Mao’nun izinde bir Özgür Özel!
- GİRİŞ27.12.2024 09:33
- GÜNCELLEME28.12.2024 11:05
Bir dönem, çağdaş fiziğin ortaya attığı “Kelebek Etkisi” kuramı oldukça modaydı.
Mezkûr teoriye göre çok basit bir eylemin, başka bir sistemde öngörülemez sonuçlar doğurabileceği varsayılıyordu.
Aslen “meteorolog” olan Prof. Edward Lorenz, 1960 yılında ilk bilimsel verileri elde etmiş ve “Bir kelebeğin Amazon ormanlarında kanat çırpmasının Avrupa’da fırtına kopmasına sebep olabileceğini” iddia etmişti.
Muhtemelen bu “Kaos Teorisi”nden ilham alan Çin’in Komünist Lideri Mao ZeDong da
1 milyar Çinli’yi aynı anda zıplatarak, nefret ettiği ABD'de bir deprem oluşturmayı planlamıştı.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA’ya dayandırılan bu inanılması güç plana göre;
Çinli lider Mao 12 Ekim 1976 günü, Pekin saatiyle 11:15'te, bir milyar Çinli’nin mümkün olduğu kadar yükseğe zıplamasını sağlayacaktı.
Bu zıplama sonucu yer altında oluşan şok dalgaları da California'daki San Andreas fay hattının kırılmasına sebep olacaktı.
Böylece Los Angeles ile San Francisco'nun belli bölümleri çökerek Pasifik Okyanusu'na gömülecek ve birkaç milyon Amerikalının ölümüne yol açacaktı.
Kod adı “Atlayan Ejderha” olan bu fantastik plan ile ABD'de bir halk isyanının başlaması sağlanacaktı.
Bu planı değerlendiren uzmanlar ise “Sadece mutlak güce sahip bir diktatör böyle bir planı uygulamayı aklına getirebilirdi’ diye konuşmuştu.
Bir milyar Çinli hiçbir zaman aynı anda zıplamadı ama…
Milli iradenin temsilcilerini hedef almayı alışkanlık haline getiren ve her zaman vesayetin yanında saf tutan darbecilerin gözde partisi CHP ile tabanı, sürekli benzer kaos planlarının aparatı oldu.
Tarihe kara bir leke olarak geçen 27 Mayıs 1960 ihanetinden ve 12 Eylül 1980 darbesinden önce, sözde demokratik eylem adı altında gerçekleşen ve darbe için uygun zemini hazırlayan sokak eylemlerinde başı çeken onlar oldu.
ABD'nin hizmetkârı olduğunu bile kavrayamayan bir avuç çapsız subay da bu eylemlerden aldığı cesaretle her zıpladığında, Ankara’da milyonların seçtiği hükümetler yıkıldı.
28 Şubat sürecinde de tarih tekerrür etti.
Tencere-tava çalanlar, ışıkları açıp kapatanlar sayesinde Refahyol iktidarı devrildi.
Bu “Postalcı Kelebekler” benzer alışkanlıklarını AK Parti iktidarında da sürdürmeye devam etti.
25 Ekim 2003’te Tandoğan Meydanı’nda toplanan ve sözde “Cumhuriyet’e Saygı Yürüyüşü” adı altında “Ordu Göreve” yazılı pankartlar açarak “darbe” çağrısı yapan rektörlerin eylemi ile…
2007 yılındaki “Laiklik” soslu “Cumhuriyet Mitingleri” benzer amaca matuf kaos planlarının parçasıydı.
Ağaç hassasiyetiyle başlayarak, yurdun her yanını saran bir şiddet eylemine dönüşen “Gezi olayları” ise bu senaryoların en çarpıcı örneğiydi.
Başkan Erdoğan’ı seçimle deviremeyeceklerini anlayan vesayet heveslileri, “Eylem 48 saat sürerse hükümet istifa edecek” geyiğiyle motive olmuştu.
“Tencere tava hep aynı hava” diyerek, bu kirli senaryoya aşina olduğunu ifade eden Başkan Erdoğan da “Yüzde 50’yi zor tutuyoruz” sözleriyle, meydanı boş bulanlara gerekli mesajı göndermişti.
Gezi olaylarında “Aman sakin olun” tavsiyesine uyarak, dişleri sıkılı vaziyette evlerinde bekleyen bu yüzde 50’lik mutedil dilim ise…
15 Temmuz ihanetinde, bir işaretle sokağa inerek tankları çıplak elleri ile boğmuş ve potansiyelini dosta- düşmana göstermişti.
Buna rağmen, gerekli dersler alınmamış olmalı ki birileri hala kaostan medet umuyor.
Bir milyar Çinliyi zıplatarak Amerika’yı parçalayacağını düşünen Mao ZeDong örneği oracıkta dururken…
Bu defa, gençlerin yapacağı bir askerî darbeye teslim olacağını söyleyerek darbecilere selam çakan CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel benzer bir planla karşımıza çıktı.
Başkanlık koltuğuna oturduğu günden beri “Ya Geçim Ya Seçim” sloganlarıyla sözde “Emek Mitingleri” düzenlediği halde bir türlü aradığı toplumsal desteği bulamayan Özel…
Önceki gün CHP’nin yayın organı Halk TV’de katıldığı programda,
"Artık sokağa çıkmanın ve hakkını almanın zamanıdır. Bir milyon kişi meydana iner rejim değişir” dedi.
CHP lideri Özel, hayalini kurduğu sokak eylemlerinde 1 milyon kişi ile birlikte zıplayarak Ankara’da deprem oluşturmayı mı yoksa Gezi’de olduğu gibi ortalığı yakıp yıkmayı mı planladıklarını söylemedi ama…
“Biz meydana inelim rejim zaten değişecek” şeklinde kendinden emin ifadeler kullandı.
İşte tam bu noktada aklıma Temel ile arkadaşı Dursun’un fıkrası geldi.
Bir gün Temel ile Dursun, birlikte sinemada film seyrediyorlarmış... Filmin en heyecanlı sahnesinde bir at; üzerinde adam olduğu halde, hızla uçuruma doğru gidiyormuş.
Dursun;
- “Temel pence uçurumdan aşağuya uçacaklar”, demiş.
Temel de “pence tüşmüyecekler” diye cevap vermiş.
İki arkadaş “iddia”ya girmişler.
Sonuçta; at ve üzerindeki adam, uçurumdan aşağıya uçmuş ve Dursun iddiayı kazanmış...
Ardından Dursun, “Temel, pen hile yaptum, pen bu filmi daha önceden seyrettuydum” demiş...
Temel de cevap vermiş;
“Haçan, pen de seyrettum da atun aynu hatayu yapacağunu zannetmiydum” demiş.
Özetle:
Bu işler meydana inmekle olsaydı, 22 yıldır defalarca sokağa inen, hatta bu eylemlerde başrolde yer alan CHP’liler, çoktan amaçlarına ulaşırlardı.
Belli ki her şeye “zıplayan” Özgür Özel, yakın tarihten hiç ders almamış olmalı ki hala aynı yanlışta ısrar ediyor!
Zekeriya Say / Haber7
Yorumlar27