CHP “siyasetin finansmanı” konusu, her zaman yolsuzluk iddialarını beraberinde getirmiştir.

1950 ile 1959 yılları arasında kesintisiz olarak ‘CHP Genel Sekreterliği’ görevini yürüten ve cenaze namazını FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in kıldırdığı eski bakanlardan Kasım Gülek, muhtemelen partisinde ve etrafında dönen rezaletlere bakarak şunları söylemişti:

“Politikadan parayı çıkarmak lazım. Politikada büyük para oynuyor. Partilere para verdin mi, politikanın fiyatı artıyor. Çok büyük paralara ihtiyaç duyuluyor. Bu da ahlaksızlıklara yol açıyor.”  

Siyaseti bir “rant” ya da “çıkar kapısı” olarak gören bu anlayış defalarca suçüstü oldu.

1993 yılında, CHP’nin yavrusu DSP yönetiminde patlak veren ve dönemin İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel'in kurumun ihalelerini paravan şirketlere pasladığı yolsuzluk skandalı, malum zihniyetin kamu kaynaklarına el atma alışkanlığının tipik bir tezahürüydü.

Yıllarca, üç kuruşa mal olacak işi beşe yapan ve aradaki farkın bir bölümünü cebe atan bu kafa, “yolsuzluğu” esas olarak siyasetin finansmanında kullandı.

*

Hiçbir etik değer gözetilmeden hem de kamuoyu önünde gerçekleşen bu tip vurgunları farklı bir boyuta taşıyan ise Ekrem İmamoğlu oldu.

Son 6 yılda eğlenceye İBB kasasından 5 milyar lira harcadığı halde, “Siyasetin finansmanı konusundaki ahlakta kimseyle yarışmıyorum ama kendi ahlakımla gurur duyuyorum” diyen CHP’li Ekrem İmamoğlu…

Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde, 17 yazarın katılacağı bir söyleşi etkinliği için 23 Kasım 2016'da açık ihale düzenlemiş…

İhaleyi kazanan ‘Dilde Eğitim Spor Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi'ne o dönem toplamda 987 bin TL ödeme yapmıştı.

İhalede ismi geçen ve CHP’li belediyeden para aldığı iddia edilen yazarlar Zülfü Livaneli, Murat Bardakçı, Ertuğrul Özkök, Abdulkadir Selvi, Ayşe Kulin, Gülse Birsel, Balçiçek İlter, Gülten Dayıoğlu ve Umur Talu gibi isimler ise “Böyle bir etkinliği ne duyduk ne de katıldık” diyerek…

Türkiye’de ilk defa Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği bir belediyede patlak veren “hayali etkinlik” rezaletini ifşa etmişti.

O dönem on binlerce sosyal medya kullanıcısı, “Eskiden ‘hayali ihracatçılar vardı’ şimdi de hayali ihaleciler türedi” diyerek “İmamoğlu tipi” vurguna tepki göstermişti.

Mülkiye Müfettişleri de skandalın patlak vermesinin ardından anında harekete geçerek İmamoğlu ve hayali ihalesi hakkında inceleme başlatmıştı.

Benzer bir “hayali ihale” rezaleti de İstanbul’un en borçlu ilçe belediyelerinin başında yer alan CHP’li Şişli Belediyesi’nde patlak vermişti.

Pandemi sürecini gerekçe göstererek sanatçılarla online sohbet gerçekleştirmek için hizmet alımı ihalesi yapan Şişli Belediyesi’nin ödemeyi yaptığı fakat etkinliği gerçekleştirmediğine yönelik ulusal medyada haberler çıkmıştı.

CHP’li Şişli Belediyesi de haberlerin ardından 10-15 Şubat 2021 tarihleri arasında, sanatçılarla “online” yani “canlı” yapılması gereken söyleşileri…

Sırf “gerçekleştirdik” diyebilmek için 27-28 Şubat 2021 ve 6-7 Mart 2021 tarihlerinde belediyeye ait sosyal medya hesaplarından bant çekimi olarak paylaşmıştı…

Böylece gecikmeli de olsa ihale şartları yerine getirilmişti.

CHP yönetimi ise kendileri için vaka-ı adiyeden sayılan bu ihale rezaletleri karşısında sessiz kalarak, açıklama yapma gereği bile duymamıştı.

*

Gün geçmiyor ki CHP tarafından ülkenin soyulduğunu gören Türk halkı şimdi de Mansur Yavaş’ın milyonluk konser ihalelerini konuşuyor.

Göreve geldiği ilk yıllarda “Çalmadı, çaldırmadı' desinler bana yeter. Sokağa çıkınca, rahat rahat, başım dik gezmek istiyorum” diyen Yavaş, meğer Ankara’nın birikimlerini çalgıyla, konserle çaldırmış…

9 Ekim'deki Ebru Gündeş konserine 69 milyon, 30 Ağustos' daki Mor ve Ötesi konserine 71 milyon lira harcayan Yavaş, meğer geçen sene de Candan Erçetin konserine KDV dahil 80 milyon TL konser ödemesi yapmış.

Yavaş’ın konser ihaleleri “hayali” olmasa da sanatçılardan ilginç açıklamalar gelmeye başladı.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Mor ve Ötesi Grubu, “Bahsi geçen 71 milyon TL değerindeki tutarı bizim 'aldığımıza' dair iddialar kesinlikle gerçek dışı ve son derece fantastiktir” diyerek paranın tamamını almadıklarını açıkça itiraf etti.

Geçmişte yaşanan ihale vurgunları karşısında sessizliğini koruyan CHP yönetimi ise Ankara’da peşi sıra patlak veren rezaletler sonrası ilginç bir açıklama yaptı.

Genel Başkan Özgür Özel, özellikle sol medyada servis edilen Mansur Yavaş’la ilgili ihale rezaletleri için “MİT’e Yavaş’ı eşeleyin” talimatı gittiğini iddia etti.

Aslında bu talimatın “MİT”ten değil “istediğimiz zaman seni rezil ederiz” mesajı vermek için “CHP”nin tepesinden gittiğini herkes biliyor…

Belli ki parti yönetimi, son dönemde başına buyruk hareket eden ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarını kendi kariyer planlaması için seferber eden Yavaş’ın hem kulağını çekmek hem de onu kaybetmemek için suçu MİT’e atıyor…

Ayrıca MİT Yavaş’ın rezaletlerini eşeleyecek olsaydı , 6 yılda 60’tan fazla konser düzenleyen Yavaş’ın maskesini düşürmek için “siyasetin finansmanı” için kullanılacağı gün gibi ortada olan bu devasa konser vurgununa şimdiye kadar sessiz kalmazdı.

Buna rağmen Özel’in ve onun arkasındaki isim olan İmamoğlu’nun, Yavaş’la olan hesaplaşmasını MİT üzerinden görmeye çalışması, siyaseten ne kadar zavallı olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi.