Orman yangınlarına CHP’liler talip!
- GİRİŞ19.08.2024 09:14
- GÜNCELLEME21.08.2024 09:51
Son beş gün içerisinde Türkiye’nin farklı bölgelerinde başlayan yangınlar, ülkenin ciğerleri ormanlarımızı küle çevirdi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, perşembe günü sabah saatlerinden itibaren 109'u orman yangını olmak üzere 247 noktada yangın çıktığını, bunlardan 241'inin ise kontrol altına alındığını açıkladı.
Bakan Yumaklı bir gün önceki açıklamasında ise sadece yangınlarla değil “organize kötülükle” de mücadele ettiklerini belirtmişti.
Bakan bey haklıydı.
Maalesef başını “ana muhalefet” partisinin temsilcileri ile fondaş kalemlerin ve kiralık trollerin çektiği muhalif kesim, her yangında olduğu gibi bu sefer de ateşi körüklemek için ellerinden geleni yaptı.
Biliyorsunuz, bunlar daha önce de benzer manipülasyonlara imza atmışlardı.
CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 2021’de, Akdeniz’i yakıp kül eden yangınlar sırasında, havada aynı anda 5 yangın söndürme helikopteri vızır vızır dolaştığı halde…
Canlı yayında hiç utanmadan, “İnsanlar yanıyor. Yetkililere sesleniyorum, helikopter gönderin” şeklinde kuyruklu bir yalan söyleyerek, yangına müdahale edilmediği imasında bulunmuştu.
Bu sefer aynı görevi CHP’nin İzmir’deki temsilcileri üstlendi.
Uçak ve helikopterlerle gerçekleştirilen binlerce sortiyi görmezden gelen CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “havadan yeterli söndürme yapılmadığı” yalanını yaydı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “göğüs estetiği uzmanı” Belediye Başkanı Cemil Tugay ise, “Şu an hiçbir helikopter çalışmıyor. Bizim itfaiyemiz dışında çalışma yok” diyerek, devletin tüm imkânlarını seferber eden hükümetin gayretini yok saydı.
Seçildiği günden beri doğru düzgün maaş ödeyemediği ve gerekli zammı yapmadığı için kendi personeline karşı olan sorumluluğunu yerine getiremeyen CHP’li Başkan Tugay bununla yetinmeyerek, kendince AK Parti iktidarına bir de “çözüm önerisi” sundu. “Belediyelerin yetkisi artırılmalı” diyen Tugay, “orman yangınları sırasında belediyelerin sahaya daha fazla hâkim olmalarını” istedi.
İyi de bu nasıl olacak?
En ufak yağmurda yerleşkesi sel suları altında kalan ve vatandaşın imdadına koşmak yerine kendi canının derdine düşen İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi mi yangın sahasına hâkimiyet kuracak?
Ayrıca, “havadan müdahaleyi” yetersiz bulan CHP’li belediyelerin bu konuda ne tür kabiliyetleri bulunuyor?
Mesela…
“Yangın söndürme uçağı” satın almak maksadıyla 9 Eylül 2019'da, “İzmir Tek Yürek” etiketiyle “Orman Konserleri” düzenleyen CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi, söz konusu uçağı satın almak için daha ne bekliyor?
Kampanyadan elde edilen paranın doğurup, çoğalmasını mı?
Yahu siz daha 3 yıl önce Türk Hava Kurumu bünyesinde bulunan atıl haldeki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamak için verdiğiniz sözü tutamadınız…
Devlet o uçakları tamir edip sahaya sürdü ama dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “11 başkan bir araya gelip 4-5 milyon dolar verebilir” sözüne rağmen, başta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere hiçbir CHP’li belediye başkanı, bırakın 4-5 milyon doları THK’ya tek kuruş bile bağışta bulunmadı…
Bu arada!
Hazır “İmamoğlu” demişken, dün öğrendiğim bazı bilgileri aktarmak istiyorum.
“Orman yangınlarında belediyelerin yetkisinin artırılmasını” isteyen CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamasının ardından, İBB’de durumların ne halde olduğunu öğrenmek için İstanbul İtfaiyesi’nde görevli kaynaklarımı aradım.
Malumunuz AK Parti döneminde “dünyanın en iyi itfaiyeleri” arasında olan ve defalarca ödül kazanan İstanbul İtfaiyesi’nde, İmamoğlu’nun gelişiyle birlikte yaşanan yandaş kadrolaşma ve beceriksizlik nedeniyle vaziyet pek iç açıcı değil.
Liyakatli personelin kızağa alınması, iş bilmez yandaşlar ile garajlarda tamir edilmeyi bekleyen araçlar yüzünden İstanbul İtfaiyesi adeta yangın söndürme becerisini kaybetmiş durumda.
Akit gazetesindeki yangına adeta “bahçe sular gibi” müdahale ederek 62 saatte zorla kontrol altına alabilen İstanbul İtfaiyesi, birkaç gün sonra Başakşehir’deki bir iş merkezinde çıkan yangını ise ancak binanın tamamen yanarak çökmesinin ardından söndürebilmişti.
İBB’deki kaynağıma, işte bu haldeki İstanbul İtfaiyesi’nin görev verilmesi halinde sahada nasıl hâkimiyet sağlayacağını ve…
Kadir Topbaş döneminde orman yangınları, doğalar afetler ve yüksek binalarda kullanılması için kiralanan “Alev Kartalı” isimli helikopterin akıbetini sordum.
Tabii aldığım cevap beni şaşırtmadı.
Meğer 2019 yılından beri İBB’ye bağlı İstanbul İtfaiyesi’nin elinde hiçbir helikopter yokmuş.
Yandaşlarını Roma’ya tatile götürmeye, Paris’te içkili “After Party”ler düzenlemeye “gizli sponsor” bulabilen CHP’li İmamoğlu yönetimi, bazı görüşmeler yapmış ama ekonomik bahanelerle helikopter kiralamaya yanaşmamış.
“Peki ya personel hazır mı?” dedim.
Bunun cevabı daha da ilginçti.
Kısa süre önce Başakşehir Resneli’de bulunan İstanbul İtfaiyesi K-9 Köpekli Arama Merkezinin amir yardımcısı Fırat B.’nin “narkotik polisler” tarafından gece baskınıyla gözaltına alındığını söyledi.
Ankara İtfaiyesi Haymana İstasyonu’nda çıkan yangını bile söndürmekte zorlanan Mansur Yavaş yönetiminden bahsetmeye bile gerek yok zaten…
Evet dostlar…
Siz olsanız, ormanlarımızı kundaklayan “Ateşin çocukları” adlı teröristlerin siyasi uzantılarıyla ittifak yapmaktan çekinmeyen bu belediyelere daha fazla yetki verir miydiniz?
Yorumlar43