Fransa o geri adımı neden attı?

  • GİRİŞ09.12.2021 08:38
  • GÜNCELLEME10.12.2021 09:40

Fransa polisi, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili aranan Suudi Arabistan vatandaşını Paris’te tutukladı.

Ama 24 saat sonra o şahıs serbest bırakıldı.
Fransızlar “Kaşıkçı’nın katilini yakaladık” dedikten hemen sonra “yanlış kişiyi göz altına almışız” deyip, o şahsı salıverdi.

4 Aralık günü Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Suudi Arabistan’ın Cidde kentindeydi.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı katliamı sonrası bu ziyaret önemliydi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştü.
Uluslararası haber ajanları o ziyareti, “Macron Suudi veliaht prensiyle, Kaşıkçı’nın gölgesinde görüştü” manşetiyle servis etti.

Suudi Arabistan için özellikle Muhammed bin Selman için bu ziyaret çok önemliydi.
Kaşıkçı cinayeti sonrası bin Selman’ın Batılı aktörlerle arası açılmıştı.
Macron uzun bir aradan sonra Muhammed bin Selman’ı ziyaret eden ilk Avrupalı lider oldu.

Macron’un amacı Lübnan’a siyasi abluka uygulayan Suudi Arabistan’ı yumuşatmaktı.
Bu sayede Lübnan üzerindeki etkinliğini arttırıp, ülkesinde yaklaşan seçim öncesi prim sağlamayı hedefliyordu.
Ziyaret sırasında Lübnan başbakanı ile Muhammed bin Selman’ı telefonda görüştürdüğü duyuruldu.
Bazı Arap kaynaklar ise bin Selman’ın Macron’un ısrarına rağmen Lübnan başbakanıyla görüşmeyi reddettiğini öne sürdü.

7 Aralık günü Paris’te Fransız polisi İnterpol’un arananlar listesindeki bir kişiyi göz altına aldı.
O adam, Kaşıkçı cinayetinin faillerinden biriydi.
Fransızlar, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katillerinden birinin yakalandığını duyurdu.

Suudi Arabistan hemen devreye girdi.
Paris’e baskı yapıldı.
Riyad yönetimi, yakalanan Suudi Arabistanlının Kaşıkçı cinayetiyle hiçbir ilgisinin olmadığını, Kaşıkçı cinayetinde adı geçen herkesin Suudi Arabistan tarafından cezalandırıldığını Fransa’ya sert bir dille bildirdi.

Fransızlar, Kaşıkçı’nın katili diye yakaladıkları adamı “isim benzerliği nedeniyle yanlış kişiyi göz altına almışız” diyerek serbest bıraktı.

O şahıs İnterpol tarafından aranıyordu. İsim benzerliği olsa bile parmak izi gibi bilgileri de kayıt altında olmalıydı.
Nasıl böyle bir yanlış yapılmıştı?
Yoksa bu bir hata değil miydi?
Fransızlar gerçekten aranan şahsı yakalayıp, da Suudilerin baskısı sonucu mu serbest bırakmışlardı acaba?

Bu soruların yanıtı bilinmiyor.

Macron, Lübnan konusunda tam olarak istediğini alamamışsa, Kaşıkçı cinayeti üzerinden bin Selman’ı bu yolla tehdit etmiş olabilir.
Eğer böyleyse bin Selman da Macron’a istediğini verme garantisiyle Paris’te yakalanan adamını kurtarmış olabilir.

Belki de bu ilginç mesele Suudi Arabistan ile Fransa arasındaki ikili bir sürtüşmeyle sınırlı da değildir.

Şöyle ki; ya Interpol, Fransa’yı yanılttıysa?
Interpol’ün başına 25 Kasım’da BAE’li general Ahmed Nasır el Reisi geçti.

BAE ile Suudi Arabistan ilişkileri çok boyutlu.
En yüzeysel haliyle şunu söyleyebiliriz, aralarında zaman zaman gerilime varan çok ciddi rekabet var.
İşte bu rekabet, BAE’nin bir Suudi Arabistan vatandaşının Kaşıkçı cinayetinden dolayı Paris’te göz altına alınmasına sebep olmuş olabilir.

O adam nasıl serbest bırakıldı sorusunun Fransa ile Suudi Arabistan arasındaki görüşmelerden bağımsız olarak bir diğer yanıtı da şurada saklı; aynı gün Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Abu Dabi’yi ziyaret etti ve BAE veliaht prensi Muhammed bin Zayed ile görüştü.

O görüşmede BAE veliaht prensi Muhammed Bin Zayed, Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a “sıkıntılar ilişkileri güçlendirir” diye bir laf etti, bin Selman ise çok manidardı, “sıkıntılar olsa da kaderlerimiz bir” diye son derece imalı bir yanıt verdi.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat