Kaboğlu kazandı, saflar netleşti!

  • GİRİŞ21.10.2024 09:23
  • GÜNCELLEME23.10.2024 08:38

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu…

“Anayasa Hukukçusu” kimliği ile biliniyor…

2003-2005 yılları arasında “Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanlığı” görevini yürüttü.  

1 Kasım 2004’te açıkladığı ve “Türkiyelilik” kavramını ortaya attığı “Azınlıklar ve Kültürel Haklar Raporu” ile kamuoyunda büyük tartışmalara sebep oldu. 

Kurul üyesi olan ve o dönem Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri olan Fahrettin Yokuş, basın toplantısında raporun son halini okuyan Kaboğlu’nun elindeki rapor alıp yırttı.

“Halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ve “Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. 

“Azınlıklar Raporu”nda Ermenilerin, Ezidilerin haklarını savunan Kaboğlu…

Kısa süre sonra açıkladığı ve o dönem bağlı olduğu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert eleştiriler kullandığı “Türkiye’de İnsan Hakları 2004” isimli raporunda ise yaşanan baskıya rağmen özellikle “dini özgürlükler” kısmında “başörtüsü” ve “Kur’an Kursları yasağı” ile “din adamlarına yönelik yasağa” yer vermedi.

Diyanet’in, İslâm’ın Sünni kesimine göre yapılanmasının dinsel özgürlükleri kısıtladığını iddia eden Kaboğlu, Alevilerin inançlarının ise kısıtladığını iddia etti. 

Daha sonra ise Alevileri, köylerine yapılan camilere karşı tavır almaya çağırarak, "Mahkemeye başvurun. Gerekirse AİHM'e kadar gidin" diyerek kışkırtmaya çalıştı. 

*

ÇYDD’nin “kurucuları” arasında yer alan Prof. Kaboğlu, “katı laikçi” tutumuyla hep dikkat çekti.

Türkan Saylan’ın cenaze töreninde “devlet görevlilerinden özür beklediği” halde…

Kendisi de Türkan Saylan gibi başörtüsüne karşı iflah olmaz bir tavır takındı…

Başörtü yasağının “Atatürk İnkılap ve İlkelerine Bağlılık” ilkesine uygun olduğunu savunan 4 Nisan 2002 tarihli İstanbul Valiliği’ne bağlı “İnsan Hakları İl Kurulu” kararına imza attı.

AİHM'nin 2005’teki, “üniversitelerde başörtüsü yasağını onaylayan” kararı sonrası gündeme gelen Anayasa değişikliği önerisine karşı çıkarak, “Anayasal operasyon yoluyla başörtüsünü serbest bırakmak hukuki ve siyasal açıdan zor, onarılması güç sakıncalar yaratabilir” dedi. 

2008’de, üniversitelerde başörtüsü serbestisinin önünü açan “Ceza hukuku ve genel ahlaka aykırı olmamak kaydı ile hiç kimse kılık kıyafetinden dolayı yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılamaz" maddesinin yeni anayasa taslağına eklenmesinin “çok tehlikeli olduğunu” belirterek…

"Bu madde sadece türbana toplumsal ortam yaratmıyor. Bu aynı zamanda genel ahlaka uygun davranan kız öğrenci yaratma projesidir" şeklinde skandal ifadeler kullandı.

2023 yılında, AKP’nin başörtüsüne anayasal güvence getiren teklifini de “çok tehlikeli” bularak;  “İnsan haklarına, toplum güvenliğine, eşitliğe, laikliğe aykırı. Anayasaya koyulmuş bir bomba. Partiler bu büyük tuzağa düşmemeli” dedi. 

*

Batı’nın hoşuna giden uygulamalarıyla dikkat çeken Kaboğlu hakkında bir dönem AB’den “193 bin 548 avro” para aldığı öne sürüldü. 

Kaboğlu, bu iddiaları yalanlasa da…

Başbakanlık Teftiş Kurulu, Kaboğlu'nun İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanlığı görevi sırasında, "resmi araç tahsis edilmesine rağmen taksi masrafı göstererek” gerçeğe aykırı beyanname suçu işlediğini ve toplamda 65 milyon fazla para aldığını” belgeledi.

Rakam düşük bulunduğu için Kaboğlu'nun dosyasının savcılığa gönderilmesine gerek görülmedi.

Başbakanlık, görev süresi dolduğu gerekçesiyle Kaboğlu ile yollarını ayırma kararı alırken, kendisi “siz kovmadınız ben bıraktım” mesajı vermek işçin istifa etti. İstifasını açıklamadan önce de Danıştay'da açtığı dava ile güya rencide edildiği iddiasıyla Başbakanlık’ta 5 bin TL manevi tazminat istedi.

İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanlığı’ndan kovulan Kaboğlu, soluğu DİSK öncülüğünde oluşturulan ve “10 Aralık Hareketi” ismi verilen CHP’yi dizayn hareketinde aldı. 

“Türkiye'de solun dağınık hale geldiğini” ifade ederek, "İşe sol sütunu dikmekle başlamak gerekir" dedi.

Aralarında CHP Parti Meclisi Üyesi Atilla Sav ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden’in de olduğu olduğu 11 kişilik heyet ile “Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Önerisi” başlığını taşıyan taslağı hazırladı. 

Anayasa'nın ‘değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez' kapsamındaki maddelerinden olan 3. maddesindeki ‘Devletin dili Türkçedir.' ifadesi eleştiriliyor ve 'Devletin dili olmaz, resmi dili olur.' görüşünü savunuyordu.

Kaboğlu, Gezi Olaylarında da ön safta yer aldı. 

DİSK, KESK, İstanbul Barosu, İstanbul Tabip Odası, Adli Tıp Uzmanları Derneği, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği ve Taksim Dayanışması tarafından Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaşanan polis şiddeti, gözaltı ve tutuklamalarla kayıp iddialarını araştırmak üzere kurulan sözde “Hukuki İzleme Grubu’nun Başkanlığını yaptı. 

Başbakan Erdoğan’ı “halkın bir kesimine yönelik nefret söyleminde bulunmakla” suçladı.
'Gezi Raporu'nda, Türkiye'nin giderek otoriter, hatta totaliter rejime doğru hızla yol aldığı belirtildi.

FETÖ ile mücadele sırasındaki tavrı şaşırtmadı. 

Örgüt elebaşı Gülen’in “prensi” Akın İpek’e ait İpek Medya Grubu’nun da içinde bulunduğu Koza İpek Holding’e yönelik devletin operasyonuna karşı çıkarak, “İpek Medya Grubu’na yapılan işlemler, Anayasa ile bağdaşmıyor” dedi.

FETÖ’cü hâkimlerin tutuklanmasını eleştirdi.

“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin “hendek operasyonuna” karşı çıkan ve terörü aklayan ihanet bildirisine imza attığı için, 43 yıllık devlet memuriyetinden KHK’yla ihraç edildi.

Bir dönem kan ve kaos baronu Soros’la iltisaklı TÜSES’teki federasyon anayasası görüşmesinin moderatörlüğünü yaptı.

Bu sayede CHP’den İstanbul 1. Bölge 1. sıra adayı olarak vekil yapıldı.
2021 yılında, başkanlığını yaptığı ve CHP- İP- HDP’nin yer aldığı illegal bir komisyonla, 
federatif sisteme kapı aralayan bir anayasa taslağı hazırladığı ortaya çıktı. 

Ayasofya ibadete açıldığında mukaddesat düşmanlığı yine nüksetti. 

Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, “Sultanahmet Camii de müze olmalı” ifadelerini kullandı.

Yetmedi…

“Diyanet İşleri yurttaşlarımızın ödediği vergilerle hareketle dünya genelinde bir misyonerlik görevi üstleniyor” dedi. 

Yıllarca bu ülkenin nüfusunun büyük kısmını teşkil eden mütedeyyin insanlara karşı mesafeli olan…

Laiklik bahanesiyle başörtülülere özgürlük alanı tanımayan…

AK Parti’yi iktidara getiren seçmen kitlesi hakkında “niteliksiz” imasında bulunduğu öne sürülen…

Ülkenin asli unsurları dindar insanlar yerine azınlıkların yanında saf tutan…

Eli kanlı örgütün uzantılarıyla ve kaos baronlarıyla ülkeyi 25 parçaya bölecek federasyon anayasası tasladığı hazırlayan Kaboğlu, şimdi de dünyada en çok üyesi bulunan baro olan İstanbul Barosu’nun başkanlığına seçildi.

Kaboğlu’nun taraftarları ise seçim sonuçlarını “Jin Jiyan Azadi” halayıyla kutladı.

İbrahim Kaboğlu’nu tebrik eden ilk siyasi Ekrem İmamoğlu olurken…

Mansur Yavaş, Kaboğlu’nun zafer konuşması sırasındaki Anayasa’nın ilk 4 maddesine yönelik sözlerine sert tepki gösterdi.

Dolayısıyla dün yapılan sadece bir “Baro Başkanı seçimi” değildi…

Bu aslında önümüzdeki günlerde sahnelenecek siyaset mühendisliğinin ilk fragmanıydı.
Bakalım bizleri ne tür sürprizler bekliyor!

Zekeriya Say / Haber7

Yorumlar36

  • Karahan 1 ay önce Şikayet Et
    Teşekkürler Zekeriya kardeşim. Allah fırsat vermesin bunlara. Her daim uyanık olmak zaruret...
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Abdulbaki Yeşil 1 ay önce Şikayet Et
    Aynen, kader ağlarını yine örüyor ama bu defa iyi kaşınıyorlar herhalde. Kökensiz köy sanıyorlar ve değneksiz geziyorlar. Oyun içinde oyun "Mansur ayrılda gel" oyunu oynanıyor Reis ve Akparti yemez bu numaraları.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Eda 1 ay önce Şikayet Et
    Tebrikler güzel yazılmış
    Cevapla Toplam 11 beğeni
  • konuk 1 ay önce Şikayet Et
    kaleminize sağlık çok güzel özetlemişsiniz, ama ben elini taşın altına koymayan ülkesini sever görünen ama bana birşey olmasın derdinde olan kişileri biraz cesaretli olmaya davet ediyorum ve devletin bekası için hükümet ve devletten bu tür insanlara destek verilerek baro gibi yerlerin başkanlığının mütedeyyin insanların seçilmesini istiyorum
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • Mustafa 1 ay önce Şikayet Et
    Köpeksiz köyde değneksiz gezen...
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat