Ona “Çılgın Bedri” derlermiş: Lakabı, motosiklet tutkusundan geliyormuş! “Taş plak tutkusu” da varmış; Türkiye’de basılmış olan “on altı bin taş plaktan dokuz bini” ondaymış…

*

Nedir? Önceki gün, Hürriyet Söyleşilerinde sahne alan İstanbul’un ilk Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’dan şarkılar dinlediniz!

*

‘Siyaset konuşmayacağız’ diye sözleşmişler; o vakit, taş plak ve de motosiklet muhabbeti ile “narkozlamak” pek konforludur, yani…

Siyasi geçmişinin üzerine işte böyle itina ile sünger çekilir! Derin Suları mı; bir Sihirbazlık Gösterisi ile “gözleri gibi mavi” yapılır!

Bedrettin Dalan mevzubahis olduğuna göre “taş plaktan şarkılar dinlemeyi bırakıp derinlere dalmak” gerekiyor.

HANGİ SIFATLA?

28 Şubat darbe sürecinin hemen öncesinde dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’e dört saat “brifing veren Çılgın Bedri’den söz ediyoruz!

Ona hangi sıfatla “brifing” vermişti, acaba?

Mister Çevik Bir’e “taş plaktan şarkılar mı dinletmişti” tam dört saat boyunca!

Dahası var…

Dönemin TÜSİAD Yönetim Kurulu, tam da 25 ve 26 Şubat’ta (1997) Ankara’ya çıkarma yapmıştı!

Muhalefet liderleri Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal’ı ziyaret etmişlerdi…

Baykal’a “Ülkenin Refahyol hükümetinden kurtarılmasını bekliyoruz” demişlerdi!

Çankaya’ya çıkıp dönemin Cumhurbaşkanı Demirel ile de paslaştılar.

Ziyaretler, medyada “TÜSİAD, Refahyol’u şikâyet etti” başlığıyla yer almıştı.

TÜSİAD’çılar, mevzubahis çıkarmada Çevik Bir’le de (bir yemekte) buluşmuşlardı!

*

Refahyol’a 18 Haziran’da (1997) “havlu attırıldıktan” aylar sonrasıydı: 3 Aralık günü, TÜSİAD’ın yöneticileri, bu kez Genelkurmay Başkanlığını ziyaret ederek Mr. Çevik Bir ile J Başkanlarına “Brifing” vermişlerdi!

Şimdilerde “Temiz Siyaset istiyoruz” çıkışı yapan (Sözcü, 18 Haziran 2021) işbu TÜSİAD yönetiminin geçmişi, siyaseti her türlü kirletme faaliyetleri ile doludur.

ORADA, ASLINDA NE YAPIYORDU?

Dalan’dan “dalmaya” devam edelim…

Vaktiyle Turgut Özal’a başkaldırısının asıl nedenini anlatabilir mi, Çılgın Bedri?

El Cevap: Anlatmaz, anlatamaz!

Turgut Bey demişken; rahmetlinin vefat ettiği 17 Nisan 1993 tarihine, o günün gecesine gidelim…

Saat 22’00 gibi, Özal’ın cenazesi GATA’ya götürülmüştü.

Rahmetlinin cesedi yıkanırken; Korkut Özal, Ahmet Özal, GATA’nın Komutanı Ömer Şarlak ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Arif Yüksel ile birlikte Dalan da oradaydı.

Arif Yüksel “Ölümün şüpheli olduğunu ve otopsi yapılması gerektiğini” söyledi.

Ne var ki, oradakilerden bazıları “Ailesi istemiyor” diyerek bu talebi geri çevirdiler!

Yüksel “Bu durum, yarın bir gün tartışmalı olabilir, dikkat etmek lazım” dese de, netice değişmeyecekti.

*

Dalan “uzun süredir arasının bozuk olduğu” Özal’ın vefat etmesiyle Çankaya Köşkü’ne ilk koşanlardan birisiydi…

GATA’da ise cesedinin yıkanmasına refakat etmişti!

Hastanede, Semra Özal ile de görüşmüştü.

Mister Dalan, yıllar sonra (29 Aralık 2012); GATA’daki morga gidişini “Düğünde ve ölümde küslük olmaz” düşüncesi ile hareket edişine bağlayacaktı…

Ancak bu izahı; “hadiseye acul bir biçimde müdahil oluşu ve çok yakından nezaret edişi” sebebiyle pek tatmin edici değildi!

DİKKAT: ARA KALIP

Turgut Özal’ın ANAP’ından ayrılıp 18 Mayıs 1990’da Demokrat Merkez Partisi’ni kuran Mr. Dalan, o yılın son gününde bakın demişti:

“Saddam da, Özal da gidici!”

Dönemin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul’un “Turgut Özal’ın son bir yılında attığı manşetler” hayli sinsicedir. Bunlardan biri de 1992’de attığı “Özal Gidici” manşetidir!

*

Vaktiyle, Emin Çölaşan Hürriyet’te şunları yazmıştır:

“1993’ün Ocak ayındayız. Halamın oğlu Hüsamettin Cindoruk ile Özal’dan söz ediyoruz. Kulağıma eğiliyor ve ‘Bu gidici, yakında ölecek’ diyor. İnanamıyorum ve şaşırıyorum…

Cindoruk, ısrar ediyor: ‘Haberin kaynağı Baba’dır. Bu devlet bilgisidir. Sadece sen bil, ağzını sıkı tut’ diyor ve ‘Özal önümüzdeki yaza çıkmaz. Demirel sağlamcıdır’ diye ekliyor!”

ŞİMDİLERDE: MİSTER CİNTONİK

Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü gerçeği, uzun yıllar sonra ortaya çıktı.

Ertuğrul ve onun benzeri Etki Ajanları, her fırsatta bu kapı gibi gerçeğin üzerini örtebilmek için adeta yırtınıyorlar!

Baronsal Gladyo’nun Eski Kaşar Siyasetçisi Hüsamettin Cintonik mi?

Halen daha derin görevlidir: Mesela, dünkü Cumhuriyet’in manşetinden şöyle sesleniyordu:

“Türkiye, bir ümmet ve hilafet hedefine yönelmiş halde görülmemiş bir değişim yaşıyor.

Yeni Türkiye diyorlar. Parlamenter rejim ve barışan Türkiye sağlanmalıdır.”

*

Zırlaması, şundandır:

Komprador Burjuvazinin Mister Cintonik’i, “Ankara, Washington’dan bağımsızlaştığı için” feveran ediyor!

Yeni Şafak Gazetesi