Nasıl bir yanıt vermeliyiz ki, ABD'nin canını yakalım?
- GİRİŞ27.04.2021 09:00
- GÜNCELLEME27.04.2021 09:16
Biden soykırım iftirasıyla Türkiye’yi cezalandırmaya kalkıyorsa, belli ki 2016 sonrası ABD’nin canını çok yakmışız. Şimdi yine aynı yöntemle devam edip, ABD’ye en etkili yanıtı verebiliriz.
İncirlik başta olmak üzere ABD üslerinin kapatılması.
Evet Türkiye bunu yapabilir. Ama ne kadar etkili olur, bunu düşünmeliyiz.
Kıbrıs harekatı sonrası uygulanan ambargoya karşı 1975’te İncirlik’te benzer bir hamle Milli Cephe Hükümeti tarafından yapılmıştı.
2017’de Almanya ile yaşadığımız gerginlikte de İncirlik konusu masadaydı ve nihayetinde Almanya, İncirlik’teki askerlerini geri çekmişti. Almanlar, İncirlik’ten ayrılıp Ürdün’e gittiler hala da oradalar.
Yani İncirlik, Almanya’ya kapatıldı fakat onlar Ürdün’de devam ediyorlar.
ABD için de aynısı geçerli olabilir. İncirlik’in güneyinde, Suriye’de 20 civarında ABD üssü var, bu nedenle İncirlik ABD için ne kadar vazgeçilmezdir bu sorunun yanıtı önemli.
İncirlik’teki nükleer silahlar gündeme getirilmeli.
Elbette İncirlik kadar üsteki nükleer silahlar da önemli. Yaklaşık 50 nükleer silah bulunduruluyor İncirlik’te. Türkiye belki İncirlik’i kapatmakla değil de İncirlik’te tutulan ve ABD’ye ait olan bu nükleer silahlar üzerinden Washington’a daha etkili bir yanıt verme şansına sahip olabilir.
Kürecik Radarının kaldırılması.
Malatya Kürecik’te bir radar üssü var. Bu üs NATO’ya bağlı. NATO’nun 2010’daki Lizbon zirvesinde alınan karar neticesinde radar, Kürecik’e kuruldu. Hatta o dönem Kürecik radarı yüzünden İran Türkiye’ye tepki vermişti. Kürecik, stratejik olarak Batı dünyasının doğudan gelecek tehditler karşısında korunması açısından belki de eşi benzeri olmayan bir nokta. Bu nedenle değerli. Türkiye, burayı kapattırabilir mi evet yapabilir. Ama bu durum ABD’den ziyade NATO meselesi haline getirilecektir ve burada da Türkiye, bir müttefik olarak NATO’nun dışına ittirilme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Türkiye ne yaparsa yapsın NATO’dan ayrılmamalı. NATO’nun Türkiye açısından faydalı olduğundan değil ama yine de Türkiye NATO’da kalmalı. Türkiye’nin NATO’dan ayrılması demek Rumların NATO’ya girmesi demektir.
ABD büyükelçisinin sınır dışı edilmesi.
Türkiye, ABD büyükelçisini sınır dışı edebilir ama bunu yaptığında eline ne geçecek? Bu da çok önemli.
Sonuçta biz, onların büyükelçisini gönderirsek, onlar da bizim büyükelçimizi sınır dışı edeceklerdir. O zaman da gelinen nokta 2010’dan bu yana süren Türkiye-İsrail krizi gibi bir duruma dönüşecektir.
Türkiye öyle bir yanıt vermeli ki, ABD aldığı tepkiyle neye uğradığını şaşırmalı.
Türkiye, ABD’ye karşılık verirken, ilişkilerin tamamen kopmasına müsaade etmemeli.
Büyükelçileri sınır dışı etmek ya da NATO üzerinden yapılacak restler, Türkiye’nin diplomatik olarak izolasyonuna kadar varacak süreçleri beraberinde getirebilir. Belki de ABD yönetimi zaten bunu istemektedir, o nedenle bu tarz eylemler, Türkiye’ye ne getirir, ne götürür, bunu da iyi hesap etmek lazım.
Libya ve Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi attırabiliriz.
Türkiye’nin Libya mutabakatı, Doğu Akdeniz denklemini alt üst etti. Bu nedenle Türkiye, ABD’ye reaksiyon verecekse, burada açılan yolu genişleterek, tepki vermeyi sürdürebilir. Çünkü Libya olsun, Doğu Akdeniz olsun, Kafkasya ve Suriye olsun, Türkiye’nin attığı adımlar ABD’nin hep canını sıkıyor. Zaten bugün Biden soykırım iftirasıyla Türkiye’yi cezalandırmaya kalkışıyorsa, demek ki 2016 sonrası Türkiye’nin bölgede attığı adımlar, ABD’nin canını bir hayli sıkmış bunu net şekilde anlayabiliyoruz.
Belki de en acıtıcı yanıt Kıbrıs olacaktır.
Ayasofya ile Maraş’ın açılması, ABD’yi rahatsız eden gelişmelerdi. ABD’ye reaksiyon verirken işin içine Yunanistan ve Rumları da katabiliriz. Kıbrıs bu konuda en önemli silahtır belki de. Türkiye’nin kırmızı çizgisi Kıbrıs’ta iki devlet, ABD ve AB ise federasyonu dayatmaya kalkıyor. Türkiye, soykırım iftirasının üzerine KKTC’nin tanınmasına yönelik adımlar atmalıdır. İngiltere bu konuda bazı işaretler veriyor ama Kıbrıs meselesinde İngilizlere pek güvenmemek gerek. Alternatif olacak başka ülkeler de mevcut. BM güvenlik konseyinin daimi üyelerinden birinin desteğini almak suretiyle de KKTC’nin tanınması yönünde hamleler yapılabilir.
KKTC’ye üs kurabiliriz.
KKTC’ye hava ya da deniz üssü kurmak da ABD’nin canını yakar. KKTC’nin uluslararası tanınmasını sağlamak ve bununla birlikte KKTC’ye askeri üs kurmak, Biden’ın soykırım iftirasıyla yaptığı saldırıya iyi bir yanıt olabilir.
Suriye’deki PYD operasyonlarına tam gaz devam edebiliriz.
Vereceğimiz karşılık, ABD’nin bölge hesaplarını bozması açısından da değerlendirilmelidir. Örneğin Suriye. 2016 Fırat Kalkanı, ABD’nin PYD’yi Akdeniz’e çıkarma planını bozmuştu. 2019’daki barış pınarı harekatıyla soykırım meselesi ABD kongresinin her iki kanadında da kabul edilmişti. Soykırımla PKK’nın karşılıklı hamleler olduğunu söyleyebiliriz. O nedenle Suriye’de PKK-PYD terör örgütünü tamamen ortadan kaldıracak askeri operasyonlarla, Biden’in soykırım iftirasına, yanıt verilebilir.
Yorumlar5