Tarihin değişimine tanık olmak

  • GİRİŞ27.07.2020 11:58
  • GÜNCELLEME27.07.2020 12:06

Her şey insan ömrü için kısa sayılacak bir sürede gerçekleşti. Ayasofya minarelerinden 86 yıl sonra ezanın okunması, derin bir anlam taşımaktadır. Batı sistemine, burada özgür iradesiyle karar veren, hukukuna sahip çıkan bir millet vardır denilmektedir. Onlara, Akdeniz’de bayrak gösterenin de Libya’da mazlum bir halkın yeniden sömürgeleştirilmesine karşı çıkanın da, Kıbrıs’ı Suriye’yi, Irak’ı parçalama, işgal etme siyasetini kabul etmeyenin de aynı irade olduğu söylenmektedir.

 

 

Her şey nasıl hızla akıp gitmektedir! 2010 Referandumuyla militarist düzenin en temel kurumunun MGK’nın yapısının değişimi; Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oylarıyla seçilmesi; sonra CIA devşirmesi o alçaklar sürüsü hainlerin 15 Temmuz darbe girişimi ve Türk Milletinin bu ihanet cuntasını ezerek tarihimizde ilk defa darbecilerin mağlup edilmesi, arkasından siyasal sistemin değiştirilmesi ve Başkanlık Sistemine geçiş. Bütün bunlara tanıklık edilmiştir.

TARİHİN AKIŞI DEĞİŞTİ

 

 

Bazı dönemler vardır hiçbir şey değişmez görünür, zamana bir durgunluk hâkimdir fakat öyle zamanlarda yaşıyoruz ki yüz yılda bir karşılaşılacak olaylar 10-15 yıla sığmaktadır. Değişim olmazsa tarih olmaz diye güzel bir söz vardır fakat şimdi değişimin hız kazanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni hükümet sisteminin ikinci yılında kapsamlı bir değerlendirme yaparken iki yıl gibi kısa sürede nelerle karşılaşıldığını, hangi sorunların aşıldığını anlattıktan sonra Türkiye’nin daha ileriye daha ileri hedeflere yürünmekte olduğunu ifade etti.

Burada millet hayatı için kısa sayılacak bir sürede yapılan hizmetleri, atılan büyük adımları gerçekleştirilen projeleri tekrar etmeyeceğim fakat Türkiye’nin başardığı en köklü reform olan siyasal sistem değişimi yapılmasaydı bugün bu devasa sorunlar karşısında hangi durumda olurduk diye ciddi bir muhasebe yapılması gerektiğini vurgulamak isterim. Millete yıllar boyunca parlamenter sistem diye takdim edilen, aslın da militarizmin ideolojik ve politik hâkimiyet düzeninden başka bir şey olmayan sistemin, tamamen Batı vesayetinde asker ve bürokratların millet iradesini yok sayan bir mekanizmadan başka bir şey olmadığını herkesin bilmesi gerekir.

BAĞIMSIZLIK İRADESİ

O düzen değiştiği için bugün Türk devleti, millet iradesine dayanarak aktif bir dış politika izlemektedir; Batının Türkiye’yi Akdeniz’den dışlama siyasetini, Suriye’yi, Libya’yı, Irak ve İran’ı parçalama projelerini etkisiz hale getirmektedir. Millet iradesi, başkanlık siteminin dinamizmiyle siyasette hem icraatta hem de meclis zemininde milletin taleplerine cevap vermekte; ekonomiye yapılan bütün operasyonlara anında müdahale ederek kriz bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmaktadır.

Bugün bütün dünyanın salgın sürecindeki çaresizliği, bırakınız yoksul ülkeleri en gelişmiş Batılı ülkelerin perişanlığı ortadayken Türkiye’nin salgınla mücadelede sağlık siteminin başarısının arkasında da bu süreçte uygulamaya soktuğu ekonomik ve sosyal politikaların arkasında da yeni sistemin dinamizmi vardır. Tarihin değişimine tanık olmak önemlidir ancak değişimi anlamadan bu duygu yaşanamaz. 

Akşam Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat