Takvimler 4 Nisan 1997’yi gösteriyordu.

MHP’nin kurucu lideri ve ülkücülerin “Başbuğ”u Alparslan Türkeş, partisinin Amasya İl Kongresi'nden dönerken yolda hafif bir kalp spazmı geçirmişti ancak bu durumu önemsemeyerek yakın dostu Burhanettin Kaya'nın kızının nişanına katıldı.

Türkeş, törende oldukça neşeliydi.

Genç çiftin nişan yüzüklerini takarken bol bol espri yaptı.

Nişanda karşılaştığı ve o dönem “DYP Bartın Milletvekili” olan, daha sonra AK Parti’de önemli görevler üstlenen eski Meclis Başkanlarımızdan Köksal Toptan’la dertleşti.

“Sağda toparlanma olmazsa sonuç alamayız. Türkiye'de istikrarı sağlayamayız” dedi.

Türkeş bir ara Toptan'ın eşi Saime Toptan’la da sohbet etti.

Saime Hanım sohbet sırasında Başbuğ Türkeş’e, o dönem MHP'nin Keçiören Belediye Başkanı olan Turgut Altınok'un özürlülerle ilgili faaliyetlerine yönelik müspet görüşlerini aktardı.

Altınok'tan övgüyle bahseden merhum Alparslan Türkeş ise;

 “Turgut Bey Ankara'ya Büyükşehir Belediye Başkanı olacak” dedi.

Üçlü arasındaki sohbet Köksal Toptan’ın, “Sadece yıllar değil, ömür çabuk geçiyor” sözleriyle noktalandı.

Ardından Türkeş saat 21.00'de nişandan ayrılıp Oran'daki evine döndü.  Saatler 22.00'yi gösterdiğinde ise geçirdiği kriz sonucu kalbi durdu.

Evet!

Ömrünün son dakikalarında “sağda birlik” isteyen ve Turgut Altınok’un “Ankara'ya Büyükşehir Belediye Başkanı olacağını” söyleyen merhum Alparslan Türkeş’in dedikleri geç de olsa gerçekleşiyor.

Bu milletin has evlatları “Cumhur İttifakı” çatısı altında kenetlenirken…

1997 yılından beri ismi “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı” için zikredilen Turgut Altınok’un adaylığı da nihayet kesinleşti.

Şimdi sıra seçmende.

*

MHP’de çeşitli kademelerde görev alan ve merhum Türkeş’in vefatının ardından “veliaht” olacağı bile öne sürülen Turgut Altınok, ilginç biri.

Neredeyse hiç konuşmuyor... Ama çok çalışıyor.

Yelpazenin en sağından en soluna kadar bütün Ankaralılar, Altınok’un belediyecilik için bir “efsane” olduğunu kabul ediyor.

Altınok da hayata geçirdiği projelerle bu işin hakkını veriyor.

Dirayetli duruşu yüzünden bir dönem ismi “Keçiören Şerifi”ne çıkan Altınok, “kedi” isteyen minik öğrencilere kendi eliyle “kedi” götürecek kadar merhametli…

Fakat o kediyi ortada bırakmamak için beraberinde “kedi evi” verecek kadar da hassas.

“Bu akşam eşimin doğum günü... Balon ile havai fişek lazım başkanım” diyen vatandaşa, havai fişek yasak olduğu için renk renk balonlarla ve “Yengemin yaş günü kutlu olsun” notuyla pasta göndermesi ise takdire şayan…

Altınok, pandemide de çok iyi sınav verdi.

Mansur Yavaş sadece yandaşlarına içerisinde “maske” ve “dezenfektan” bulunan “sağlık kitleri” gönderirken, Altınok başkanlığındaki Keçiören belediyesi kendi öz kaynaklarıyla üretilen 1 milyon adet maske ile 100 bin şişe dezenfektanı vatandaşlara ücretsiz dağıttı.

Ayrıca, yandaş firmalardan aldığı dezenfektana fahiş ücretler ödeyen Ekrem İmamoğlu’na da “maliyetine dezenfektan vermeye hazırım” şeklinde mesaj gönderdi.

Dört dönem Keçiören’de başkanlık yapan ve “Yedi göbek geriye kadar akrabamdan tek kişiyi işe almadım” diyen Altınok’un hizmet anlayışını ise iki yıl önce bir TV kanalında söylediği şu sözler çok iyi özetliyor:

“Sibel Can’ı konser vermesi için çağırsam, 1.5 milyon lira harcayacağım. Vatandaşlarımıza soruyorum; ‘Bu parayı bir saatlik konser için mi harcayayım, yoksa size park, bahçe, kreş, havuz mu yapayım?’ Vatandaşlarımızın tamamı, kaynakların böyle şeylere değil, belediye hizmetleri için tahsis edilmesini istiyor. Ben de vatandaşlarımızın istediğini yapıyorum. Belediyenin parasını onlara hizmet için kullanıyorum!”

*

Turgut Altınok’u “özel” kılan en önemli özelliği ise geçmişiyle bağlarını koparmaması…

Bir dönem MHP’de birlikte siyaset yaptıkları Mansur Yavaş, yıllar önce yazdığı mektupta Devlet Bahçeli’yi “MHP’yi CHP’ye benzetmekle” suçladığı halde daha sonra sırf koltuk uğruna CHP saflarına katılırken…

Ülkücü gelenekten gelen Altınok, “AK Parti kurucuları” arasında yer almasına rağmen hiçbir zaman geçmişini inkâr etmedi.

Makam odasının duvarına hem Erdoğan’ın fotoğrafını hem de Alparslan Türkeş’in portresini astı. Masasında ise “bozkurt” sembolleri hiç eksik olmadı.

Mansur Yavaş, ABB Meclis’in kararına rağmen “CHP’liler ne der?” endişesiyle Adnan Menderes’in ismini bir parka vermeye yanaşmazken…

Altınok, ömrünü Doğu Türkistan mücadelesine adayan İsa Yusuf Alptekin'in ismini parklarda yaşattı.

Dahası…

Keçiören’de “Deniz Baykal Parkı” açıldığında, Baykal’ın oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal bile “İnsan üzülüyor, şaşırıyor. Bildiğim kadarıyla ilk defa bir tesise babamın adı veriliyor Türkiye’de” diyerek şaşkınlığını gizleyemedi.

Bu arada; Turgut Altınok’un, İyi Parti lideri Meral Akşener ile de arası fena değil.

Akşener, Turgut Altınok için “Dostum, kardeşim olan bir insandır” derken,  2018 yılında partisine katılan Altınok’un kızı Ayça Altınok’u da “Efsane belediye başkanının kızı” sözleriyle tanıtmıştı. Altınok, 2019 yerel seçimlerinde AK Parti’den Keçiören belediye başkan adayı olunca, kızı Ayça da “ikilik ve ayrılık görüntüsü vermemek” için İYİ Parti’den istifa etmişti.

*

Özetle:

Ankara’daki milliyetçi ve muhafazakâr seçmenin Cumhur İttifakı’nın Ankara adayı Turgut Altınok etrafında kenetlendiğini gören CHP’li Mansur Yavaş, dün ilk seçim bürosunu Altınok'un kalesi Keçiören'de açarak, kendince ülkücü tabana selam çaktı…

Önceki seçimde PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi ürkütmemek adına milliyetçi söylemlerden kaçınan ve “HDP ile görüşecek misiniz?” sorusuna “Ona ajans karar verecek” şeklide kaçamak cevap veren CHP’li Yavaş, Keçiören’deki konuşmasında…

“Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta dediği gibi; ‘Biz milliyetperveriz.’ Doğrudan doğruya Türk milliyetçisiyiz, bunu herkes bilsin” sözleriyle bol bol milliyetçi nutuklar attı.

Yavaş’ın dünkü telaşı, sanki 27 yıl önce “Başbuğ” Alparslan Türkeş’in “Turgut Bey Ankara'ya Büyükşehir Belediye Başkanı olacak” sözlerini müjdeliyordu!

En azından bana öyle geldi…