Filistinliler can verdi, direndi ama ateşkesin kaymağını bakın kimler yiyor?

  • GİRİŞ21.05.2021 08:17
  • GÜNCELLEME24.05.2021 09:37

İsrail Başbakanı Netanyahu ateşkesi kabul etti. Gazze’de ağır katliamlar oldu ancak şu da bir gerçek ki Filistin direnişi o saldırıların karşısında dimdik durdu bir kez daha.

Filistinliler zafer ilan etti.
11 gün boyunca direndiler.
Mescidi Aksa’nın namusu kirlenirse, “her yeri yakarız” dediler ve bu mesajı sonuna kadar savunup, bir daha Mescidi Aksa’ya dokunulursa, neler olacağını da cümle aleme gösterdiler.

Netanyahu da kendi çapında zafer kazanmış komutan havasına büründü.
Gazze’yi imha edemedi.
İsraillilerin tepesine düşen roketleri durduramadı.
Ama bir şeyi başardı.
Rakiplerine koalisyonu kurdurmadı.

Zaten tüm bu saldırılar Netanyahu’nun 4. Seçim sonrası koalisyonu kuramamasından sonra başlamıştı.
İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, hükümet kurma görevini seçimin ikinci partisi Yeş Atid’in lideri Yair Lapid’e verdi. Lapid, aşırı sağcı Nafteli Bennet ve Arap lider Mansur Abbas’ın desteğini alarak 61 sandalyeye ulaşmayı başarıyordu.
11 Mayıs’ta da koalisyonu ilan edecekti.
Ancak 7 Mayıs akşamı Mescid-i Aksa basıldı.
Ortodoks Yahudiler Şeyh Cerrah semtindeki işgalin ardından 10 Mayıs’ta Mescid-i Aksa’ya girmeye teşebbüs etti.
Onların önünü açan Netanyahu’ydu.
Ağır provokasyonun ardından Filistinliler direnişe geçince, Netanyahu saldırının dozunu arttırıp Gazzez’de katliama başladı.
O süreçte direniş Filistin’in işgal edilmiş topraklarının tamamında Siyonistlere başkaldırdı.
Böyle olunca Lapid’in kurmayı planladığı koalisyonun aşırı sağcı ve Müslüman ortakları çekildi. 

Netanyahu her ne kadar Gazze’yi kan gölüne çevirse de Gazze’den yapılan misillemeler ve bunun yanı sıra 48 şehirleri, Kudüs ve Batı Şeria’daki Filistin direnişiyle baş edemedi.
Ancak amacına ulaştı.
Rakiplerinin koalisyonunu dağıttı.
Şimdi 5. Seçime gidilebilir.
Arada da Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Kaç seçim olursa olsun ve hiçbirinde koalisyon kurulamamış olsun Netanyahu yine başbakanlık koltuğunda oturabiliyor.
Bu bakımdan ateşkesten kazançlı çıktı.
İsrail’de ciddi bir kesim Netanyahu’yu kendi çıkarı için bu kaosu çıkardığını ve yine kendi çıkarı için ateşkesi kabul ettiğinin farkında bu nedenle de ağır şekilde eleştiriyor. Ama iş işten geçti.

Ateşkesin asıl sahibi Filistin direnişi.
Netanyahu bu anlamda yancı.
İsrail’de ciddi kesim ateşkesten rahatsız.
Çünkü direnişi engellemeyi başaramadılar.

Ateşkesin başka yancıları da var.
ABD Başkanı Biden gibi.
Son günlerde demokratlar bile Biden’ı Gazze katliamına sessiz kalmasından dolayı eleştiriyordu.
Ateşkes sonrası o da konuşma yaptı, “ateşkes büyük başarı” dedi.
İsrail’e demir kubbeyi onarma sözü verdi.
Biden ateşkesle birlikte ABD’de hiç beklenmedik şekilde bir anda parlayan İsrail karşıtlığının önünü almış oldu. Buradan bakınca o da kendine bir hisse çıkarmış sayılıyor.

Biden kendini överken ateşkese yönelik katkısından dolayı Sisi’yi de tebrik etti.
Sisi de bu ateşkesin mimarlarından ilan edildi hem de bizzat ABD başkanı tarafından.

Şimdi asıl yancıya bakalım.
Beşar Esed.
Ateşkesten saatler önce Filistinli direniş gruplarından İran yanlısı İslami Cihat’ın Lübnan’daki lideri Ziyad Nakhala ve beraberindeki heyet Şam’a gidip, Esed’le görüştüler. Beşşar Esed’in yanı başına oturan Filistinli İslami Cihat lideri Ziyad Nakhala, Esed’e dolayısıyla Hizbullah’a ve dolayısıyla İran’a şükranlarını sundu.

Aynı saatlerde Hamas’ın Lübnan temsilcisi Usame Hamdan da Esed’e katkılarından dolayı teşekkür etti.
Yani İsrail’e karşı Filistin direnişinin destekçisi Esed’miş. Kendi toprağı Golan’ı İsrail’e veren Esed.

İslami Cihat örgütü Şam’dan hiç çıkmadı hep Esed’in yanında ve İran’ın kontrolünde kaldı.
Hamas ise 2012’de iç savaş nedeniyle Şam’ı terk etmişti.
Son 2 yılda Hamas ile İran arasında sıcak gelişmeler oldu.
Hamas çok istemese de biraz da siyasi manevra darlığının ortaya çıkardığı mecburiyetle İran-Hizbullah ilişkisini arttırdı. Bu ilişki doğal olarak Şam’a ve Esed’e kadar da uzandı.
Tamam İran, roketleri finans ediyor, Filistin direnişine beğenirsin beğenmezsin bir katkı sağlıyor.
Ama bu desteğin karşılığı olarak Filistinli bazı grupları Şam’a Esed’in ayağına kadar gönderip, Esed’in kanlı elini de öptürüyor. İran kaşıkla verdiğini kepçeyle almayı gerçekten çok iyi beceriyor.

Yorumlar3

  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Yapacağımız bir hata yeni dünya da denklem dışı kalmamıza sebep olabilir. İsrail ile ilişkilere ERBAKAN ın gözlüğünden bakmak zorundayız. Suriye, Doğu Akdeniz ve Çin... denklemleri bunu emrediyor. Kibirlenemeden.. 11 gün savaşı çok yapmacık geldi; içime sinmedi. Kazanan belli. Gelişimi de belli. Suveyş tıkandı; D.Akdeniz tıkandı. Beyrut limanı patladı. Hayfa limanı için (pire yerine) Çin ile anlaşıldı. Alternatif kanal projeleri gündeme geldi... 60 yıllık bir bir çatışma tekrar ısıtıldı. sizin içinize sindi mi
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Hakkı An 3 yıl önce Şikayet Et
    Maalesef ARAPLAR israil in devlet olarak varlığı ile ilgili OSMANLIYI yani Biz Türkleri sorumlu tutuyorlar. 11 gün savaşı; Filistin savaşmadı, HAMAS savaştı. Netenyahu ve hamas liderleri (15 yıldır yönetimi gasbeden işbirlikçiler) kazandı. Halklar barış istiyor. Olmadı. Bu düğümü çözebilecek tek ülke Türkiye. TÜRKİYE CAYDIRICI ve UZLAŞTIRICI rolünü yitirmemeli. Çünkü ROLÜ ve menfaatleri ve Dini gereği HAKK tarafında olmak zorunda. Ne bir taraf ne de tarafsız ve kayıtsız kalmamalı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Yusuf 3 yıl önce Şikayet Et
    Evt mazlumun kanı üzerinden çıkar arayan yamyamların zafer günü,
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat