NATO Zirvesi mi demiştiniz? Zirveden iki gün öncesine gidelim: PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’li teröristlerin saldırısında, Afrin’deki bir özel hastanede tedavi gören 14 sivil hayatını kaybetti.

*

YPG/PKK’lı teröristler Amerika Birleşik Terör Devletinin komutasındadır.

Bir nevi Amerikan askeridirler.

Suriye’nin kuzeyindeki Amerikan askerleri de PKK’lı teröristlerden farksızdır.

*

Brüksel’deki zirvenin öncesinde, Ankara ile Washington hattındaki görüşmelerde ABD’yi temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, Hürriyet’e ne demişti:

“YPG ile işbirliğimiz konusunda Türkiye’nin kaygıları olduğunu biliyoruz. Ama olmamalı!

YPG ile ilişkimizin tek amacı IŞİD’in Suriye’deki varlığını sona erdirmektir.”

*

Nedir: Zırvalarda inecek var!

YPG-PKK’lılar sivilleri katletmeye devam ediyor; Yankilerin anlattıkları IŞİD hikâyesi ise çoktandır baydı.

*

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü “Yumuşak” Ned Price “yasak savma kabilinden” saldırıyı kınadı; buna mukabil YPG veya PKK diyemedi!

Yahu, 14 masum sivili kim katletti?

Kendi kendilerine mi saldırdılar!

PKK’lı teröristlerin hastaneye saldırısında katledilen sivillerin kanları, Amerikan Devletinin de ellerindedir.

*

“IŞİD’i Obama ile sahtekâr Hillary kurdu” diyerek “kontra” terör örgütünün asıl adresini deşifre eden eski Başkan Trump’tı.

Sarı Kovboy Trump, “IŞİD’in Suriye’de ele geçirdiği toprakların yüzde yüzünü geri aldık” dediğinde ise 2019’un Şubat sonuydu.

2021’in ilk yarısı sona ererken, Washington halen daha IŞİD tıraşı yapıyor: Kadir İnanır bile inanmıyor, artık!

Ezcümle: ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK devleti kurma planı yürürlüktedir.

Türkiye ise bu planı uygulatmamakta, çöpe göndermekte kararlıdır.

EMMANUEL’İN YEDİĞİ TOKAT

Erdoğan, NATO Zirvesindeki ilk görüşmesini Macron’la yaptı.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın Erdoğan’la aynı kadrajda iken; güç gösterisi havasında, yumruk yapar şekilde verdiği pozu görünce aklıma kısa süre önce ülkesinde yediği tokat geldi.

Eh, bu Playboy Kılıklı Emmanuel yüzde yüz pozdan ibaret, zaten…

Geçen yıl, Doğu Akdeniz’de arkasına dönüp bakmadan kaçan Fransız fırkateynini; yine tam da o günlerde Su Yutan Fransızları hatırlıyoruz!

*

Şu tokat olayından devam edelim:

Evet, “Osmanlı Tokadı” kadar değildi amma orta şiddetteki bu tokadı atanın da neticede bir Fransız olduğunu unutmamak lazım…

Macron dahi “Makamına saygı gösterilmesi gerektiğini” söylediğine göre; bu tokat aslında Fransa Devletinin tüzel kişiliğine atılmış oldu!

Şu sözler de Emmanuel Macron’a ait:

“Eylemlerde ve söylemlerde şiddet ve nefret olmamalı, aksi halde demokrasinin kendisi tehdit haline gelir…”

*

Bu sözlerin sahibi, ülkesinde Müslümanlara hayatı zehir eden bir Cumhurbaşkanıdır.

İslam düşmanlığının ve dahi Müslümanlara nefretinin zirvesindedir.

Emmanuel gibilerin Laikçi Yobaz kafasına göre; Müslümanlara yönelik “nefret ve şiddet” serbesttir!

KADERİN CİLVESİ

Macron’un bir Fransız’dan yediği tokat, şu müthiş sözü de hatırlattı:

“Beşer zulmeder, kader adalet eder!”

PARİS’TEKİ HALEP

Tokat bahsini kapatırken, Emmanuel’in Coplarına maruz kalan Suriyeli gazeteciyi de unutmayalım…

2016’da Şam Şeytanı Esad’ın zulmünden kaçmıştı; 2020’nin sonlarında ise Fransa’da mesleğini icra ederken Mendebur Macron Rejiminin zulmüne maruz kaldı.

Emmanuel’in gaddar polisi, foto muhabiri Al Halbi’yi öldüresiye dövmüş; tanınmayacak hale gelen suratı, resmen çarşamba pazarına dönmüştü!

Suriyeli gazeteci, Fransız barbarlığını şu ibretlik cümleyle özetlemişti:

“Paris’te Halep’i yaşadım!”

İşte “Acayip Medeni!” ve “Süper Özgür!” Fransa’nın hakiki yüzü budur.

*

Tokadı yedikten sonra ne demişti, Macron:

“Eylemlerde ve söylemlerde nefret ve şiddet olmamalı!”

*

Playboy Kılıklı Emmanuel yönetimindeki (Avrupa Birliği’nin başat üyesi) Laikçi Fransa mı?

- Gazetecilere öldüresiye dayak…

- Müslümanlara da zulüm vaat ediyor!

YENİŞAFAK