Mustafa Kemal Paşa henüz hayatta iken, gazetelerin manşetlerine, “Atatürk yarım bir ilahtır; Türkler’in babasıdır.” yazdılar.

“Atatürk olmasaydı, İstiklal Savaşı'nı kazanamazdık.” dediler.

“Atatürk olmasaydı, bugünkü özgürlüklere sahip olamazdık.” iddiasında bulundular.

“Atatürk olmasaydı, Türkiye'nin sınırları bugünkünün yarısı kadar olacaktı” yorumları yaptılar.

“Atatürk olmasaydı, adınız Hans, Yorgo ya da Agop olurdu.” diyerek, Müslüman Türk halkının Atatürk sayesinde var olduğunu öne sürdüler…

CHP yandaşı Can Ataklı, “Atatürk olmasaydı Hazreti Muhammed’in mezarı da olmayacaktı.” diyecek kadar ileri gitti…

Sürekli mütedeyyin kesimi hedef alan Bekir Coşkun ise, “Eşek olduğunu özgürce haykırman dahi Atatürk sayesinde” sözleriyle terbiyesizleşti…

CHP, 11 Kasım 2013’te, “Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 75. yıldönümü” nedeniyle Eminönü Yeni Camii’nde mevlit okuttu.

Mevlide katılan dönemin CHP Grup Başkan Vekilli Muharrem İnce, cami çıkışında yaptığı konuşmada, “Ezanın okunmasını Atatürk’e borçlu olduklarını” savunduktan sonra;

“Atatürk olmasaydı, bu ülkenin kurtarıcısı olmasaydı, bugün hakaret edenlere şunu söylüyorum; adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı. Adınız Dimitri olurdu, Yorgo olurdu.” klişesini tekrarladı.

Ertesi gün, Atatürk’e rağmen ismini muhafaza eden Yorgo Demir adlı Türk vatandaşı, Agos gazetesine yaptığı açıklamada İnce’nin bu “küçümseyici” sözlerine tepki gösterince,  Bay Muharrem de anında tornistan yapıp;

“Türkiye vatandaşı olan değil, bu toprakları işgale gelen 'Yorgo'ları ve 'Dimitri'leri kastettiğini” öne sürerek, kıvırdı.

Dönemin CHP Kastamonu milletvekili Mehmet Yıldırım ise AK Partili hemşehrisi Musa Sıvacıoğlu’na;

“Senin adını koyan CHP’dir. CHP felsefesi olmasaydı senin adın Yorgi olurdu, Yorgi” diye efelendikten sonra, 47 yıllık partisinden istifa ederek, Ak Parti'ye katıldı.

*

Gördüğünüz gibi, malum zihniyet “Atatürk olmasaydı” klişesini bir asırdır mütedeyyin insanları susturmak için bir “sopa” olarak kullanıyor.

En ufak özgürlüğü, “Atatürk’ün kurduğu rejimi yıkacaklar” tezviratlarıyla hedef alıyor…

Mustafa Kemal Paşa’nın, “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için lekedir” sözüne rağmen, bu istismarı sistematik şekilde sürdürüyor.

CHP’deki bu Atatürk istismarcılarından biri tanesi de Özgür Özel…

Kendisi eczacı olduğu halde milletvekili seçilir seçilmez TBMM Başkanlığı’na sunduğu ilk soru önergesinde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den, “19 Mayıs kutlamalarının sadece okullarda yapılmasıyla ‘gerçekte’ neyi amaçlıyorsunuz? 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerine ilişkin ‘çeşitli’ düzenlemeler yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu cevaplamasını istedi.

*

Merhum tarihçi Kadir Mısıroğlu’nun “Beştepe Sofrası”na davet edilmesine tepki göstererek, “O masa, bizzat Atatürk tarafından Çankaya Köşkü’nde kurulmuş bir masaydı. Buna zemin hazırlayan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasına engel olamadığımız için Atatürk’ten biz özür dileriz” ifadelerini kullandı.

*

Meclis'te muhalefet kulisinde yapılan değişiklikler sırasında Atatürk’ün halıya dokunmuş mareşal üniformalı resminin kaldırılması üzerine, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün halıya dokunmuş resmini askeri çağrıştırıyor diye eleştiriyorlar ve kaldırıyorlar. Yeni asıldığı yeri doğru bulmuyoruz. O kulis bizim kulisimiz, ona müdahale etmeye çalışanın alnını karışlarız" diye tehditler savurdu.

*

Cennetmekân Sultan II. Abdulhamid Han’ın 5. kuşak torunu Nilhan Osmanoğlu katıldığı bir konferansta, “Cumhurbaşkanımızı Sultan Abdülhamit Han’ın yalnızlığına bırakmamak için” Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin oylandığı referanduma “evet” diyeceğini belirtmesi üzerine,

“Eğer Atatürk olmasaydı sen mutlaka yine yaşardın. Ama hangi sarayın, hangi odasında, hangi kafesin altında dedenin, babanın uygun gördüğü, hangi paşanın kaçıncı karısı olurdun onu bir düşün” diyerek, bir hanımefendiye karşı terbiyesizleşti…

*

Ayasofya’da 86 yıl sonra ilk hutbeyi kılıçla okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” sözlerini çarpıtıp,

“O koltukta oturup Atatürk’e lanet okumanın bedelini ödeyeceksin” şeklinde sözlerle Erbaş’a parmak salladı.

*

Ayasofya Camii'nde gerçekleşen bir icazet töreninde konuşan Mustafa Demirkan Hoca hakkında, “Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okudu” gerekçesiyle suç duyurusunda bulunarak,

“Ant olsun ki; bu ülkeyi yeniden bağımsız ve özgür kılan kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan hakaretlerin peşini bırakmayacağız” sözleriyle intikam yeminleri etti.

Ve son olarak!..

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi katıldığı bir programda, “100'üncü yılda Cumhuriyet balosu olacak. Atatürk'ün hep yaptığı o Cumhuriyet Balosu'nun davetiyesi olacak. Davetiyenin altında yer yazacak. Yer kısmında Atatürk'ün emaneti Atatürk Orman Çiftliği'nin böğrüne hançer gibi saplanmış yerin adresi değil, layık olduğu gibi Çankaya Köşkü yazacak” diyerek, seçimi kazanmaları halinde Çankaya Köşkü’nde kutlama yapacaklarını öne sürdü.

*

Meclis’te 12 yılı geride bırakan ve bu kutlu çatı altında “Atatürk” ismi üzerinden mütedeyyin kesime tehdit ve hakaretler savuran CHP’deki değişimcilerin potansiyel Genel Başkan adayı Özgür Özel, yaptığı siyasetin yanlış olduğunu ve böyle devam ederlerse CHP’nin sittin sene iktidara gelemeyeceğini görmüş olmalı ki, sonunda ağız değiştirdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte hareket ederek muhafazakar seçmene sinyal çakan Özel, CHP’deki durumu Sezen Aksu'nun "Masum değiliz hiçbirimiz" şarkısı ile özetleyerek, “Sıkışınca Atatürk'ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez" itirafında bulundu.

İyi de, biz hangi Özgür Özel’e inanacağız?

Sıkışınca “Atatürk'ün arkasına sığınana” mı?

Rahatladığında İslam’a “ortaçağ zihniyeti” diye küfredene mi?