Hani “geldikleri gibi gitmişler”di?
- GİRİŞ15.05.2023 12:57
- GÜNCELLEME17.05.2023 09:02
2019’da yapılan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirler, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin oylarıyla CHP’ye geçtiğinde, bazı yandaş kalemşörler hiç utanmadan, “Mustafa Kemal'le kazandık!” şeklinde yazılar yazdı.
Girdiği her seçimi milletin teveccühüyle kazanan Başkan Erdoğan ve AK Parti için “geldikleri gibi gittiler” diyerek, “işgalci” benzetmesi yaptı.
İstanbul’da tekrarlanan seçimi yine İmamoğlu’nun kazanması üzerine, artık yarışarak “CHP’nin geçilemeyeceğini” öne sürdü…
4 yıl sonra ise bu kez başta küresel efendileri olmak üzere, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri ile SP, DP, DEVA, Gelecek Partisi gibi sözde muhafazakâr partilerin desteğini alarak, Başkan Erdoğan’ı ve partisini devirecekleri hevesine kapıldılar.
Patates, soğan fiyatlarına bakarak, galibiyetin “çantada keklik” olduğunu sandılar.
Uyuşturucu baronlarından ve küresel tefeci IMF’den alınacak kredilerle, Türk halkına “müreffeh” bir gelecek vaat ettiler..
Maaşları CHP’li belediyelerden ödenen güdümlü anket şirketleriyle aylarca, “zafer” propagandası yaptılar.
Bir yandan salgının, bir yandan depremin, diğer yandan tüm dünyayı etkileyen savaşların yıkıcı etkileriyle mücadele eden AK Parti’nin sonunun geldiğini öne sürdüler…
*
Muhalefet dün işte böyle bir şımarıklık içerisinde sandığa gitti.
21 yıllık iktidarın getirdiği yıpranmışlığa, salgına, depreme, açgözlü sepet şeytanlarına, patates ve soğan manipülasyonuna rağmen, sandıktan Başkan Erdoğan ve yol arkadaşları zaferle çıktı.
“Artık seçimle geçilemez” denilen CHP ve küresel aklın bir araya getirdiği “benzemezler ittifakına” bir kez daha hezimeti tattırdı.
Cumhurbaşkanı ilk turda seçilemedi ama Anadolu irfanı, ikinci turda seçimi kimin kazanacağının işaretini verdi.
Başkan Erdoğan 81 ilin 51’inde ipi göğüslerken, Kılıçdaroğlu’na sahil şeridi ve Kandil’in temsilcisi konumundaki HDP’nin önde olduğu şehirler kaldı.
Böylece, seçimler öncesi milliyetçi seçmeni küstürmemek adına HDP ile yapılan ittifak için ‘safsata’ diyen Bay Kemal’in maskesi sandıkta düşmüş oldu.
*
Seçime damgasını vuran ise 6 Şubatta meydana gelen ve “Asrın felaketi” olarak nitelenen depremden etkilenen iller oldu. Depremzedeler, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “bedava kalıcı konut” sözünü ciddiye almadıklarını, oylarıyla gösterdi.
*
İstanbul ve Ankaralılar ise bir kez daha tercihini “vefasızlıktan” yana kullandı.
Bu iki kentin seçmenleri, CHP’nin çapsız başkanları gezerken, Ankara ve İstanbul’u hizmetsiz bırakmamak için devletin tüm imkanlarını seferber eden, yarım kalan metro inşaatlarını üstlenip tamamlayan, olası bir depremde kimsenin burnu kanamasını diye “yarısı bizden” şeklinde tarihi bir kentsel dönüşüm kampanyası başlatan Erdoğan’ı yüz üstü bıraktı.
*
Seçimin ikinci tura kalmasında ise milliyetçi seçmen etkili oldu.
MHP’nin oyunu artırması, “eriyor” denilen İyi Parti’nin vekil sayısındaki yükseliş ve Sinan Oğan’ın beklentilerin üstünde oy alması, milliyetçi damardaki hassasiyeti gösterdi.
İkinci turda bu kesimin önceliklerinin gözetilmesi gerekiyor.
Her ne kadar bu tartışmaların taraftarı olmasam da Başkan Erdoğan’ın artık Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine güven içerisinde dönmesi için bir yol haritası belirlemesi gerekiyor.
Çünkü toplumda büyük bir kesim, başta kiralardaki fahiş artışlar olmak üzere birçok sıkıntının sebebi olarak sığınmacıları görüyor.
Burada Milliyetçi seçmenin de biraz makul davranması gerekiyor. Üç beş kuruşun hesabını yapıp sol partilere yanaşmaları demek, maazallah bir sonraki seçimde milliyetçilerin oylarıyla HDP’ye “özerklik” kapılarının açılaması demektir.
*
Seçimin asıl sürprizlerinden biri de seçime kendi logosuyla giren Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi’nin Meclis’e 5 vekil göndermesi oldu. Böylece, kendilerini Erbakan Hocamızın “varisi” gibi gören ve CHP’ye payanda olmakta sakınca görmeyen Saadet Partisi’nin, artık Milli Görüş geleneğinin yegâne temsilcisi olmadığını ispatladı.
Hoş!..
Saadet Partililer, CHP listesinden Meclis’e soktukları 10 vekile bakıp, yine Milli Görüş’ü tekelinde tutmaya çalışacaklar ama bence artık büyü bozuldu.
10 vekil demişken…
Seçimin fırsatçıları ise Millet İttifakı’nın minik ortakları oldu.
CHP’nin oyları değişmezken, SP, DP, DEVA ve Gelecek Partisi, hiç emek sarf etmeden CHP listesinden 34 vekillik kaptı.
*
Seçimin kazıklananları ise olası Millet İttifakı iktidarında “cumhurbaşkanı yardımcılığı” ve “bakanlık” hayali kuranlar oldu.
Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve milletvekilliğinden de olan Gültekin Uysal ile Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş öylece ortada kala kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine kanıp, bakanlık rüyaları gören Selin Sayek Böke, Engin Özkoç ve Ünal Çeviköz gibi CHP’liler eldeki milletvekili maaşını da kaybetti.
*
Seçimin kahramanı ise Anadolu insanı ve irfanı oldu.
Türk milleti, kendi istemedikçe, değil 7’li koalisyon, 7 düvel bir araya gelse, Tayyip Erdoğan’a hiç kimsenin dokunamayacağını dosta düşmana bir kez daha gösterdi.
“Geldikleri gibi giderler” diyerek Başkan Erdoğan ve yol arkadaşlarına “işgalci” benzetmesi yapan “işgalci” artıklarına, asıl “ev sahibinin” Başkan Erdoğan olduğunu bir daha unutamayacakları şekilde ezberletti.
Yorumlar43