Sağılan öküzler, yumurtlatılan horozlar…

  • GİRİŞ22.06.2011 06:35
  • GÜNCELLEME22.06.2011 06:35

Yazmayacaktım,   gazeteci Zeki Şahin yazınca yaralarım azdı, farz oldu…

Şahin yazısında; “Sayın Başkan Kemal Yurtnaç’a Göçün 50. Yılı sempozyumunda konuşmacı olduğum zaman bile herkese bizler Gurbetçi değiliz, ‘Avrupa Türkleriyiz’  lütfen bu gerçeği kabul edin, demiştik. Ama nafile,  inadına mı yapıyorlar bilmiyorum.”diyor. Şahin’in yazısının başlığı ise ‘Söylenecek çok şey var ama…’

Evet, söylenecek çok şey var. O halde bir kaçını da ben söyleyeyim..

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Kemal Yurtanç, “ Gurbetçi seçmen bundan sonra gümrük kapılarında mahkûm olmasın diye, oy kullanmaları için çalışmalara şimdiden başladık” demiş.

Masala karnımız tok..

Olsa bile beş sene sonra yani…

Ölme öküz ölme, sana yonca biçeceğim…

Oysa yonca tarlaları çoktan kurudu…

Biz bu sözleri başbakanlardan, bakanlardan, milletvekillerinden çok ama çok duyduk..

Sayın Yurtanç, siz önce Zeki Şahin’inde altını özelikle çizdiği,  yazısının kaburgasını oluşturan ‘Gurbetçi’ tabirini hala kullanıyorsanız, mantık hala 50 yıl öncesinin mantığıdır.

Sayın Yurtanç, Avrupalı Türkler için (Gurbetçi değil) gerçekten bir şey yapmak istiyor musunuz?

O halde bizler adına YSK’yı mahkemeye verin!...

Hem de AHİM’ne (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) verin…

Yapabilir misiniz?

Hadi!..

Yanındayız, arkandayız…

***

Gümrüklerde oy verme işlemi başladığı günden sonra iki kez Türkiye’ye gittim, geldim…

Seçimlerde, 12 Haziran günü Adana’daydım…

Ne gümrüklerde oy verebildim, ne de ülkem de…

Üvey evlat gibi hissetim kendimi…

Hesabını sormaya kara verdim…

Kime anlattıysam hak verdiler, sen sormasan kim soracak dediler…

Gerek Avrupa’da, gerekse Türkiye’deki avukat arkadaşlarım kazanırsın, dediler; hatta davayı açarsam gönüllü bakacaklarını söylediler… 

Olmaz, dedim!..

YSK’ya rağmen ülkemi, ülkem insanını AHİM kapılarında süründüremem;

YSK’ya ve daha bir çok şeye rağmen ülkemi seviyorum, dedim..

***

Yıllardır gümrüklerde Hollanda kimliğimle, T.C bana verdiği nüfus kâğıdımı verip ülkeme giriyorum… Kimliğim sayfalı yani pasaport olmadığı için zaman zaman el kadar bir kâğıda Giriş mührü vurup verirler…

23 Mayıs günü uçaktan iner inmez, doğru seçim sandıklarının olduğu yere gittim, ‘ Olmaz;  pasaportun olmadan olmaz, dediler… 30 Mayıs’ta çıkış yaparken bir kez daha denedim. Yine aynı cevap...

9 Haziranda giriş yaparken denedim yine…

Allah’ın hakkı üçtür, derler…  Allah’ın hakkına rağmen, Ülkesi için yad ellerde ter döken, horlanan, itilen 50 yıllık Avrupalı Türk’ün adına denedim olmadı…

Gazeteci olduğumu söyledim... YASAK... olmaz…  YASAK kelimesinden atın iki “A” yı ne kaldı geriye, YSK..

 Yahu, şu girişte mühür vurulan kağıdın üstüne, dedim; Olmaz YASAK, yani YSK..

Ben size sorarım, dedim…

12 Haziran günü insanlar oy sandıklarının başına doluşurken, ben bir kez daha dışlanmanın ve YSK’nun mağduriyetinin acısını iliklerimde hissetim…

Ben size sorarım, dedim…

Sorarım da…

Lakin Avrupalı Türklere oy hakkını çok gören, yada gümrüklerde bile oy vermemesi için elinden geleni ardına koymayan YSK’lılar kadar ne vatan severim ne de vatan haini!..

Ülkemi ve ülkem insanını kefere memleketlerinde süründürmeyecek kadar seviyorum ülkemi…

***

Ne oldu peki, yasakladılar da ne oldu?

Sonuçlar ortada…

AKP yüzde 50…

YSK’ya kapak olsun…

*** 

AKP’li değilim ama çoğu gibi bende eğer verebilseydim oyumu AKP’ye verecektim…

Şimdi, makamı adından beş kelime daha uzun olan Sayın Yurtanç, kısaca sizden istediğim, ‘kol kırılsın yen içinde kalsın’ ama bizim adımıza Gurbetçiler değil Avrupalı Türkler adına YSK’yı mahkemeye verebiliyor musunuz, verir misiniz onu söyleyin.

***

Oldukça tabir var, ülkesinden uzakta yaşan insanlar için: Almancı, Gurbetçi, Döviz Makinesi, Dış Türkler, Avrupalı Türkler vs vs…

Gurbetçi destanını yazan bana sorarsanız eğer, siz ve o zihniyete o bakış açısına sahip olanlar buralardaki Türkleri  “Süt veren öküzler, yumurtlayan horozlar” olarak gördünüz, görmektesiniz…

Fakat o öküzlerden öyle boğalar, o horozlardan öyle şahinler geliyor ki, geldi ki Avrupa’ya her alanda adlarını altın harflerle yazdırlar yazdırıyorlar...

 Siz, Avrupalı Türklere  ‘Gurbetçi’ diyerek gözünüzde 60’lı yılların  tüylü Alaman şapkalı o tipleri mi  canlandırıyorsunuz..

Yavuz Nufel - Haber 7
yavuznufel@live.nl

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat