“Köpek öldürmeyi siz iyi bilirsiniz!”
- GİRİŞ23.05.2024 07:56
- GÜNCELLEME23.05.2024 07:56
Mustafa Kemal’in “Foks” adında bir köpeği vardı. Çankaya Köşkü’nde en değer verdiği canlıydı.
Foks’un ne yiyip ne içtiğinden özel hayatına kadar hemen her şeyiyle yakından ilgileniyordu.
Gösterilen aşırı ilgi sonrası tamamen arsızlaşan Foks, önce köşke gelen misafirleri, ardından Atatürk’ün elini ısırdı.
Rejim için tehdit görülen alimlerin darağaçlarında sallandığı o süreçte, “sahibini ısıran köpek” Foks da “tek parti diktası”ndan kendine düşen payı aldı ve CHP’li yöneticilerce itlaf edildi.
“İkinci adam” İsmet İnönü ise köpeklere karşı adeta savaş ilan etti.
Başbakanlığı döneminde, 13 Haziran 1932 tarihli Resmi Gazete’de yayınladığı, “Köpeklere karşı ittihaz edilecek tedbirler hakkında” başlıklı “tamim” ile sokak köpeklerine karşı kıyım başlattı.
Dönemin Sağlık Bakanlığı’na, “Yapılacak mücadelenin sahipli sahipsiz bütün köpeklere teşmili lazım gelmektedir” ifadesiyle talimat veren İnönü, ister sahipli ister sahipsiz olsun maskesiz ve bağlı olmayan köpeklerin tamamının öldürülmesini emretti.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildiği 6 Mayıs 1972 günü gerçekleşen kurultayda İsmet İnönü’yü devirerek CHP’nin başına geçen “Karaoğlan” lakaplı Bülent Ecevit de sokak köpeklerine yönelik zulümle adından söz ettirdi.
Ecevit hükümetinin yayınladığı 20 Şubat 2002 tarihli gizli itlaf genelgesinde, belediyelere ve derneklere, “kedi ve köpeklerin sokaklardan barınma merkezlerine toplanması, bir süre sonra da uyutulması” talimatı verildi.
Zabıtalara bile “hayvan öldürme yetkisi veren” Ecevit iktidarında o kadar çok köpek itlaf edildi ki, eşi Rahşan Ecevit bile verdiği bir röportajında, “Son günlerde partimize gelen faksların önemli bir bölümü sokak köpeklerinin görüldükleri yerlerde öldürülmelerini isteyen genelgeye tepkilerden oluşuyor” itirafında bulundu.
Sadece vatandaşlar değil Hollywood yıldızları da Ecevit’e mektup göndererek bu zulmün bitmesini istedi.
“Ekonomik kriz” içinde debelenen Ecevit iktidarındaki bazı uyanıklar ise bu süreçte, “Başıboş köpekleri Uzakdoğululara ihraç edip, para kazanalım” önerisinde bulunarak köpek etinden para kazanmanın hesabını yapıyordu.
Ecevit’in “katliam” talimatına direnen sadece Milli Görüş yönetimindeki belediyeler oldu.
Dönemin İBB Başkanlığı, “Biz hiçbir zaman öldürmeyiz” diyerek, “300 bin köpeği öldürmek yerine kısırlaştırma kararı” aldı.
Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarında ise tıpkı mütedeyyin insanlar gibi “dilsiz ümmet” kabul edilen masum canlılar da rahat bir nefes aldı. AK Partili belediyeler, sokak hayvanları için 5 yıldızlı otel ayarında barınaklar inşa edip, aşılama ve kısırlaştırma çalışmalarına hız verdi.
Sadece İstanbul’da onlarca barınak açtı.
Buna rağmen, CHP iktidarlarında yaşanan katliamlar karşısında dut yemiş bülbüle dönen sözde hayvanseverler, kısırlaştırma çalışmalarına karşı çıktı. Barınaklar “müebbet hapishanelerdir”, “tecrit merkezidir” diyerek, algı yürüttü. Kimileri hayvanlara eziyet edildiği iddiasıyla Taksim Gezi Parkı’nda toplanıp, “Hepimiz sokak köpekleriyiz” şeklinde sloganlar attı.
Derken…
Yapılan kirli ittifaklar ve AK Parti’ye ders vermek isteyen vatandaşlar yüzünden 31 Mart 2019’da İstanbul ve Ankara gibi önemli belediyeler CHP’li yöneticilerin eline geçti.
Ne olduysa ondan sonra oldu.
Örneğin, seçim kampanyası sırasında “İstanbul’da nefes alan her canlının yaşam hakkını koruyacak çözümlerle geliyoruz” şeklinde bol kepçeden vaatte bulunan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, göreve gelir gelmez ilk iş olarak…
Bin 400 köpeğin barındığı İBB’ye ait Kısırkaya Bakımevini gizlice boşaltarak, sokak köpeklerini Kocaeli’nin Gebze ilçesine sürerken suçüstü oldu.
Kentlerin yanında sokak hayvanlarının da sistemini altüst eden CHP’li beceriksizler yüzünden en son Ecevit iktidarında görülen ve AK Parti’nin gelişiyle tarihe karışan “Sokak köpekleri terörü” yeniden hortladı.
Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarı bugün Meclis’te Türkiye’nin birinci sorunu haline gelen başıboş sokak köpekleri için önemli bir adım atılacak.
Tabii tıpkı 30 yıl önce CHP zulmüne inat “öldürmek” yerine köpeklerin barınaklara yerleştirilmesi ve sahiplendirilmesi söz konusu…
Buna rağmen ne olsa beğenirsiniz?
CHP’nin tetikçiliğini yapan fonlu medya, kiralık kalemler ve sözde hayvan sevgisi üzerinden milyonluk rant devşiren köpek odaklı hayvan dernekleri daha şimdiden, son yıllarda sokak hayvanlarınca öldürülen 105 masum vatandaşa rağmen…
“AKP köpekleri ölüme gönderiyor” diye yaygara kopararak, “Hayvan Hakları Kanunu’nda yapılacak değişiklikle sokak hayvanlarının uyutulacağı yalanını pompalamaya başladı.
Hoş… CHP’nin referans aldığı ABD ve Avrupa’daki ülkelerin çoğu, “sahipsiz” olarak tanımlanan hayvanları 15 gün veya 2 ay barınaklarda tutup, sahiplenen olmaması halinde uyutuyor. Fakat edindiğim bilgilere göre AK Parti yaşatmanın hesabını yapıyor.
Öldürmek mi?
Tarihsel sürece bakıldığında onu en iyi kimin bildiği ortada!
Yeni Akit
Yorumlar4