Padişahın işi ne?
- GİRİŞ16.05.2013 13:30
- GÜNCELLEME16.05.2013 14:17
Geçmişe baktığımızda da insanoğlunun aynı hastalığa duçar olduğunu görüyoruz.
Buna en çarpıcı misallerdendir dinleyeceğiniz hikâye...
Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer.
Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Vezir-i Azam Siyavuş Paşa sorar:
- Hayrola sultanım canınızı sıkan bir şey mi var?
- Akşam garip bir rüya gördüm.
- Hayırdır inşallah.
- Hayır mı şer mi öğreneceğiz. Hazırlan dışarı çıkıyoruz…
Der ve iki molla kılığında çıkarlar yola.
Görünen o ki padişah hâlâ gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir…
Sonra ne mi olur?
Devamı geçtiğimiz günlerde Radyo 7'de anlattığım kaydıyla burada;
Şiir bölümümüzde bugün sade ama etkili bir şiir var.
Evet, sadeliğin bir büyüsü vardır ki her zaman hayranımdır.
Hani bir Einstein sözü de vurgular ya; " bir şeyi basit anlatamıyorsanız; konuyu anlamamışsınız demektir! ".
Süs olmalı lakin eğer abartılırsa aslı gizlemekle kalmaz bozar da.
Konumuzu kelimelerin oluşturduğunu düşünürsek, duruluk çok daha önem arz ediyor.
Şiirin ilk iki kıtası şöyle;
Beni aramaya çıkarsa düşlerin
Hüznün ruhuna çizdiği resimlerdeyim
Gamsız bir gecenin karanlığında değil
Yüreğinde kanayan kesimlerdeyim
Aklına düşerim hani olur da
Güzelliklerin görünmeyen yüzünde ara
Sevginin menfaate döndüğü yerde
Bir gönül yarasının izinde ara
…
…
Not: Sanal âlemde bir şiirin birkaç sahibi görünebiliyor! Bu harika şiirde o eserlerden…
Bulduğum isimlerden hangisi gerçek şairi bilemediğim için yazmıyorum ama
ola ki gerçek sahibi web sitemden bana ulaşırsa, bir sonraki yazımda mutlaka not olarak düşeceğim…
İşte; Ararsan şiiri ve yorumum…
Sıra bana gelmediyse, yani hala bir gölgem varsa tekrar buluşalım ve o zamana kadar hatırlayalım;
Dün gitti yarın gelmedi elde bir bugün var, kıymetini bilip anı yaşayalım!
Huzurlu anlar.
Muhabbetle... Eyvallah.
Talha Bora Öge - Haber 7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol