Amerika’nın Suriye politikalarının başarısızlığının baş mimarlarından Brett McGurk Washington Post’ta yayınladığı makaleyle Trump’ın çekilme kararına yüklenmiş. McGurk, teröre açık destek vermek, terör örgütünü silahlandırmak ve terör örgütüne etnik temizlik için alan açmak suçlarıyla hatırlanacak bir sivil Amerikalı yetkili. Şu an yönetimde olan herkesten daha uzun süredir Suriye dosyasını elinde tutan McGurk, yazısıyla günah çıkarmaya ve kendi sorumluluğunu dosyayı sonradan devralan Trump’a atmaya çalışmış.

McGurk’un yazısında listelediği “acı gerçeklikler” Amerika’nın Obama döneminde başlayan ve Trump döneminde devam eden Suriye politikalarının neden çöktüğünün ipuçlarını veriyor. Sırasıyla bu acı gerçekliklere bakalım.

Bir, “Amerika Suriye’den çıkıyor, buna artık direnmemek lazım”. Özünde doğru bir ifade, satır arasında ise McGurk şunu söylüyor: “Şimdiye kadar Başkan’ın kararının altını oymak için büyük mücadele verdik. Suriye’den çıkmamaya, PKK’yı yalnız bırakmamaya çalıştık.” Amerikan kurumlarındaki eşgüdümsüzlük ve kakofoni bu ifadelerden daha net özetlenemezdi. McGurk’ün başını çektiği Suriye’deki PKK lobisi sahada kendi gerçekliklerini yaratmak için “her yola” başvurdu.

İki, “Esed kalıcı, bunu İsrail ve Suudi Arabistan da söylüyor”. McGurk ve ekibinin “kendi kendini doğrulayan kehanetlerinin” başında bu geliyor. Amerika Suriye’deki tüm adımlarını Esed’in kalması üzerine attı. Esed’in ortağı PKK’yı destekledi, Esed’e karşı mücadele eden muhalefeti önce cesaretlendirdi sonra da yarı yolda bıraktı, Esed’in savaş suçlarına göz yumdu. Bu hamleleriyle “toplu katliamcı dikatatör” Esed’in kalmasının en büyük müsebbibi McGurk ve ekibidir; Esed’e “toplu katliamcı diktatör” diyerek kendisini aklayamazlar.

Üç, “sadece SDG (siz PKK anlayın) bu bölgeye istikrar getirebilir.” McGurk’ün “gündüz hayallerinin” başında bu iddia geliyor. Büyük çoğunluğu aşiret yapısına sahip Arapların oluşturduğu geniş bir bölgede, kuzeyinde Türkiye gibi operasyona hazır bir güç, güneyinde ise bu bölgenin zenginliklerini geri almak isteyen bir rejim varken bu bölgeye PKK’nın istikrar getirmesini beklemek en hafif ifadeyle ahmaklıktır. PKK ile bu bölgede ne istikrar sağlanır, ne etnik temizlikler son bulur ne de İran-rejim dengelenir.

Dört, “Türkiye güvenilir bir ortak değildir”. McGurk ve ekibi, terör örgütü PKK’yı NATO müttefiki Türkiye’ye tercih etmek için sahada bahaneler, kendi kendini doğrulayan kehanetler ürettiler. Hatta ABD’lilerin hayatını kaybettiği son Menbiç saldırısının arka planında bile bu zihniyet olabilir. Eğer gerçek amaç buysa, Suriye’nin kuzeydoğusuna istikrar getirmenin tek yolu Türkiye’dir. Ortadoğu’ya özelde de Suriye’ye sadece felaket ve yıkım getirmiş bir ekibin, teröre destek vermek için NATO müttefiki Türkiye’yi karşısına alma çabasının altında Amerikan ve bölge çıkarının yatmadığı kesin. Peki McGurk kimin hesabına çalışıyor?

AKŞAM GAZETESİ