Lula sandıktan yine çıktı.

Güney Amerilkalı yazar Pablo Neruda’nın muhteşem ifadesi ile "Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz!"

Breziya’da yapılan seçimlerde de olan aslında bu şiirin sözleri gibi. Brezilya’da çıkarları tehlikeye düşenler, ayak oyunları ile düzmece bir şekilde cezaevine tıktıkları Lula’nın gelişine engel olamadılar.

Lula’nın siyasi serüveni...

2003 ile 2010 yılları arasında iki dönem Brezilya Devlet Başkanlığı görevinde bulunan ve Brezilya’nın yoksulluk ile verdiği mücadelede ülkesine önemli katkılar sunan Lula, 2016 yılında kendisine karşı başlatılan yargı darbesiyle engellendi.

Yöntem olarak bizdeki yargı darbelerine oldukça benzeyen sistemler işletildi.

Başkan Erdoğan’ın şiir okudu diye cezaevine atılması, Menderes ve iki kahraman arkadaşının muşamba davası, köpek ve bebek davası gibi düzmece konular ile idam edilmesi gibi yargı üzerinden vesayet dünyada birçok ülkede başarılı sonuçlar veriyor.

Şunun şurasında 15 sene evvel eşi başörtüsü takıyor diye Cumhurbaşkanı yapılmak istenmeyen Abdullah Gül’e karşı, kerameti kendinden menkul Sabih Kanadoğlu’nun ortaya attığı zorlamalar ile koca ülkenin nasıl kilitlendiğini bizzat yaşamıştık.

İşin enteresan olan tarafı, Türkiye’de 2015’te başlayan hareketlilik ve 2016’da darbeye kadar varan süreçler ile, Brezilya’daki süreçler aynı zaman dilimine tekabül ediyor. Tek fark Türkiye’de 17-25 Aralık'ta başlayan ve MİT tırları üzerinden devam eden süreçlerde, yargı üzerinden ortaya konulan darbeler Erdoğan’ın dirençli siyaseti karşısında akamete uğratılmıştı.

Başarısız hamleler gözlerini öylesine döndürdü ki en sonunda müdahaleyi milleti tanklar ile katletmeye kadar vardırdılar, ama bu sefer de sahneye millet çıktı.

Brezilya’da ise Lula yargı darbesine direnemedi ve 2018 yılının Nisan ayında yolsuzluk ve kara para aklama suçlaması ile 580 gün cezaya çarptırıldı. Ellerinde tek bir delil olmamasına rağmen bu cezanın Lula’ya verilmesi birçok uluslararası kurumun raporlarına da girince, 2021 yılında Lula tüm suçlarından beraat ederek, 2022 yılındaki seçimlere katılma hakkı elde etti.

Darbeler diyarı Güney Amerika

Güney Amerika, Amerikan müdahaleciliğine dair sayısız örneğin var olduğu bölgenin de adıdır. Daha düne kadar Venezuela’da bir kukla ile nasıl yönetimi ele geçirmek istediklerini biliyoruz. Güney Amerika, Brezilya’dan Şili’ye, Kolombiya’dan Haiti’ye ve tek tek burada kaleme alamayacağımız sayısız Amerikan müdahalesi ile doldu taştı.

Lula; kimleri ve neden ürküttü?

2003 yılından sonra ortaya koyulan ekonomik programlar ile neo liberal iktisadi politikalara mesafeli yaklaşan Lula hükûmeti, Brezilya’nın devasa coğrafyasında Amerikan şirketlerinin yağmacı girişimlerini oldukça kısıtladı, IMF’ye olan bağımlılığı oldukça tahdit etti.

Tüm bunların üzerine Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (FTAA) projesini bertaraf edecek Güney Amerika Ortak Pazarı’nı daha fonksiyonel hâle getirmesi, Lula’nın siyasetine şüphe ile yaklaşılmasının önünü açtı.

Lula, başta Afrika bölgesi olmak üzere dünyada elliye yakın ülkede dış temsilcilikler açtı, ülkesinin ilgi ve etki alanlarını genişletti.

Şimdilerde ABD’nin Ulusal Güvenlik Strateji Dokümanı’na da giren Çin tehdidi konusunda da uslu durmayan bir Lula vardı.

Çin ile geliştirilen ekonomik ilişkiler, BM’nin yeniden yapılandırılmasına acil ihtiyaç olduğunu her fırsatta gündeme getirmesi, İran’ın barışçıl amaçlar ile nükleer enerji elde etmesine Türkiye ile birlikte destek sunması, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, ve Güney Afrika ile birlikte BRICS denilen oluşum kapsamında stratejik ilişkiler ağı oluşturması, Lula’nın altından koltuğun çekilmesinin de sebebi oldu.

Orta Doğu ve Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar seçilmiş hükûmetleri devirmekte son derece mahir olan hokkabaz, işte tam burada Brezilya içindeki yargı vesayetini devreye sokarak Lula’yı zahmetsizce alaşağı etti.

Gelelim Türkiye’ye...

Lula yapılan seçimlerden başarı ile çıkınca Türkiye’deki muhalefet, Lula’nın zaferinden pay kapma telaşına girdi. Oysa, Lula’ya yönelik darbe planları ortaya koyulurken bugün pastadan pay kapma telaşında olanların ağzından tek bir kelam duymamıştık.

Brezilya’da Lula’nın ayak oyunları ile iktidardan edilmesinin gerekçeleri ile, Türkiye’de yaşananlar ne kadar da birbirine benziyor değil mi?
O yüzden Lula’nın zaferinden kendilerine pay çıkaranlar, yine klişe kavramlar üzerinden ve sloganın ötesine geçmeyecek ifadeler ile ortalığa döküldüler. İlla Lula’dan kendinize pay çıkaracaksanız, Lula’nın direndiği odaklara meydan okuyan ülkenizin mücadelesine önce destek verin ki kim ve ne olduğunuzu anlayalım!..

Tahıl Koridoru

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde yapılan açıklama ile tahıl koridorundan tahıl sevkiyatının tekrar başladığı bizzat Rusya Savunma Bakanlığınca duyuruldu. Kiev’den yazılı güvenceyi aldıklarını ifade eden Rus yetkililerin açıklamalarından sonra, Ukrayna sahasında bekleyen 15 milyon ton civarındaki tahılın dünya pazarlarına ulaştırılmasına devam edilecek.

Koridorun tekrar faaliyete geçmesi için Başkan Erdoğan ile Putin arasında dün yine bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti.

Küresel tahıl piyasası dâhil artık her şey o kadar birbiri içine girmiş durumdaki, sadece birkaç gün duraksayan tahıl koridoru buğday fiyatlarının uluslararası piyasalarda anında yüzde beş civarında artmasına sebep olmuştu.

Gıda krizinde ise asıl tehlike önümüzdeki sene ortaya çıkacak zira Ukrayna sahasının önemli bir kısmı süren savaş şartlarından bu yıl etkilenmedi.

Bu konuda tek temennimiz bu savaşın bir an önce sona ermesi ama ufukta böyle bir umut şimdilik maalesef yok.

TÜRKİYE GAZETESİ