CHP’nin yavrusu SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Nurettin Sözen dönemde “İSKİ skandalı” patlak vermişti.

Sözen’in yakın arkadaşı olan dönemin İSKİ genel müdürü Ergün Göknel, ihaleleri kendi kurduğu paravan şirketlere paslamıştı.

Göknel'in, kendisinden 29 yaş küçük sekreteri Feray Karvar'la aşk yaşadığını öğrenen eski eşi Nurdan Erbuğ da İSKİ'de yaşanan tüm bu yolsuzlukları tek tek ifşa etmişti.
Dönemin İBB yöneticileri vatandaşın parası içerisinde yüzerken…

İstanbul halkı ise susuzluktan kırılıyordu.

Musluklardan aylarca su akmadığı için vatandaşlar semtler arası mekik dokuyor, kadınlar ellerinde bidon ve kovalarla, “Su Durakları”nda üzerinde “SUSER” yazan tankerlerin yolu gözlüyordu. 

Mahalle aralarında ise benzin satar gibi satış istasyonları kurularak, su satılıyordu.
1994 yerel yönetim seçimlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle kadim kentin makûs talihi değişti. 

İSKİ, dev yatırımlarla İstanbul'un su problemini kısa sürede çözdü.

Eskiden “tıssss”layan musluklardan kesintisiz su akmaya başladı. 

Vatandaşlar, suya kavuşmanın sevinciyle uzun yıllar ödediği faturaların miktarıyla ilgilenmedi bile. 

Fakat koalisyon hükümetleri için aynı şeyi söylemek mümkün değildi.

“Anayasa kitapçığı krizi” ve “2000 - 2001 finansal krizleri” ile Türkiye’yi sefalete sürükleyen DSP’li Bülent Ecevit iktidarı, okul,  hastane gibi kamu kurumlarının su faturaları nedeniyle İSKİ'ye dönemin parasıyla tam 80 trilyon lira borçlanmıştı. 

Dönemin İBB yönetimi ise bu borcu tahsil etmeleri halinde vatandaşın faturalarında 7'lik indirime gidileceğinin sözünü veriyordu. Derken, 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti iktidara geldi. 

Hükümetle işbirliği yapan İBB, uzun vadede İstanbul’un su sorunu yaşamaması için yatırımlarına hız verdi.

Tabii bu yatırımların karşılığında su faturalarına kısmi düzenlemeler yapıldı. 
Malum medya ise sembolik orandaki bu zamları  “Suyun tadı kaçıyor” manşetleriyle eleştirdi. 

Bunun üzerine İSKİ, 1 Ocak 2004'tan itibaren suyu % 18 indirimli olarak halka ulaştıracaklarını ilan etti.

Bu sefer de muhalif gazeteler, “İSKİ'den seçim yatırımı” manşetleri atarak, yerel seçimlere az bir zaman kaldığı gerekçesiyle yapılan indirime tepki gösterdi.
Bir türlü memnun olmayan muhalif medya, bir defasında ise suyun metreküp birim fiyatı arasında birkaç aylık süre içerisinde yaşanan “12 kuruşluk fark” için adeta ortalığı ayağa kaldırarak, “suya gizli zam” yapıldığını öne sürdü. 

Bir yazar ise 35 TL olan su faturası 39 TL geldi diye, “İSKİ'nin paraya ihtiyacı var galiba!” yazıları yazdı. 

İSKİ yönetimi, 2009 yılında, “yatırım maliyetleri ve enerji harcamalarının arttığı” gerekçesiyle su kullanım birim fiyatlarına % 15 oranında zam yapılmasını istemişti. 

Seçimden 4 ay sonra gerçekleşen bu talebe karşı çıkan bir muhalif yazar, “Nasıl olsa belediye seçimleri bitti ya... Vurun abalıya!” diyerek, seçim sonrası yapılması istenen zammı eleştirdi. 

Çaresiz geri adım atan İBB yönetimi ise İstanbul’un 2040 yılına kadar su ihtiyacını karşılayacak yatırımlara rağmen suya sadece yüzde 8,5’luk zam yapmakla yetindi. 

Üstelik diğer kurumlar, zamanında ödenmeyen faturalara anında günlük gecikme faizleri işletirken, AK Partili İBB yönetimine bağlı İSKİ faiz uygulamasına asla katılmadı.

İSKİ ayrıca ödeme tarihi ve miktarını belirleme hakkını abonelerine bırakarak, tüketicilere daima kolaylık sağladı. 

Fatura kesimi bazen 45 gün veya 50 günlük olsa bile 30 güne bölünerek yapılan hesaplamayla, şu sıralar İstanbul’da yaşanan vurgunun benzerine hiçbir zaman izin verilmedi. 

Tabii bu arada İSKİ, DSİ tarafından yapılan ve 185 kilometreden İstanbul’a su getiren Büyük Melen Projesi’nin 22 milyarlık borcunun 5.9 milyar lirasını da ödedi. 

Buna rağmen CHP güdümündeki gazeteci tayfası, 2019 yılındaki yerel seçimlere kadar asla mutlu olmadı.

Fakat ne zaman AK Parti’nin adayının kaybetti, onlar; “Badem bıyıklılar gidiyor, bıyıksızlar geliyor” diyerek sevindirik oldu.

Bu tayfa, seçim öncesi “İstanbul’a temiz ve ucuz su sağlayacağız” vaadi veren CHP’li Ekrem İmamoğlu döneminde suyun neredeyse “bedava” olacağını yazıp çizdi.

Sonra aynı kafa, belli bölgeler için hayati önem arz eden Biyolojik Arıtma Tesisi'nin iptali için düzenlenen “temel atmama törenlerini” alkışladı. 

Tabii seçimden sonra işler beklenildiği gibi olmadı.

İstanbul’un parasını çarçur eden İmamoğlu yönetimi ne zaman paraya sıkışsa, vatandaşın suya zam yapmaya kalkıştı. 

Fakat her defasında İBB Meclis’inde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhur İttifakı grubuna takıldı.

İşte bu durumu görmezden gelen ve İSKİ’nin AK Parti döneminde bir tür “nakit ineği” olduğu iftirası atan Fatih Altaylı….

5 Eylül 2022’de, o dönem henüz kovulmadığı Haber Türk’ün internet sitesinde kaleme aldığı yazısında…

“Babasından kalma bir alışkanlık olan fatura saklama” huyundan bahsederek, 2019 yılından sonra gelen elektrik, doğalgaz ve su faturalarını önüne dizdiğini… 

3 yıl içerisinde su faturası yaklaşık yüzde 60 artarken…

Elektrik faturasının yüzde 580…

Doğalgaz’ın ise yüzde 300’e yakın zamlandığını öne sürerek, şunları yazdı:

“Açıkçası artık su parası ödüyor muyum onu fark etmiyorum bile.

Elektrik ve doğalgaz ödemelerinin yanında hissedilmiyor.

Su faturası neredeyse bir AVM’nin otoparkında valeye verilen paradan biraz fazla.
Galiba belediyelere biraz ayıp ediyoruz, vallahi artık şahsen utanıyorum.

Madem zam yapamıyorlar, İstanbul’da İSKİ, Ankara’da ASKİ bağış toplasın.

Çünkü musluk suyu artık gerçekten sudan ucuz.”

*

Ve dün, aynı Fatih Altaylı bir kez daha cebinde biriktirdiği faturaları çıkardı.
Fakat bu kez elektrik ve doğalgaz yoktu.

Sadece 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra gelen İSKİ’nin su faturaları vardı. 
İki sene önce İmamoğlu’nun zam yapamamasına üzülen ve İSKİ’nin “bağış toplamasını” salık veren Fatih Altaylı…

İmamoğlu’nun toplamda suya yaptığı yüzde 800’lük zam sonrası gelen fahiş faturaları tek tek okuduktan sonra…“Bu ne abi?” diyerek, yaşanan soyguna itiraz ediyordu.

Eee!

İki sene önce defalarca zam girişiminde bulunan suyu ucuz satmakla övdüğünüz İmamoğlu’nu, “bağış toplasın” diye şımartırsanız…

O da İBB Meclis çoğunluğunu ele geçirince böyle “haraç” keser gibi su faturası gönderir…
Şimdi boşuna zırlamanın bir anlamı yok.

Çünkü bu “bıyıksız” adamı İstanbul’un başına siz bela ettiniz!

Zekeriya Say / Haber7