Gerçekler meydan okursa fena...
- GİRİŞ11.04.2014 11:25
- GÜNCELLEME11.04.2014 11:24
Herhalde Radikal'i okumuyor... Okusaydı, Tarhan Erdem'in yazılarından seçimin yenilenleri arasına gireceğini vaktinden önce öğrenirdi...
Avni Özgürel'in ‘Medyaya dair' yazısının girişi şöyle: "Gazetecilikle yetinmeyip, medya ile siyaset sahnesinin tanzimine heveslenmek kaybettirdi hepsine... /Oturmadığı koltuğun yetkilerini kullanmak, faturayı başkasının ödeyeceğine güvenerek sofra donatmak, kendisi dövüşecek olsa asla göze almayacağı kavga için meydan okumak.."
Faturayı hep patronlar öder bizim ülkemizde...
Sabah ilk işi gazetelere göz gezdirmek olanlar, adı verilmeden sözü edilen tiplerin kimler olduğunu biliyor... Kendi gazetelerini okuyorsa, Aydın Bey de onları biliyordur; bilmiyorsa kendisine yardım edebilirim.
Biri, 20 yılda amiral gemisinden filikaya dönen gazetenin bu duruma düşmesinin baş-sorumlusu... Seçim sonuçlarından morarmış yüzüyle, başka gazetelerin yöneticilerini küçümseyen bir yazıyla yüreğini serinletme telâşını satırlara dökmüş... Sandıktan zaferle çıkan partiyi desteklemiş gazetelerin yöneticilerine, "Neden sizin satışlarınız yüzde 43 değil?" diye sataşıyor çok bilmiş bir edayla...
Aydın Beybu yazarına şu soruyu yöneltebilir: "Arkadaş, sen de sürekli Ak Parti'ye oy vermemiş olanlara sahip çıkıp duruyorsun, neden 20 yıl boyunca yönettiğin, şimdi de yarım sayfasını işgal ettiğin gazeteyi, hiç değilse o insanlara şirin göstererek, toplam tirajların yüzde 50'sine çıkartamadın?"
Çıkartmak ne demek, "Aşağının aşağısına çakılmasına neden göz yumdun" diye de sorabilir Aydın Doğan...
1 Mayıs 1969 tarihinde Hürriyet'in satış rakamı 1 milyonu aşmıştı... Daha sonra neler olduğunu yuvarlanmış rakamlar ve beşer yıl aralıklarla tabloya dökeyim:
1980'de 500 bin... 1985'te 646 bin... 1990'da 519 bin... 1995'te 537 bin... 2000'de 540 bin... 2007'te 580 bin...
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol