Önce meşru hükümete güvenoyunu çekti.
Ardından Hafter devlet başkanlığı adaylığına soyundu.
Peki bu iki hamle ne anlama geliyor?
Libya’da 24 Aralık’ta seçim yapılması bekleniyor.
Şu anki başbakan Abdülhamid Dibeybe’nin hükümeti, ülkeyi seçime götürmek için görevlendirilmiş meşru bir yönetim.
Seçim sathı mahalline girilirken, darbeci Hafter kendini gösterdi.
Hafter’in etkisinin olduğu Temsilciler Meclisi, bir süredir Başbakan Dibeybe’yi güven oylamasıyla köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu.
O oylamayı yaptılar. 
Ve Akile Salih’in başkanlığındaki temsilciler meclisi, güvenoyunu çekti.
Libya’da meşru hükümete darbe olarak tanımlanabilecek bu oylamayla, meclisten güvenoyu alamayan Dibeybe’nin istifa etmesi isteniyor.
Ankara, Libya’daki gelişmeleri yakından takip ediyor.
Temsilciler Meclisindeki o oylamanın sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta Libya ulusal konseyinin başkanı el Menfi’yi kabul etti.
Aynı saatlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Libya Başbakanı Abdülhamit Dibeybe’yi aradı.
Dışişleri Bakanlığı da açıklama yaparak, Dibeybe’ye destek mesajı verdi.
Tüm bunlar olurken, darbeci Hafter komutanlığını yaptığı Libya Ulusal Ordusundaki görevini 3 aylığına geçici olarak devretti. 24 Aralık’taki seçimde devlet başkanı adayı olacağı öğrenildi.
Hafter ve onun etkisindeki siyasi aktörler, Libya’da 24 Aralık’taki seçim yapılırsa, sandıkta şanslarının olmadığını biliyorlar.
Bu nedenle seçimin yapılmaması onların öncelikli hedefi.
Temsilciler Meclisinin güvenoyunu çekme hamlesi, seçimi hedef alıyor.
Ülkeyi seçime götürmekle görevli geçici hükümete güvenoyunu çekip, hükümetin seçime gidemeden düşürülmesini planlıyorlar.
Peki o zaman Hafter’e yakın meclis, seçimler yapılamasın diye hükümeti düşürmeye kalkıyorsa, Hafter neden aday oldu?
Hafter’in adaylığı da aslında seçim sürecini baltalama planının bir parçası olarak görülüyor.
Hafter 2015’teki anlaşmaya göre seçimlere girme hakkına sahip değil.
Ancak Akile Salih’in başkanlığındaki Temsilciler Meclisi, hiçbir meşruluğu olmayan tek taraflı bir yasa çıkararak, Hafter’in adaylığının önünü açtı.
Hafter’in gayri resmi bir şekilde aday olarak, seçime katılma hamlesi, Libya’da özellikle Zaviye bölgesindeki silahlı grupları harekete geçirebilir.
Yani Hafter’in adaylığının provokatif bir hamle olduğu, muhalif grupları kışkırtmak için atılan bir adım olduğu bu sayede silahlı çatışmaların fitilinin ateşlenebileceği konuşuluyor.
Bu da seçimlerin baltalanması anlamına geliyor.
Zira Hafter, kaybedeceği bir seçimin yapılmasını kesinlikle istemiyor.