Okulları bırakın kendi çöplerinize bakın!
- GİRİŞ30.09.2024 09:20
- GÜNCELLEME03.10.2024 10:54
Üç yıl önceydi…
Akdeniz’i küle çeviren orman yangınları ile mücadele aralıksız sürerken, yangın söndürme uçaklarının yetersizliğinden şikayetçi olan CHP’liler…
Türk Hava Kurumu bünyesinde bulunan atıl haldeki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılama sözü verdiler.
Dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “11 başkan bir araya gelip 4-5 milyon dolar verebilir” diyerek, uçakları uçuracak finansmanın CHP’li büyükşehir belediyeleri tarafından karşılanabileceğini söyledi.
CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı adına açıklama yapan Ekrem İmamoğlu ise “Uçaklar için hazırız” diye esip gürledi.
Sonra ne oldu?
Daha önce tutulmayan namus sözleri gibi, başta İmamoğlu olmak üzere hiçbir CHP’li belediye başkanı, bırakın 4-5 milyon doları, THK’ya tek kuruş bile bağışta bulunmadı…
Dahası CHP'li başkanlar, 6 ay sonra bir araya gelerek, yürütemedikleri belediye otobüsleri için hükümetten “toplu taşımada kullanılan akaryakıt için ÖTV ayrıcalığı” istedi.
*
Aynı günlerde, pandemi sonrası yaşanan öğrenci yoğunluğunu istismar etmek isteyen bir avuç provokatör, ‘barınamıyoruz’ eylemeleriyle AK Parti döneminde problem olmaktan çıkan öğrenci yurtları üzerinden toplumu germeye çalıştı.
Suni krizi fırsata çevirmek isteyen CHP'li belediye başkanları…
Göreve gelir gelmez, AK Parti’den devraldıkları belediyelerde mütedeyyin STK’lar ile imzalanan protokolleri iptal edip, kiralanan binalarda barınan üniversite öğrencilerini zabıta zorbalığıyla kapı dışarı eden kendileri değilmiş gibi güya yurt seferberliği başlattılar.
Sadece TÜRGEV ile olan protokolün iptaliyle 427 öğrenciyi bir çırpıda mağdur eden İmamoğlu dâhil çok sayıda CHP’li başkan, AK Partili başkanların yaptığı hazır binalara ranzalar yerleştirerek sözüm ona yurt meselesini çözdüklerini iddia ettiler.
Gerçekte ise 81 ilde 850 yurt binası bulunan Kredi ve Yurtlar Kurumu, 962 bin yatak kapasitesi ile başvuran öğrencilerin yüzde 99’unun talebini karşılıyor…
Ve bütün öğrenciler, lüks otel konforundaki odalarda 345 TL ile 405 TL arasında değişen sembolik ücretlerle ağırlanıyor.
Kendisini “Yurt Fatihi” olarak gören Ekrem İmamoğlu’na bağlı CHP’li İBB yönetimi ise bu sene belediyeye ait yurt ücretlerine yüzde 50 oranında zam yaparak, KYK fiyatlarının en az 4-5 katı üzerine çıkardı.
Mansur Yavaş yönetimi ise bırakın barınmayı…
Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı KYK yurtlarında ikamet eden öğrencilerin ulaşım sorununu bile çözemiyor.
Daha iki gün önce, sabahın 6.00’sında okula gitmek için yurdundan çıkan bir genç kız karşılaştığı uzun otobüs kuyruklarıyla ilgili bir video paylaşarak;
“Ve ben bugün okula gitmeye çalışacağım” sözleriyle yaşanan rezalete isyan etti.
*
Yine aynı başkanlar, yerel seçimler öncesi düşük emekli aylıkları üzerinden benzer bir tiyatroyu sahnelediler.
Başkentteki tüm emeklilere nakit yardımı sözü veren Mansur Yavaş, her ay mütemadiyen yüz milyonlarca liralık taşınmaz satışı gerçekleştirdiği halde son birkaç aydır bir kısım emekliye sadece biner lira dağıtarak göz boyuyor.
Seçim öncesi emeklilere 10 bin TL pazar desteği, günlük ücretsiz ekmek ve kentsel dönüşümde yüzde 65 nakit desteği sözü veren İmamoğlu ise ölü taklidi yaparak hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Evet!
Bütçeleri İller Bankasından, suları DSİ’den, yolları Ulaştırma Bakanlığı’ndan, gazları BOTAŞ’tan geldiği halde kendilerine sorunsuz emanet edilen belediyelerin en temel görevlerini bile yerine getirmekten aciz olan…
Çöp dağları, sel suları, lağım kokuları, bozuk ulaşım araçları, yürümeyen merdivenler, çukur dolu yollar ve fahiş faturalarla vatandaşın canına okuyan…
Buna rağmen, her seferinde kendi çaplarına bakmadan devletin yapacağı görevlere talip olarak rol çalmaya çalışan CHP’li başkanlar…
Şimdi de “okul temizliği” üzerinden ucuz bir siyaset mühendisliğini devreye soktular.
Adeta tek merkezden talimat almışçasına hareket eden bazı CHP’li belediye başkanları, sanki Türkiye genelindeki okullarda temizlik sorunu varmış gibi bir algı oluşturarak, ihtiyaç veya talep olmadığı halde emrindeki temizlik görevlilerini okullara göndererek, provokasyona soyundu.
İşin tuhaf yanı ise…
Daha düne kadar, okullarda çeşitli tadilat ve onarım sonucu oluşan molozların kaldırılması için bir çöp kamyonunu bile çok gören CHP’li başkanlar…
Şimdi, ihtiyaç olmadığı halde temizlik malzemesi göndererek siyasi şov yapıyor.
Örneğin, Ankara’nın rögarlarını temizlemediği için en ufak yağışta vatandaşların ölümüyle sonuçlanan sellere sebebiyet veren Mansur Yavaş, MEB’e bağlı 265 okulun kendilerinden temizlik talebinde bulunduğunu öne sürdü.
Kendi çöplerini bile temizlemekten aciz olan CHP’li başkanların sinsi tezgâhını köpürten fondaş gazeteler ile paralı troller ise okullara kasten gönderilen temizlik personeli üzerinden MEB ve hükümet aleyhine karalama kampanyası başlattı.
Oysa!..
Milli Eğitim Bakanlığı, kendisine bağlı yaklaşık 56 bin okulda geçen sene 110 bin temizlik personeli ile hizmetlerini aksatmazken…
Bu sene, mevcut personele ilaveten Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında istihdam edilen 30 bin ek personel ile “Temizlik ordusu” kadrosunu 140 bine çıkardı.
Tabii!..
Kendi belediyeleri pislik içinde debelenen ve çalıştırdıkları personelin SGK prim borcunu bile ödemeyen CHP’li başkanların, vatandaşı aldatmaya ve kendilerini devletten güçlü göstermeye yönelik zaman ayarlı provokasyonunu görünce, insan;
“Okulları bırakın da siz önce kendi önünüzdeki çöplere bakın!” demeden edemiyor!
Yorumlar28