Yenemeyeceklerini anladılar, çamura yattılar!
- GİRİŞ27.01.2023 09:31
- GÜNCELLEME28.01.2023 10:51
İlk kez 12 Şubat 2022’de bir araya gelen ve aradan geçen 11 ay 15 günlük sürede tam 11 kez toplanan 6’lı masa müdavimleri, toplamda 72 saat süren görüşmelerin sonunda nihayet bir mesele üzerinde uzlaşabildiler…
Sözde “Başkan Erdoğan’ı devirmek” için ittifak kuran ve bu uğurda inandıkları değerleri ayaklar altına zillet paydaşları, sandıktan ümitlerini kesmiş olmalılar ki dün yaptıkları 9 saatlik görüşmenin ardından, “Erdoğan'ın aday olması mümkün değildir” şeklinde ifadelerin yer aldığı ortak imzalı skandal bir metni paylaşarak…
Adeta “Başkan Erdoğan karşısında seçime girmekten korktuklarını” ilan ettiler.
Oysa bu arkadaşlar, daha birkaç gün öncesine kadar, “Erdoğan’ı mindere beklediklerini” söyleyerek efeleniyor ve “sandıkta yenerek her türlü mağdur edebiyatının önüne geçeceklerini” iddia ediyorlardı.
Üstelik biri, ikisi değil…
Ortakların neredeyse tamamı ve partilerin yöneticileri, her fırsatta “Erdoğan’ın yeniden aday olabileceğini” söylüyor, aksi bir durumda ise “adaylığının önündeki engelleri kaldıracaklarını” öne sürüyorlardı.
Bu konuda ilk açıklamayı yapan isimlerden olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 4 Şubat 2022’de, TV 100 kanalında katıldığı programda, gazeteci Kerem Kırçuval’ın, “Erdoğan’ın adaylığına karşı üçüncü dönem itirazı yapacak mısınız?” sorusuna…
“Yok hayır. Net; aday olmak istiyorsa buyursun gelsin, millet herkesin boyunun ölçüsünü verecektir. Özel bir tartışma yapmayacağız. Bu tartışmalar artık geride kalmalı. Biz yapmayacağız. Başkaları tartışırsa ona bir şey diyemeyiz, en azından biz yapmayacağız” şeklinde cevap vermişti.
*
2 gün sonra konuşan CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı ile ilgili tartışmaların “siyasi mühendislik” olduğunu söyleyerek, “Yapay bir tartışma ortamı açtılar. Sanki Erdoğan çok güçlüymüş ve önü kesilmeye çalışılıyormuş havasını vermeye çalışıyorlar. Yapay ve beyhude bir gündem. Cumhur İttifakı’nın oylarının yüzde 35 bandında olduğunu görüyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar zaten kazanma şansları yok” ifadelerini kullandı.
*
8 Şubat’ta ise bu kez CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili tartışmaları “mağduriyet üretme” olarak yorumlayarak, “Bilerek başlatılan, seçimi kaybetmekte olan Erdoğan’a sanki güçlüymüş de, rakipleri ondan korkuyormuş izlenimi yaratmaya çalışanlar, kusura bakmayın, size bedavadan verilecek mağduriyet hikâyemiz yok. Çıksın karşımıza. Beyefendi aday olsun, en çok biz istiyoruz. Aday olacak mı, olacak. Yeneceğimizi biliyoruz, kendisini mindere bekliyoruz, eğer cesaretleri varsa hemen haftaya Seçim kararı alalım.” sözleriyle meydan okudu.
*
Aynı gün gazeteci Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan yine çıkıp meydanlara 'Cumhurbaşkanlığıma engel oluyorlar' diyecek" ifadelerini kullandıktan sonra, “Biz erken seçim istiyoruz. Hem de hemen. Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın. Onu sandıkta göndereyim. Halkın zamanında seçimi bekleyecek hali kalmadı. Hemen erken seçim kararı alınmalı ve Erdoğan sandıkta gönderilmelidir” diyerek, bir kez daha sandığı işaret etti.
*
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise 9 Şubat’ta, partisinin ‘haftalık değerlendirme toplantısında’, Başkan Erdoğan’ın 3’üncü dönem adaylığı ile ilgili değerlendirmesinde, “Bu konuda bir hukuk tartışması olabilir fakat siyasi perspektiften baktığımızda Sayın Erdoğan’ın bir kere daha cumhurbaşkanı olmasını engelleyecek olan seçmendir. Bunu böyle tartışmalı hukuk yollarıyla engellemeyi iyi bir yöntem olarak görmüyoruz” diyerek, adaylık tartışmalarını “engelleme girişimi” olarak nitelendirdi.
*
Tam 10 gün sonra İzmir’deki ‘Gençlik Buluşması’nda gençlerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili soruya bu kez, “Büyük olasılıkla Erdoğan erken seçim kararı alacak. Erken seçim kararı alması için parlamentoyu feshetmesi lazım. Son uygulamalara göre o zaman kendisi aday olabiliyor. Dolayısıyla erken seçim olacak bizim tahminimize göre, Erdoğan da aday olacak ve biz de onu inşallah hep birlikte emekli edeceğiz” şeklinde cevap verdi.
*
16 Haziran’da, Uğur Dündar’a konuşan İyi Partili Aytun Çıray ise Erdoğan'ın 3. kez seçilip seçilemeyeceğine yönelik tartışmalarla ilgili, “Kimse merak etmesin; Sayın Meral Akşener akıllarda bir tereddüt kalmaması ve ‘seçime girebilseydim kazanırdım’ diyememesi, daha da önemlisi demokrat tavrı nedeniyle Sayın Erdoğan'ın adaylığının önünü açmak için çalışacaktır. Ben altılı masadaki dostlarımızın da bundan farklı düşüneceklerini sanmıyorum” açıklamasında bulundu.
*
26 Haziran 2022’de, bir kez daha Erdoğan’ın adaylığı ile ilgili değerlendirmede bulunan CHP’li Erdoğan Toprak, tartışmaların “yapay” olduğunu öne sürerek, “Erdoğan’ın siyasi yasağını bile biz kaldırdık. Yapay bir tartışma. Biz buna girmeyiz. Hiç kimseye siyasi yasak peşinde değiliz. Biz iktidara yürüyoruz. Onlar bizi yapay tartışmaların içine çekerek mağduriyet sağlamaya çalışıyorlar.” sözleriyle, Erdoğan’ın adaylığına karşı olmadıklarını açıkladı.
*
12 Temmuz’da, Konya Meram ilçesindeki konutunda partililerle bayramlaşan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu da burada Sözcü gazetesine yaptığı açıklamada, “Erdoğan’ın hukuken yeniden aday olabilmesi için erken seçim olması, ya da kendisinin ve meclisin feshedilmesi lazım” dedi. Bununla yetinmeyen Davutoğlu, “Benim tercihim, Tayyip beyin seçimle gitmesidir. Tayyip Erdoğan’ın aday olmadan çekilmesini istemem. Seçim kaybetmeden giderse kendince zamanla ‘hiçbir zaman kaybetmedim’ gibi bir argüman oluşturur” diyerek, aklınca bir de sandıkta meydan okudu.
*
Muhalefetin tüm bu ve buna benzer açıklamaları ortadayken…
Cumhurbaşkanının “5 yıllık görev süresi” ve “2 dönem seçilme” kuralının, 30 Nisan 2018 tarihinden itibaren “herkes için ilk defa” işlemeye başladığı herkesçe biliniyorken…
11’inci kez toplanan ittifak ortaklarının, kurabiyeleri, kekleri, pastaları, kısırları yedikten sonra…
Finalde kendi “ortak adaylarını” açıklamak yerine, tükürdüklerini yalayarak “Başkan Erdoğan’ın aday olamayacağını” söylemeleri, en hafif tabiriyle “ikiyüzlülük”tür, “çamura yatmak”tır.
Değişik değişik partilerin çatısı altında, farklı farklı amblemlerle, farklı gibi gözüken ideolojilerle 6’lı masa etrafında toplanıp, saldırganlığı ve çark etmeyi ortak politika haline getiren zillet bileşenlerinin bu tutarsız ve hukuku ayaklar altına alan tavrı elbette kimseyi şaşırtmadı.
Fakat!..
Siyasetlerini “ikiyüzlülük” esası üzerine bina edenlerin, tarihin önünde ve milletin huzurunda yüzlerini ağartacak hiçbir hayırlı hizmetin içinde yer alamayacakları bir kez daha görülmüş oldu.
Yorumlar77