 2 Amerikan askeri yaralandı.

Erbil’de ABD üssünün vurulduğu dakikalarda Erbil yakınlarındaki Başika’da Türk askeri üssüne roket atıldı, 1 askerimiz şehit oldu.

2 ay önce Erbil’de ABD üssüne saldırı ve aynı gece Türk askeri üslerine yönelik terör tehditleri.
Tam 2 ay sonra yine Erbil’de ABD üssü ile Başika’daki Türk üssüne yönelik saldırılar.
Ve bu saldırıdan saatler önce ABD elçiliğinin PKK elebaşlarının başına ödül konduğunu tam 2,5 yıl aradan sonra hatırlatma ihtiyacı hissetmesi.

Erbil’deki 2 ay önce ve dün geceki saldırı İran destekli teröristlerin işi.
Başika’daki Türk askeri üssüne yönelik saldırının failleri de ilk bakışta adı Haşdi Şabi veya başka bir şey olsun İran destekli teröristler gibi duruyor.

Ama PKK’yı da unutmamak gerek.
Çünkü Irak’ta PKK ile İran destekli Haşdi Şabi teröristleri ortak hareket ediyor. Bunun en belirgin olduğu yer Sincar.

ABD’nin Irak’taki PKK elebaşlarını hedef tahtasına oturtmasının iki sonucu oldu.
Biri Suriye’deki PYD ile Irak’taki PKK’yı ayrıştırmak.
Diğeri de Irak’taki PKK’yı tamamen İran’ın yanına oturtmak.
Özellikle Sincar ve çevresindeki manzaraya bakınca bunun sağlandığını görüyoruz.

ABD, Suriye’deki PYD’den vaz geçmiyor ama Irak’taki PKK’dan “vazgeçebilirim” mesajını ısrarla vurguluyor, böyle olunca da Irak’taki PKK, İran’ın himayesine giriyor.

Çok net söyleyebiliriz ki, ABD’nin başına ödül koyduğu Karayılan, Bayık ve Kalkan şu an İranlılara sığınmış durumda.

Erbil’de ABD üssü ile Başika’da Türk üssüne yönelik aynı dakikalarda gerçekleştirilen saldırıların ortaklık noktası da PKK ile İran destekli teröristler.

Bu durum Türkiye ile ABD’yi Irak’ın kuzeyinde ortak bir düşman karşısında aynı düzlemde buluşturabiliyor.

ABD’ye ne kadar güvenilir, orası kesinlikle tartışma konusu.
Ama şu var ki, Türkiye Suriye’de de Irak’ta da PKK-PYD karşısında hep tek başına mücadele verdi.
Yine bu mücadelesine devam edecek.
Aynı şekilde Suriye’de nasıl İran destekli teröristlerle mücadele ediyorsa, bundan sonra Irak’ta da İran destekli teröristler PKK ile birlikte Türkiye’nin hedefi olacaktır.
ABD, PKK konusundaki tavrını sahada somut bir noktaya dönüştürürse, o zaman TSK’nın bu mücadelesinde ABD ile Türkiye arasında bir ortaklık da konuşulabilir.

Bölgesel yönetimle Ankara arasındaki irtibatı da hesaba katacak olursak, Başika saldırısı yarın öbür gün Sincar’a yönelik askeri hareketliliğin fitilini ateşleyebilir.
İran yanlısı Şii teröristler ne kadar tehdit ederlerse etsinler, Başika saldırısının ardından PKK ile yan yana durmaya devam ettikleri sürece özellikle Sincar’da Türk SİHA’larını kellelerinin üstünde çok ama çok sıcak bir şekilde hissedeceklerdir, bu onlar için kaçınılmaz son gibi görünüyor.

PKK ve İran ortaklığındaki bir başka alan da Suriye. Orada da ilginç gelişmeler oluyor.
Suriye’de PKK işgalindeki Tel Rıfat’taki Rus askerlerinin çekilmesi, PKK-PYD’yi telaşlandırdı.
Bu endişeli durum İdlib çevresinde onlarla birlikte hareket eden İran destekli teröristler için de geçerli.

Tel Rıfat, Afrin ve Fırat Kalkanı bölgelerine sızma konusunda PKK-PYD’nin tek çıkış noktasıydı. Son dönemde saldırıları artmış, 2 askerimiz şehit edilmişti. Bölgedeki Türk varlığına karşı Tel Rıfat’daki PKK-PYD tehdidi İranlı gruplar için de güvenilir bir liman.
Rusların çekilmesi TSK’nın önemli kazanımlarına dönüşebilir. Kaybeden ise PKK-PYD ile birlikte İran destekli teröristler olacaktır.