Tarihler 2 Ekim 2015’i gösteriyordu.

Dönemin CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun iki gün sonra Antalya’ya gelerek seçim çalışmaları kapsamında vatandaşlara seslenmesi bekleniyordu.

O gece saat 03.00'e kadar izinsiz afiş asan CHP'liler, sabah olduğunda astıkları afişlerin yerlerinde olmadığını gördü.

Pankartların zabıtalar tarafından topladığını öğrenen CHP Antalya il yönetimi, “Bir miting pankartına bile tahammül edemiyorsunuz. Korkuyla olan imtihanınızı kaybettiniz.” şeklinde bir açıklama yaparak dönemin AK Partili belediye yönetimini suçladı.

Benzer bir hadise 2019’daki İBB seçimlerinde yaşandı.

23 Haziran tekrar seçimlerinden önce İBB’ye bağlı zabıta ekipleri, ilçe seçim kurullarının afiş ve billboard yasağı ile ilgili kararları doğrultusunda Ekrem İmamoğlu’na ait bazı afişleri kaldırırken CHP’liler tarafından görüntülendi.

Fondaş basın bu görüntüler üzerinden, aldıkları resmi talimatı yerine getiren zabıta memurlarını, “İBB değil AKP zabıtası” manşetleriyle yaftaladı.

CHP’li yöneticiler ise resmi talimatla yapılan uygulamanın “tamamen zorbalık" olduğunu savunarak, AK Partilileri “suçüstü olmakla” itham etti.

 Nisan 2022’de ise “Ramazan Bayramını” bahane eden Ekrem İmamoğlu, Karadeniz turuna çıktı.  

Rize’den Trabzon’a kadar İmamoğlu’nun gittiği tüm şehirler “İmamoğlu afişleri” ile donatıldı.

Ekrem’in geçiş güzergâhına izinsiz şekilde asılan afişlerin Karayolları ekiplerince indirilmesine tepki gösteren CHP Rize İl Başkanı ise “Bu neyin korkusudur, bu nasıl bir hazımsızlıktır anlamak mümkün değil” diyerek, iktidarın bir bez parçasından korktuğunu öne sürdü.

Sadece seçim ve reklam afişleri değil…  

İktidara ve devlete yönelik kirli iftiraların, suç teşkil eden unsurların yer aldığı “paçavralar” resmi makamlar eliyle toplatıldığında da CHP’liler ortalığı ayağa kaldırdı.

Hatırlayın…

“128 milyar nerede?” yalanı…

“Katar Katar sattılar” iftirası…

“Kıdem Tazminatında Fon Aldatmacası” şeklindeki algı operasyonu…

Gecekondudan çıkarak Ataşehir’de “rezidans kraliçesi” olan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi tarafından hazırlanan “Arpalık Aile Şirketi” şeklindeki çoklu maaş yalanını yaymayı amaçlayan pankartlar; valiler, savcılar, mülki amirler tarafından indirildikçe…

CHP’li yöneticiler hop oturup hop kalktı.

“Bürokratların kanunsuz emir verdiklerini ve pankartları indirerek açıkça suç işlediklerini” öne sürdü.

Yetmedi…

Bu yapılanın “büyük bir hukuksuzluk örneği olduğunu” ve “demokrasiye ağır darbe” vurulduğunu söyledi.

“Devlet projesi” olan Kanal İstanbul’a karşı, kamu kurumu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarını kullanarak “Ya Kanal, Ya İstanbul” afişleri bastıran ve aklınca muhalefet ettiğini sanan Ekrem İmamoğlu da benzer bir tutum sergiledi.

İstanbul’un muhtelif noktalarındaki çok sayıda üst geçide astığı Kanal İstanbul projesi ile ilgili pankartların kolluk kuvvetlerince sökülmesine itiraz eden İmamoğlu;

“Hukuksuzluk ülkenin en büyük sorunu haline gelmiştir. Elbet sonunda kazanan hukuk ve demokrasi olacaktır. Bu uygulamaların sorumluları bunu unutmasın.” diyerek, sorumlulara tehditler savurdu.

*

Oysa kendilerine yönelik en ufak eleştiriye dahi tahammülleri olmayan…

Sırf “Marshall” yardımları almak için ABD ile anlaşma yapan “tek parti iktidarını” hazırladığı “Nereye Gidiyoruz?” adlı broşür ile eleştirdiği gerekçesiyle Aziz Nesin’i 10 ay hapis ve 4 ay sürgün cezasıyla cezalandırılan CHP’liler, itiraz ettikleri ne varsa daha beterini kendileri yapıyor.

Geçtiğimiz ay, eskiden yüzünde “Rabbi Yesir” gören ablaları Meral Akşener’in partisinin reklam afişlerini, parası ödendiği halde belediyeye ait billboardlara asmayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ikilisi…

Şimdi de AK Partili rakiplerinin pankartlarını emrindeki personelle ya kaldırtıyor, ya da parçalayıp çöpe attırıyorlar.

İBB zabıtası, önceki gece Hadımköy bağlantı yolu üzerinde bulunan Murat Kurum’un afişlerini topladı.

CHP’li Kadıköy Belediyesi ise Kurum’un ziyareti öncesi asılan “Kadıköy Murat’ına hazır” yazılı afişleri çöp arabasına atarken suçüstü oldu.

Ankara Çankaya Çayyolu bölgesindeki Turgut Altınok’a ait afişleri belediye zabıtalarına söktüren Mansur Yavaş da bir adım ileri giderek benzeri görülmemiş bir sansüre imza attı.

Yavaş, Altınok’un pankartlarının bulunduğu duvarların önüne seyyar billboardlar yerleştirerek rakibini perdeleme çalıştı.

Son olarak dün gece de…

İBB’ye bağlı zabıta ekipleri, Eyüpsultan Belediyesine ait bölgede bulunan billboardlardaki Murat Kurum reklamlarını sökmeye çalıştı.

Gözü dönmüş zabıtalar, engel olmaya çalışan kişileri ise hem darp etti hem de sinkaflı küfürler savurdu.

Hâsılı!

Geçmişte izinsiz astıkları afişler söküldüğünde, AK Parti iktidarını “bir pankarta bile tahammül edememekle” itham eden ve “Korkuyla olan imtihanınızı kaybettiniz” diye eleştiren CHP’de “korku dağları sarmış” olacak ki…

CHP’li yöneticiler, kendi sorumluluk bölgelerinde olmayan seçim afişlerine bile tahammül edemiyorlar…

Anında adamlarını gönderip onları büyük bir hınçla yok ediyorlar.

Fakat ne yapsalar boş…

Korkuları, 31 Mart’ta yaşayacakları hezimeti engellemeye yetmeyecek!