Kılıçdaroğlu, baktı ki “suskunluk” aleyhlerine yazacak; “Atatürk’ten bu yana CHP’de genel başkanlık yapmış herkesin başımızın üstünde yeri vardır” diyerek yasak savma kabilinden bir açıklama ile mevzuyu geçiştirdi.

Açıkça söyleyemez elbette; amma velakin Livaneli’nin Baykal’a ateş etmesinden dolayı aslında pek mutludur.

Livaneli’nin Baykal’a yönelik saldırısı, bir anlamda İkinci Kaset Operasyonu gibidir.

CHP yönetiminin “elini güçlendirmeye” ayarlı bir çıkıştır.

Artık ne kadar kalmışsa; CHP’deki Baykal yanlısı veyahut Ulusalcı diye bilinen isimler tasfiye edilecektir.

Mister Kemal yönetimindeki CHP, on bir yıldır Baykal’a yönelik kaset operasyonunun arka planına dair zinhar topa girmiyor.

Neden?

Çünkü: kendi foyaları ortaya dökülecek de ondan!

PEŞPEŞE BUNLAR OLDU

Sedat Bin Zayed, şu Korkmaz Karaca adlı şahıs üzerinden Baykal Defteri’ni açtı.

FETÖ işbirlikçisi A-jan Dündar “Baykal’a Varan İki mi geliyor?” diye laf çaktı, malum kasete atfen…

Devamında, Livaneli’nin bariz yanlışlar, yalanlar ve iftiralarla dolu “Baykal Saldırısı” geldi.

Baykal’la ilişkilendirmeye çalıştıkları şu

Bornozlu Karaca’nın “Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçildiği ilk kurultayla birlikte CHP Parti Meclisi’ne girdiği” ortaya çıktı!

Deniz Bey’in avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamadaki şu cümle de cuk oturdu:

“Bu saldırıları gerçekten anlamak isteyen varsa, on bir yıldır yargılaması devam eden Kaset-Kumpas davasını incelemelerini tavsiye ederiz!”

“MASKE TOPLA BENİM İÇİN”

Livaneli, “solcu olmadığını” öne sürdüğü Baykal için “Tipik bir Türk, Sünni bir Ankara politikacısıdır” dedi: Aklınca, “Deniz Bey’i tahkir etmeye” yeltendi.

CHP’nin başında muhakkak Alevi veyahut Kürt bir politikacı olmak zorundaymış gibi bir fotoğraf verdi:

Ayrımcılığın şahikasına çıktı!

Mister Livaneli’nin solculuğu çakmadır.

“Marksist” flamalı Amerikancılardandır.

Mevzubahis röportajında, yıllar öncesinde Stockholm’de buluşup dertleştiğini anlattığı Mihri Belli “Amerikancı bir Komünist” idi!

SAM AMCA’SININ BELLİ’Sİ

“Türk Solunun önder ismi” Mister Belli, “Sovyetler Birliği, bir gün Türkiye’yi işgal ederse Demirel’den önce beni asar!” demişti.

Belli (1916-2011) “Marksist düşünce” ile 1936’da “İktisat” okumaya gittiği ABD’de tanıştı. 1940’da Türkiye’ye döndü. Gizlice faaliyet yürüten TKP ile ilişkiye geçti…

O dönemde, TKP’de İstanbul İl Sekreteri olan ilkokul arkadaşı David Nea aracılığıyla Türkiye Komünist Partisi ile bağlantı kurdu!

1942’nin sonlarında ise TKP’nin “Merkez Komitesi” üyeliğine getirildi. 1944’te “İlerici Gençler Birliği” davasında tutuklandı!

2. Dünya Savaşı’nın gidişatını değiştiren Normandiya Çıkarması, 1944 yılındadır.

1944 senesi mi; aynı zamanda, ABD’nin dünya egemenliği bahsinde İngiltere’nin yerini aldığı, bir başka söyleyişle “Türkiye’nin derin kontrolünü de ele geçirdiği” yıldır!

Ezcümle: Mister Belli’nin “Türk Solunun Önderi” olma yolundaki koşusunun başlangıcı 1944’tedir.

Yani, “Evvela tutuklamışlar; sonra gizli Sefer Görev Emrini vermişlerdir!”

DERİN PİŞTİ

Livaneli’nin son saldırısı, bakınız kiminle “Pişti” yaptı!

Fetullah’ın ilk Yabancı Teknik Direktörü olan CIA ajanı Graham Fuller, Paralel Eyüp John yönetimindeki Radikal’e “Türkiye’ye daha çok sol lazım. Çünkü en büyük ihtiyaç budur” demişti.

Fuller’ın “daha çok sol” ile kastettiği ne miydi? Oynatalım…

6 Nisan 2012’deki bu röportajdan iki hafta önce; CHP’ye ABD’nin Ankara Elçiliğinde “kucak” açılmıştı…

Şafak Pavey onuruna düzenlenen davet vesilesiyle!

- Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve Hikmet Çetin…

- Hasip Kaplan ve Sırrı Sakık…

- Gladyo’nun Baronu İshak Alaton’un kızı Leyla Alaton…

Dönemin ABD Elçisi Ricciardone’nin misafiri idiler ve pek mutluydular!

*

Bu tablo, 7 Haziran 2015’teki şu “Birlikte iyi salladık” beraberliğini doğurmuştu…

Bilderberg katılımcısı Şafak Pavey, Mister Demirtaş’a bu replikle seslenmişti, ya!

*

Devam ettiler: Livaneli’nin o röportajda “Kılıçdaroğlu’nun ve HDP’nin sağduyulu siyaseti, Türkiye’ye 2019’da tarihi bir adım attırdı” diye andığı, Yerel Seçim Birlikteliği geldi!

CHP ile HDPKK “Kardeş Parti” oldular.

FETÖ, her ikisinin de Stratejik Ortağıdır.

Şimdilerde ise Livaneli, Zillet İttifakı için sahnededir.

“Mister Kemal’in Dostları” uğruna Deniz Baykal’a İkinci Tur saldırıyı gerçekleştiriyor.

Deniz Bey’in “Millici olmasından” nefret ediyor!

İŞARET FİŞEĞİ

ABD Ankara Elçiliğinden Washington’a gönderilen kriptoda (9 Kasım 2009) Büyükelçi James Jeffrey’nin, Baykal’a şu tehdidi dikkat çekiyordu:

“Muhalefet liderine; ABD karşıtı malum söylemlerinin, ABD-Türkiye ilişkilerine bedel ödeteceğini hatırlatma zorunluluğu hissettik!”

Bu tehditten altı ay sonra; kaset komplosu patladı!

YENİŞAFAK