Pakistan’da İmran Han düşürüldü yerine Şahbaz Şerif başbakan oldu.
İmran Han’ın 2018’de kazandığı seçim öncesi de Şahbaz Şerif’in abisi Navaz Şerif benzer bir yöntemle başbakanlıktan indirilmişti.

Pakistan böyle bir yer.
Askeri darbeler, suikastlar, siyasi krizler sıkça yaşanır.

Olmasa iyi ama maalesef böyle.
Pakistan buna alışmış ve memnunken dışardan Pakistan’a demokrasi dayatmanın anlamı yok, en fazla “böyle yapmasanız iyidir” diye telkinde bulunabiliriz.

Pakistan’da Tahir el Kadri adlı, FETÖ’ye benzer bir yapı var.
İmran Han “Amerika’dan tehdit mektubu aldım” deyince Pakistan FETÖ’sü devreye girdi denildi.

Evet Pakistan’da böyle bir yapılanma mevcut.
Ama bu son olayda İmran Han’ın devrilip yerine Şahbaz Şerif’in gelmesinde bu FETÖ benzeri yapının rolü var mı tartışılır?

Çünkü Şahbaz Şerif’in abisi Navaz Şerif, İmran Han’dan önceki seçilmiş başbakandı.
2017’de anayasa mahkemesi tarafından görevden alındı.
O süreçte Tahir el Kadri yapılanmasının Navaz Şerif’in kuyusunu kazdığını biliyoruz.
Yani bu yapı, 2017’de gönderdiği adamın kardeşini şimdi niye başbakan yaptırmış, olsun?

Pakistan’daki FETÖ’ye gelince.
Bugünkü başbakan Şahbaz Şerif, Pakistan’da FETÖ’ye karşı ilk ciddi savaşı başlatan isimdi.
Pencap Valisiyken tüm FETÖ okullarını kapatmıştı.
Abisi Navaz Şerif de 15 Temmuz 2016’dan başbakanlığı bitine kadar görevde kaldığı süre boyunca FETÖ’yle mücadele etti.

Pakistan-Türkiye ilişkilerine bakalım.
İmran Han başbakanlığında Türkiye ile sıkıntı olmadı aksine iyi ilişkiler vardı.
Bu iyi ilişkiyi İmran Han üzerinden okumak doğru bir tespit olmaz.
Çünkü ondan önceki Navaz Şerif dönemi belki Türkiye-Pakistan ilişkileri açısından daha verimliydi.
Şimdi ise Pencap Valisiyken bile Türkiye’yi ziyaret edip, Başkan Erdoğan’ın kabul ettiği ve her fırsatta Türkiye-Erdoğan hayranlığını dile getiren Şahbaz Şerif, başbakan oldu.

Pakistan, Pakistan’dır ve Pakistan her zaman Türkiye’nin kardeşidir.
Bu gerçek hiçbir zaman değişmez.

Pakistan’da olup bitenin ABD ve Çin tarafına bakalım biraz da.
İmran Han’ın Çin’le arası çok iyiydi.
Hatta fazlasıyla.
Öyle ki 10 gün önce Çinlileri Hazreti Peygamber’e benzetmişti.
Tabi bu onu suçlu göstermez.
Ama onun bu özelliği ABD’nin hoşuna gitmiyordu, bu açık.
Pakistan’ın ABD ile Çin arasında bir pozisyon alma sıkıntısı yaşadığını söyleyebiliriz.

İmran Han’ın gidişi ABD’yi memnun etmiştir, Çin’i ise üzdü.
Çin’de global times adlı gazetedeki makale ilginçti. Pakistanlı üst düzey bir yetkili, Çinlilere “ABD ile kuracağımız ilişki, Çin-Pakistan kardeşliğine asla zarar vermeyecek, Çin’le işbirliğimiz devam edecek” demiş.
Çinliler mevcut durumu kurtarmak adına böyle iyi niyetli haberlere mi sığınıyorlar yoksa gerçekten Pakistan-Çin ilişkisi kaldığı yerden devam mı edecek onu zaman gösterecek?

Pakistan’da yeni dönem ABD’ye veya Çin’e ne getirir, ne götürür soru işareti.
Kesin olan bilgi ise Pakistan-Türkiye ilişkilerinin zerre kadar gerilemeyeceği hatta biraz daha üst seviyeye çıkabileceği.