Deniz Baykal’a kurulan kaset kumpası ile CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturtulan Kemal Kılıçdaroğlu…

Malum kaset komplosunu FETÖ’cülerin organize ettiğini bildiği halde, “Başbakan’ın bilgisi dâhilinde gerçekleşti” diyerek Başkan Erdoğan’ı hedef gösterdi.

“Ben gözlerimle gördüm. Bir değil birden fazla kaseti izlediğini gördüm” sözleriyle, Cumhurbaşkanı’nın söz konusu kaseti izlediğini öne sürdü…

Köşeye sıkışınca da önce “Görüntüleri getiren kişiler maskeliydi, yüzlerini göremedim” dedi.

Akabinde “Hatırlamıyorum” diyerek, kendi sözlerini inkâr etti.

*

17-25 Aralık sürecinde ise bu kez, “Yolsuzlukla mücadele” kılıfıyla başlayan FETÖ’nün “yargı darbe girişiminin” gönüllü destekçisi oldu.

Örgütün montajlı kasetlerini, düzmece tapelerini CHP grup toplantısında tüm Türkiye’ye izletti.

Hemen her grup toplantısında paylaştığı montajlı ses kasetlerini teyit etme gereği bile duymadı.

*

14 -28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala bu kez bazı “deepfake” görüntülerle kendisine ve partisine operasyon çekileceğini söyleyerek, “montaj” görüntülerle mağdur edileceklerini öne sürdü.

Çok geçmeden…

100 bin imzayı toplayarak cumhurbaşkanı adayı olan ve yüz yüze görüşerek adaylıktan çekilmek için ikna etmeye çalıştığı rakibi Muharrem İnce hakkında “montaj” görüntüler ve düzmece dekontlar piyasaya sürüldü.

İnce seçime 3 gün kala sandıktan çekilmek zorunda bırakıldı.

İnce’ye yönelik kaset kumpası ile Memleket Partisi’nin oyları Kılıçdaroğlu’na kanalize edilirken,

CHP lideri aklınca kumpası küresel boyuta taşıyarak, arkasında Rusya’nın olduğunu söyledi.

Gerçekte ise, FETÖ’cü Cevheri Güven ve etki ajanları, İsrail’de ve Almanya’da çekilmiş pornografik filmlerden alınan ekran görüntülerini, “Muharrem İnce’nin kaseti” diyerek dolaşıma sokmuştu.

*

Siyasi kariyerini başkalarının yatak odası görüntülerine borçlu olan ve montaj kasetlerinden nemalanmakta sakınca görmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 yılında da benzer bir rezalete imza attı.

Yerel seçimler öncesi İBB adayları Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu, yandaş gazeteci İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğünde, canlı yayında karşı karşıya gelmişti.

Küçükkaya güya “tarafsız bir tartışma ortamı” sağlayacağının sözünü vermişti.

Program sırasında ise Küçükkaya henüz sorusunu sormadan, “öksürükle” iletişim kuran CHP’nin İBB adayı İmamoğlu “şak” diye beraberinde getirdiği grafikleri, belgeleri gösteriyordu.

Derken, çok geçmeden…

Canlı yayından 3 gün önce, İmamoğlu ile Küçükkaya’nın Taksim'deki bir otel odasında gizlice buluştuklarına dair kamera görüntüleri gündeme bomba gibi düştü.

Paniğe kapılan yandaş moderatör Küçükkaya, "2-3 dakika görüştük" diyerek suçunu gizlemeye çalışırken, görüşmenin tam “46 dakika” sürdüğü ortaya çıktı.

Muhalefetin başka bahanesi kalmayınca, devreye CHP lideri Kılıçdaroğlu girdi.

Gizli görüşmenin ifşa edilmesine öfkelenen Kemal Bey, “Görüntülerin sızması vahim” dedi.

Yetmedi…

“Ahlaki olan, bu tartışmanın kamuoyu önünde olmasıdır. Ahlaki olmayan ise telefonla ve yüz yüze yapılan görüşmelerin bir şekliyle sanki çok gizli bir görüşme yapılıyormuş gibi bir otelden alınan kameralarla toplumun önüne çıkıp ‘bak bunları, bunları yaptılar’ diye paylaşılmasıdır” ifadelerini kullandı.

Bitmedi…

“İnsanlar odalarında otururken, toplantılar yaparken veya eşiyle beraber otururken, yatarken, uyurken, kalkarken, banyo yaparken onların görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir?” diyerek, görüntülerin sızdırılmasından şekvacı oldu.

Dahası…

“O otelin genel müdürü ve yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım.” diyerek bir de kelle istedi.

*

Evet!

Küçükkaya ile İmamoğlu’nun canlı yayın öncesi gizlice görüşmesinde hiçbir “etik dışılık” ve “ahlaksızlık” görmeyen Kemal Bey…

Sıra kendi koltuğuna gelince, “etik” ve “ahlaki değerleri” hatırladı.

İBB Başkanı İmamoğlu ile CHP’nin ağır toplarının “Zoom” üzerinden gerçekleştirdiği gizli toplantıya ilişkin dün katıldığı bir canlı yayında sorulara cevap veren Kılıçdaroğlu..

“Partiyi ilgilendiren, partiyle ilgili bir konu. Sadece beni ilgilendirse baştan sona izlerdim. Partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptığı bir toplantı. Etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı" dedi.

*

Baykal’ın “şerefi” ayaklar altına alınırken rahatsız olmayan…

İmamoğlu ile Küçükkaya gizlice buluşup Binali Yıldırım’ın kuyusunu kazarken,  “etik değer” aramayan…

Muharrem İnce, seçime üç gün kala “kurgu” görüntüler yüzünden yarıştan çekilmek zorunda kalırken Rusya’yı suçlayan…

Murat Karayılan’dan Duran Kalkan’a, Sabri Ok’tan Remzi Kartal’a, Bese Hozat’tan Cemil Bayık’a kadar, PKK elebaşlarının kendisine yönelik destek açıklamalarının yer aldığı “kolaj” görüntülerin, “montaj” olduğunu iddia ederek mağdur edebiyatı yapan…

Ve!.. 

“Sen kimin temiz olduğunu, kimin kirli olduğunu herkese göster ya Rabbi. Amin!” diyerek, dua eden Kemal Kılıçdaroğlu sonunda gizli çekilmiş bir görüntüden rahatsız oldu ama!..

Bu görüntüleri, “etik olarak rahatsız edici bulmak” için galiba 13 yıl kadar geç kaldı…