İsrail'in o mesajı saldırı sonucu atılsa da gerçekti
- GİRİŞ04.11.2021 08:15
- GÜNCELLEME05.11.2021 08:46
İsrail büyükelçiliğinin instagram hesabında F35 konusunda Türkiye’yle dalga geçen bir mesaj yayınlandı.
Büyükelçilik siber saldırı oldu, hacklendik, üzgünüz, diyerek o mesajın kasten paylaşılmadığını izah etti.
Beyan esastır, İsrailliler açıklama getirdiklerine göre o mesaj bir hata, kaza veya saldırı sonucu atılmıştır, diyelim.
Peki bu durum İsrail’in kafasındaki Türkiye ve F35 düşüncesinin gerçek olmadığını gösterir mi?
Asla göstermez.
Türkiye’nin F35 süreciyle dalga geçilen o mesaj siber saldırı sonucu atılmış olsa da İsrail’in zihninden geçenlerle örtüşmektedir.
Biraz geçmişe dönelim.
F35 projesinin temeli 2002’de atıldı.
Türkiye o tarihten itibaren projede aktif rol aldı.
Sonraki yıllarda proje ortağı olan ülkeler F35 tedariki için siparişler vermeye başladı.
Konsorsiyumdaki 10 ülkenin her biri 100 adet F35 satın alma hakkına sahipti.
Türkiye de ilk etapta 30 adet uçak siparişi verdi.
Bunların 6’sının parasını da ödedi.
2012’den itibaren Türkiye ile ABD arasındaki Patriot hava savunma sistemleri konusunda kriz baş gösterdi.
Türkiye uzun süre Patriot’ları isteyip, alamayınca Rusya’dan S400 hava savunma sistemlerini aldı.
Ve 2018’den itibaren de S400 krizi patlak verdi.
Bu süreç Türkiye’nin F35 programından çıkarılmasıyla son buldu.
Patriot verilmeyince S400 alındı bunun cezası olarak da Türkiye F35’den mahrum bırakıldı.
Peki bunu yapan sadece ABD miydi?
Fiili olarak karşımızdaki muhatap ABD’ydi.
Neticede F35 Amerikan firmasının ürünü.
Dolayısıyla biz bu krizde karşımızda hep ABD’yi bulduk.
Arka planda ise İsrail’in olduğunu unutmamak gerek.
İsrail, 2016’dan itibaren F35 satın almaya başladı.
2018’de bu uçakları muharip güç olarak kullandığını duyurdu.
Türkiye, F35’den çıkarılınca Türkiye’nin hakkı olan alımlara ise talip olan İsrail’di.
Yani İsrail, Türkiye’ye verilmeyen F35’leri de satın almak için başvuruda bulundu böylece elindeki F35’lerin yanı sıra Türkiye’nin hak ettiği uçakları da alıp F35 filosunu genişletmeyi planladı.
F35’in patronu ABD ancak İsrail’in F35 konusundaki rolü de azımsanacak gibi değil.
Mesela 2020’de İsrail, BAE ile normalleşme anlaşması yaptı.
Aynı günlerde BAE, Trump yönetimine F35 satın almak için başvuruda bulundu.
Bu duruma sert bir şekilde karşı çıkan ise İsrail oldu.
Çünkü İsrail, F35’lerin kimlere satılacağı, kimlere satılmayacağı konusunda karar verici güçlerin başında geliyor.
Türkiye 2018’de S400 satın aldığı için F35 programından çıkarıldı.
Ancak bunun çok öncesinde yani Türkiye programın içerisindeyken ve arada S400 veya başka bir problem bulunmuyorken İsrail, Türkiye’nin süreçteki rolünden rahatsızdı.
Bunu bir çok kez dile getirdiler, Türkiye’nin F35 savaş uçaklarına sahip olmasına karşı çıktılar.
S400 meselesi ise İsrail için Türkiye’nin dışlanması adına bulunmaz bir fırsat oluşturdu.
İnanın S400 bahanesi hiç gündeme gelmemiş olsa da İsrail o uçaklar Türkiye’ye verildiği andan itibaren kara propagandayı sürdürüp, Türkiye’nin F35 sahibi olamaması için ellerinden geleni yapacaklardı, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
En basitinden bugün ABD kongresi Türkiye’nin F35 programından çıkarılmasında ve hatta yeni F16’ların da Türkiye’ye satılmaması konusunda en önemli güç.
Peki o gücü yani ABD kongresini yönlendiren kimler?
Lobiler.
Kongreyi istediği şekilde dizayn eden o lobiler en çok kimin elinde?
Elbette İsrail’in.
Ermeni, Rum, PKK, FETÖ veya başkalarının lobi gücü de var.
Ama ABD kongresindeki en etkin güç Yahudi lobisidir.
Yahudi lobisi, İsrail’in iç meselelerinde her zaman aynı düşünmese de İsrail’in çıkarları konusunda hep aynı yerde durur.
Türkiye’nin F35 sahibi olması da İsrail’den bakıldığında İsrail’in çıkarlarına aykırıdır.
Bakın daha dün, İsrailli akademisyen Aaron Stein bir twit attı.
Hindistan da S400 satın alıyor ama ABD kongresi, Hindistan’a CAATSA yaptırımı uygulanmasına karşı çıkıyor.
Stein “tüm bunlar, Ankara’nın ABD kongresindeki konumunun çökmesiyle alakalı” diyor.
Yani kongre ne derse o.
Ve o kongre İsrail’in merceği altında.
O nedenle bu son F35 paylaşımı bir hata veya saldırı sonucu olmuş olsa bile o mesaj İsrail’in zihninden geçenlerle birebir aynıdır.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol