Akit yandı bari Türkiye yanmasın!
- GİRİŞ05.05.2023 09:27
- GÜNCELLEME07.05.2023 09:10
İstanbul İtfaiyesi 300'üncü kuruluş yılını 2014’te kutladı.
Törende konuşan dönemin AK Partili İBB Başkanı Merhum Kadir Topbaş, İstanbul İtfaiyesi'ni dünyanın en modern teşkilatı haline getirmek için birçok çalışmaya imza attıklarını…
‘Kem aletle kemalat olmaz' bilinciyle tüm teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve dünyanın gıpta ettiği New York İtfaiyesi ile yarışacak şekilde araç gereç tedarikinde bulunarak, itfaiye erlerine gerekli eğitimleri verdiklerini söylemişti.
Her türlü yangına ve doğal afete karşı en üst seviyede donanıma kavuşan İstanbul İtfaiyesi 2015 yılında ise, yüksek risk altında gerçekleşen başarılı 'Akaryakıt Tanker Yangını' (Chemical Tanker Exploded) müdahalesi ile dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan, hatta İtfaiyecilerin “Oscar”ı sayılan “Yılın İtfaiye Ekibi” kategorisinde yüzlerce aday arasından finale kalmayı başardı.
*
23 Haziran 2019 tekrar seçimlerinin ardından İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, aralarında robotik müdahale aracı “Koca Yusuf” ve dakikada 8.5 ton tazyikli su basabilen “Ahtapot” isimli pompanın da olduğu yüksek teknoloji ürünü araçları ve kalifiye personeli ile dünyadaki sayılı itfaiyelerden olan bir İstanbul İtfaiyesi teslim aldı.
Peki, sonra ne yaptı?
İlk iş olarak, 23 yıl boyunca itfaiyenin her alanında hizmet veren Makine Mühendisi Ali Karahan’ı İtfaiye Daire Başkanlığı görevinden aldı.
Yerine, 2010 yılında “albay” rütbesiyle TSK’dan emekli olan, 2017’de CHP Bayrampaşa İlçe Başkanlığı’na getirilen, 2019’da Bayrampaşa Belediye Başkan adayı olduğu halde seçilemeyen, İngiliz Dili ve Edebiyatı doktorası sahibi Remzi Albayrak’ı atadı.
Liyakate dayalı terfi sisteminin ortadan kaldırıldığı itfaiye teşkilatındaki rotasyon bununla sınırlı kalmadı.
Her fırsatta “ehil kadro” vurgusu yaparak göz boyayan İmamoğlu, “seçim diyeti” olarak bazı şoförleri “amir yardımcısı”, bazı itfaiye erlerini de “amir” olarak atadı.
Oysa bir itfaiye erinin “amir yardımcısı” pozisyonuna atanabilmesi için, sırasıyla; itfaiye onbaşısı, itfaiye çavuşu, itfaiye başçavuşu basamaklarını aşması gerekiyor.
*
İmamoğlu göreve başladıktan birkaç ay sonra Kadıköy'de yapılan bir tatbikat sırasında, metrelerce uzunluktaki merdiven kırıldı ve 2 itfaiye eri oracıkta can verdi.
Kadıköy’de yaşanan kaza, adeta yandaş ve liyakatsiz kadrolaşmanın yol açacağı felaketlerin habercisiydi.
Derken!..
Kısa bir süre sonra İstanbul Heybeliada'da yangın çıktı.
Orman Genel Müdürlüğü saat 13:07'de başlayan yangına saat 13:10'da ilk müdahaleyi yaptı.
Alevlerle mücadele için 4 uçak, 5 helikopter bölgeye sevk edildi.
Yangında gözler “Dünya’nın en donanımlı itfaiye teşkilatlarından” biri olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni aradı ama nafile...
Ortalıkta ne "ahtapotlar” vardı ne de “İngiliz Dili ve Edebiyatı doktoralı” İtfaiye amirleri…
*
İmamoğlu’nun “liyakatsiz kadrolaşması” yüzünden İstanbul İtfaiyesi’nin iş yapamaz hale geldiğini gözler önüne seren bir örnek de Ocak 2022’de Fatih’te yaşandı.
Balat'taki 2 katlı ahşap binadan dumanların yükseldiğini fark eden mahalle sakinleri, durumu itfaiyeye haber verdi. Ancak yangına müdahale eden itfaiye erinin tecrübesizliği ve itfaiye araçlarının bakımsızlığı dikkat çekti. İtfaiye aracından bir türlü tazyikli su atılamazken, itfaiye eri de elindeki hortumu defalarca düşürdü. Sonuçta alevler tüm binayı küle çevirirken, vatandaşlar da tecrübesiz itfaiye ekibine tepki gösterdi.
*
“Vahşi kadrolaşma” yüzünden eski günlerinden eser kalmayan, tecrübeli erleri arka plana çekilen, yüksek teknoloji araçları bakımsızlık ve yedek parça eksikliği yüzünden depolarda bekletilen İstanbul İtfaiyesi artık yangın yerine, maalesef CHP’li yöneticilerin ateşli fantezilerini söndürmeye yarıyordu.
Örneğin, Ekrem İmamoğlu’nun İBB Genel Sekreter Yardımcısı olarak atadığı Yeşim Meltem Şişli, toplantı yaptığı İSMEK’in başörtülü ve bekâr kadın bölge sorumlularını, “Bunları akşam itfaiyecilerle buluşturun” sözleriyle taciz ederek, namuslarına dil uzatıyordu.
*
CHP’li yönetimle birlikte “teknik donanımı” zayıflayan, “operasyonel hafızası” ise sıfırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, son sınavında da sınıfta kaldı.
Akit Medya Grubu’nun Küçükçekmece’deki merkez binasının bodrum katında başlayan yangına ilk dakikalarda müdahale edilmesine rağmen, İstanbul İtfaiyesi’nin iş bilmez yönetimi yüzünden 17 bin metrekarelik kapalı alan göz göre göre yandı.
Yangını ilk andan itibaren yakından takip eden biri olarak; itfaiye erleri arasındaki koordinasyon eksikliğini, olay yerine susuz gelen tankerleri, üst katlar yanarken alt katları çiçek sular gibi suladıklarını ve yangınla etkin mücadele eden robotik cihazların saatler sonra bina alevlere teslim olduktan sonra geldiğini gözlerimle gördüm.
*
Üstelik İstanbul’da Akit Medya Grubu’nun 30 yıllık birikimleri cayır cayır yanarken, aynı saatlerde CHP’li Tunç Soyer yönetimindeki İzmir’de de 4 bloklu lüks bir site alevlere teslim oldu.
Her yağmurdan sonra binası sel suları altında kalan ve beğeni toplamak isteyen kadınlara araçlarını tahsis ederek “yangını söndürmeye geldik” başlıklı uygunsuz videolar çekmelerini sağlayan CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlı İzmir İtfaiyesi de alevler karşısında çaresiz kaldı.
Haymana’da bulunan kendi binasında çıkan yangını bile söndürmekten aciz olan CHP’li Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara İtfaiyesini ise saymıyorum bile…
*
Evet!..
2019 yılında yapılan kirli ittifaklarla çok sayıda büyükşehir belediyesini ele geçiren CHP ve avaneleri, liyakatsiz kadrolaşma ve beceriksiz yönetim yüzünden insanların can ve mal güvenliğini bile sağlamaktan acizler.
Üstelik aynı ittifak, şimdi de terör örgütlerinin ve emperyalist efendilerinin desteğini alarak ülke yönetimine talip olmuş durumda.
İnsanların evlerinin, işyerlerinin yanmasına seyirci kaldıkları yetmezmiş gibi şimdi de ülkeyi ateşe atmanın peşindeler…
O açıdan, seçim arefesinde Akit’te ve İzmir’de çıkan yangınlardan ibret almalıyız. Akit yandı, bari Türkiye’mizi bu zihniyetin şerrinden koruyalım!
Yorumlar45