17 Ağustos 1999’da yaşanan depremde de tıpkı 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler gibi çok büyük yıkım yaşandı.

Marmara Bölgesi'ni 7.4 şiddetinde sallayan depremin yaralarını sarmak için yurtiçinden ve yurtdışından, o dönemin parasıyla “trilyonlarca” liralık yardım gönderildi.

“Acil” olarak harekete geçen İngiltere ilk aşamada Kızılay'a 500 bin pound verirken, Almanya önce 600 bin Euro gönderdi, ardından rakamı 1,5 milyon Euro'ya yükseltti.

Türkiye’nin “yardım” çığlığına sessiz kalmayan Dünya Bankası 1 milyar 50 milyon dolar, IMF 500 milyon dolar kaynak aktardı.

Avrupa Konseyi 317 milyon dolar, İslam Kalkınma Bankası 300 milyon dolar, AB Yatırım Bankası 670 milyon dolar, Japon hükümeti 200 milyon dolar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri de 500 milyon dolar yardım yaptı.

İran Kızılay’ı da ilk etapta depremzedeler için 5 bin battaniye ve çadır, 10 ton kıyma, 12 tonluk 100 kalem ilaç ve 500 setlik mutfak eşyasını uçakla İstanbul'a ulaştırırken, Türkiye'den İran’a, “Yardımlarınızı nakit yapın’’ çağrısı yapılarak, para göndermesi istendi.

*

Bu ortamda, 28 Şubat’ın medya ayağını oluşturan ve devletten ihale kovalayan “kartel gazeteleri” bile boş durmayarak 25 Ağustos’ta, depremzedelere yardım için “tarihin en büyük yardım kampanyasını” başlattı.

“Bir tuğla da siz koyun" adıyla başlatılan “inşa kampanyası” için açılan hesaba, Bilgin grubu 500 bin dolar, Doğan grubu 500 bin dolar, Çukurova grubu 500 bin dolar, Uzan grubu 500 bin dolar, Aksoy grubu 500 bin dolar bağışladı.

“Ağlayacağımız kadar ağladık” diyen Türk halkı da, “önümüz kış ve zaman daralıyor” diyerek depremin yaralarını sarmak ve enkazdan kurtarılan insanları soğukta kaybetmemek için kolları sıvadı.

Halk ‘karınca kararınca’ destekte bulunurken, TOBB, deprem felaketinin acılarının giderilmesi amacıyla 5 trilyon lira bağışladı.

Sabancı Topluluğu, 500 milyar lirası Kocaeli Valiliği'nin emrine, 500 milyar lirası da Afet Bölgesi'ne olmak üzere toplam 1 trilyon liralık yardım yaptı.

DOĞUŞ Holding, deprem felaketine uğrayan vatandaşlar için 1 trilyon lira para verdi.

Anadolu Grubu da depremzedeler için 350 milyar liralık bağışta bulundu.

CHP’nin hissedarı olduğu İş Bankası ise o dönem TRT Genel Müdürlüğü'nün açtığı yardım kampanyasına 250 milyar lira ile katıldı.

*

Peki, depremzedelerin “Nerede bu devlet?” diye eleştirdiği, bugünlerde ise aklımızla alay eden bazı “kalemşörlerce” kavurucu Ağustos ayında, "Yarım gün içinde çadır kurmuş, sobalarla ısınmıştık" diyerek göklere çıkarılan dönemin iktidarı ve bağlı devlet kuruluşlar ne yaptı dersiniz?

Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gören depremzedeler için 15 Şubat’ta başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına 20 milyar TL’lik devasa bağış yapan Ziraat Bankası, 1999’daki yardım kampanyasına eski parayla 250 milyar, bugünün parasıyla ise sadece 250 bin lira yatırdı.

5 gün önceki yardım kampanyasına 12 milyar liralık katkı sağlayan Vakıfbank, Marmara Depremi’nde zarar görenlerin acil ihtiyaçlarında kullanılmak üzere o dönemki parayla 250 milyar lira bağışladı.

Emlak Bankası da İstanbul Valiliği'nin açtığı yardım kampanyasına, bugünün parasıyla 100 bin lira ile katıldı.

*

O dönem henüz özelleştirilmeyen ve deprem bölgesinde ücretsiz sigara dağıtan TEKEL bile depremzedelere bir trilyon lira nakit para yardımı yaparken…

15 Şubat’ta, yurtiçi ve yurtdışından 213 televizyon kanalı ile 562 radyoda canlı yayınlanan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasına 30 milyar TL gibi astronomik bir rakamla en yüksek bağışı yapan Merkez Bankası ise “17 Ağustos felaketzedeleri” için paradan “6 sıfır” atılmış haliyle sadece 500 bin liralık yardım yaptı.  

O dönem Başkanlığını, devalüasyon olmadan önce banka rezervinden 5 milyar dolar sattırarak bazı kurumlara çıkar sağladığı ve hesabındaki Türk Lirasını ise dolara çevirerek görevini kötüye kullandığı iddiasıyla 4 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan Gazi Erçel’in yaptığı Merkez Bankası’nın, depremzedelere yardımı elbette “500 milyar TL” ile sınırlı değildi.

İnanmayacaksınız ama..

Depremzedelerin acil yardım beklediği günlerde Kızılay’ı arayan o dönemki Merkez Bankası yetkilileri, büyük bir bağışta bulunacaklarını belirterek “üç tane boş kamyon” istemişti. Kızılay kamyonları bankaya gönderildiğinde ise  “yardım” denilen malzemenin, Merkez Bankası binasının tadilatından artakalan dev taşlar ve molozlar olduğu anlaşıldı.

Kızılay görevlileri de “çaresiz” bu önemli "bağışı" kamyonlara yükleyip Kızılay'ın Etimesgut'taki ana deposuna götürmek zorunda kaldı.

Daha sonra, depremden birkaç ay öncesine kadar Genel Müdürlüğü’nü Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı SSK'dan DSİ'ye, Karayolları'ndan İş ve İşçi Bulma Kurumu'na kadar yüzlerce kamu kuruluşunun benzer bir yöntem uygulayarak, hurda malların elden çıkarılması için ihale açma zahmetine katlanmak yerine Kızılay'a telefon edip bağışta bulundukları ortaya çıktı.

Kamu kurumlarının çöpünü “yardım” diye depremzedelere taşımak zorunda kalan dönemin Kızılay Merkez Depo Müdür Yardımcısı Rıfat Yurt, "Maalesef kabul etmek zorundayız. Aksi takdirde bu bir görev ihmali ve görevi kötüye kullanmak olur ki, hakkımızda soruşturma üzerine soruşturma açılabilir..."  diyerek, bu durumdan dert yanmıştı.

*

Özetle…

6 Şubat’ta yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası..

“Ne kadar hayırsever bir merkez bankamız var!”, “Devlet, milletin parasını millete bağışladı”, “Devletten hükümete 86 milyar”, “Milletin değil, kendi paranızı bağışlayın” diye açıklamalar yapan…

“Türkiye Tek Yürek” kampanyası yapılıyor. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bank gibi kamu kurumları ‘hayırsever’ pozlarına bürünerek, sanki kendi ceplerinden veriyormuş gibi zaten millete ait olan paraları millete bağışlıyor.” şeklinde yazılar yazan…

Geceliği “100 bin TL” olan boğaz manzaralı otellerde kalıp, 13,5 milyon insanın doğrudan etkilendiği depreme “1 maaş” bağışlayarak, sözde depremzedelere umut olduklarını sanan zihniyetin, koalisyon ortağı olduğu iktidarlar döneminde…

“Ayın 15'inde işçi ve memur maaşlarını ödemek için deprem yardımlarının 500 milyon dolarını kullanmak zorunda kaldık" sözleriyle, depremzedelere gönderilen yardım paralarıyla, memur maaşları ödenirken…

Milletin bankalarından depremzedelere “yardım” diye, Merkez Bankası'nın taşları, Karayolları'nın molozları, SSK'nın kırık sandalye ve masaları bağışlanıyordu.

O dönem depremzedelere “3 kamyon taş” yollayan Merkez Bankası’na susanlar ise şimdi 30 milyarlık rekor bağışı eleştiriyor!