Karadeniz’de dün yaşanan gerginlik bir ilkti. İlk kez bir NATO müttefikinin savaş gemisi, Karadeniz’de, Rusya tarafından uyarı ateşi ve bombardımanına hedef oldu.
Peki neden?

Aslında bu gerginlik bağıra bağıra geldi, diyebiliriz.
En başa elbette Biden’ın Polonya üzerinden Rusya’yı çevreleme politikalarını koyabiliriz.
Nisan ayında ABD donanması, Karadeniz’e çıkmaktan vaz geçmişti.
İngilizler ise yollarına devam ettiler.
Geçtiğimiz Cumartesi günü İngiliz donanmasına ait Defender adlı destroyer, Ukrayna’nın Odessa limanına demirledi.

Rusya, Karadeniz’de uçan kuşu, yüzen balığı bile sorgulayacak, neredeyse.
Öylesine tetikteler.
2014’te işgal ettikleri Ukrayna’nın Donbass bölgesi ile aynı tarihlerde ilhak ettikleri Kırım konusunda son derece endişeliler.
Ukrayna geçen Aralık’tan bu yana başta ABD olmak üzere bir çok batı ülkesinden aldığı destekle Donbass bölgesine yığınak yaptı. Rusların karşılığı ise çok sertti.
Gerginlik tırmandıktan sonra biraz duruldu.
Ama bu durulma geçiciydi.
Nitekim Biden-Putin zirvesinin ardından tansiyonu doruğa çıkaran gelişmeler yaşandı.

Rusya, Ukrayna’nın silahlandırılması, NATO üyeliğine teşvik edilmesi gibi meseleleri kırmızı çizgi olarak görüyor. Aynı durum Gürcistan için de geçerli.
Tabi Ukrayna ve Gürcistan’ın Rusya’ya karşı aldıkları tavırda sadece ABD ve batı bloğunun değil Türkiye’nin de desteği söz konusu.
Türkiye’nin Azerbaycan’la başlattığı askeri işbirliği süreci, bu sürecin Azerbaycan’da bir Türk askeri üssü kurulmasının önünü açması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şuşa ziyareti gibi gelişmeleri de ekleyince, Rusya’nın son günlerde Türkiye’ye yönelik söylemlerinin neden sertleştiğini dana net görmekteyiz.

Tüm bunlar bugüne kadar Rusya’yı tedirgin eden hadiselerdi.
Düne dönecek olursak, Rusya Cumartesi’den beri Karadeniz’de olan İngiliz destroyerine uyarı ateşi açtı. İngilizler bu durumu “ateş açılmadı” diye yorumladı.

İngiltere itibarı korumak adına mı böyle dedi, bilinmez.
Ateş açıldığını kabul etseler, reaksiyon vermek zorunda kalacaklar.
Bu aynı zamanda Rusya karasularını ihlal etmenin itirafı da olacak.

Belki de İngiltere, ilk yumruğu atan tarafın Rusya olmasını sağlıyor, o da bir ihtimal.

Ne olursa olsun, gerçek şu, Rusya son derece gergin.
Olaydan saatler önce Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov bir açıklama yaptı, sınırlarının etrafındaki Batılı güçlerden bahsetti ve tehdit edercesine “nükleer silah kullanma hakkımızı saklı tutuyoruz” dedi.

Rusya son derece gergin. Öyle gergin ki, karşısındaki ülkeleri nükleer silahla bile tehdit edebiliyor.

Gerasimov’un tehdit dolu o sözlerinden saatler sonra da Rusya, İngiliz savaş gemisine ateş açtıklarını duyurdu.

Şimdi ne olacak?
Rusya’nın neden bu kadar gerildiğinin sebeplerini anlattık.
Ama sıcak bir gelişme daha var.
O da 28 Haziran’da başlayacak olan bir tatbikat.

Rusya’nın asıl endişesi “Sea Breeze” yani “Deniz Meltemi” adı verilen o tatbikat.

Tatbikat Ukrayna kıyılarında olacak, Rusya’nın burnunun dibinde.
6 kıtadan 32 ülke, 5 bin asker, 32 gemi, 40 uçak, 18 özel operasyon ve dalış timi katılacak.
Türkiye de var, ABD de; İsrail de var, Arap ülkeleri de.

Tatbikat 28 Haziran’da başlayıp, 10 Temmuz’a kadar devam edecek.
Ve Karadeniz iyice ısınacak.

Ukrayna Cumhurbaşkanı danışmanı Mykhailo Podolyak’un iddiasına göre, Rusya Sea Breeze tatbikatına tepki olarak İngiliz destroyerine ateş açtı. Rusya o tatbikatı asla istemiyor, bunu engellemek için de İngilizler üzerinden bir uyarı yaptı. Tatbikatın başlamasıyla birlikte ise Ruslar, daha da agresif olabilecekler.