‘Değişim’ dediler ‘nefret objesi’ oldular!
- GİRİŞ10.01.2025 09:49
- GÜNCELLEME10.01.2025 09:49
14-28 Mayıs seçimlerinin ardından CHP’de başlayan “değişim” vurgusu, harbiden gerçek çıktı.
29 Mayıs sabahı yayınladığı video ile güya “çoban ateşi”ni yakan Ekrem İmamoğlu ile onun sayesinde genel başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel’in bundan önceki CHP liderlerinden, hatta bütün siyasilerden daha “değişik” oldukları ziyadesiyle ispatlandı.
Mesela, koltuğa oturur oturmaz;
“CHP döneminde her şeyin ucuzlayacağının ve 1 litre rakının 140 lira olacağının” sözünü vererek büyük bir rüzgâr yakalamaya çalışan Özel’in, “Büyük bir sürpriz yapacağız” diyerek kamuoyunda beklentiye sebep olan büyük sürprizinin altından, basit bir “kırmızı kart” çıktı.
Neymiş efendim!..
“Türkiye’deki bütün emeklileri, asgari ücretlileri ve tüm ezilenleri iktidara kırmızı kart göstermeye davet ediyorlar” mış!
İyi de…
O kırmızı kartı önce, 2019 yılında sadece 6 TL olan 1 saatlik otopark ücretlerini 6 yılda toplamda 25 kat artırarak 150 TL’ye çıkaranlara göstermek gerekmez mi?
Şaka gibi…
CHP tabanında bile büyük bir hayal kırıklığına sebep olan Özgür Özel aslında dün cebinden çıkardığı “Kırmızı Kart” ile resmen kendisini oyundan attı ama farkında bile değil…
Peki ya Ekrem İmamoğlu’na ne demeli?
Bugüne kadar sahip olduğu her makam kendisine “altın tepside” sunulan ve “Siyasi yaşamımda bu noktaya geleceğimi hiç hayal etmemiştim” diyerek adeta “çapsızlık beyanında” bulunmasına rağmen birilerince “beklenen lider” olarak pazarlanan İmamoğlu’nun bırakın halka “çare” olmayı…
Baba parasıyla bir yerlere gelmiş “biçare” olduğu ortaya çıktı.
Fransız Sosyolog Gustave Le Bon, “Liderler çoğu defa fikir adamı değil, aksiyon adamıdırlar” der.
Ekrem İmamoğlu’nda ne “fikir adamı” ne de “aksiyon adamı” kumaşı var.
Zaten seçilmesinde büyük payı olan CHP’nin bir önceki İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da,
“Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olmasaydı çok büyük ihtimalle Ekrem İmamoğlu profilinde birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olamazdı” diyerek, İmamoğlu için “düşük profil” göndermesi yapmıştı.
“Dağ fare doğurdu” diyen CHP’deki bazı etkili isimler ise gün geçtikçe taban ile İmamoğlu arasındaki bağların iyice koptuğunu söylüyor.
Tabii bu zayıflık da doğal olarak İmamoğlu’nu bir “nefret objesi” haline getiriyor.
Freud, “Hafif bir antipatiden azgın bir nefret doğar” demişti.
Özellikle İstanbul’da yaşayanlar olarak bizler, beceriksizliğiyle kadim kentin 6 yılını heba eden…
Ecdat yadigârı yapıları LGBTİ paçavralarıyla dolduran…
Çeyrek asır sonra Eyüp Sultan Camii karşısında kadeh kaldırılmasına alan açan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan en başından beri nefret ediyorduk.
Yaptığı siyasi manipülasyonlar ve ucuz şovları yüzünden, ona olan nefretimiz daha da katlandı.
CHP’de ise tıpkı Freud’un dediği gibi hafif hafif başlayan ve günden güne azgınlaşan korkunç bir İmamoğlu nefreti söz konusu…
Özellikle vatansever Aleviler, CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nda Kılıçdaroğlu’nun devrilmesinin ardından,
“S..et kazandık, kuduruyorlar, Alevi lobisini yıktık...” dediği kamera görüntülerine yansıyan İmamoğlu’nu bir türlü affetmiyorlar.
Tabii kurultay sonrası partiyi adım adım ele geçirdiğini gören CHP’li yöneticiler de İmamoğlu’ndan rahatsız…
Geçtiğimiz günlerde görüştüğüm bir CHP’li yetkilinin, partide yaşanan tasfiyeler yüzünden İmamoğlu’na duyduğu öfkeyi görmeliydiniz…
Tabii!..
2019 yılından beri “kurtarıcı” diye pazarlanan İmamoğlu ise artık partililere umut veremediği gibi CHP tabanına da “insan değeri” vermemeye başladı.
Paranoya öyle bir hal almış ki, Ekrem Bey parti içerisindeki herkesi “Kendi ayağını kaydıracak potansiyel tehdit” olarak algılıyor.
Önceki gün katıldığı göstermelik bir törende, “Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim. Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim” şeklinde bir beklenti içerisine giren CHP’liler olduğunu söyleyerek, bu korkusunu açıkça dillendirdi.
Ardından, kendi aralarındaki kavgalarında önce işaret parmağıyla gözünü açan çocuklar gibi “pışşıkkk” yaparak, “Ne partili Ekrem’i yedirir, ne millet Ekrem’i yedirir. O kadar net” diyerek, bütün kesimlerce desteklendiğini ima etti.
Dün de bu sefer Adalar Belediyesi hizmet binasının temel atma töreni için gittiği Adalar ilçesinde, ‘kendisine sahip çıkacağını’ iddia ettiği milletle kavga etti.
İlçenin simgesi faytonların yerine Adalar'a getirdiği ve “Azmanbüs” olarak anılan minibüsleri protesto eden yaşlı bir vatandaşla, “Ağabey sesin çok detone, vallahi çok detone. Bak kurban olayım. Sesini duyduk, panoları da gösterdin. Sürekli bağırınca bir şey ifade etmiyor” diyerek dalga geçti.
Ardından protestonun devam etmesi üzerine bu defa başka bir eylemci gruba, “Çok kaba bir protesto” diye karşılık verdi.
Halkın sesini bile beğenmeyen İmamoğlu’nun bu üstenci tavrını eleştiren bazı CHP’liler “yarın bu kafanın insanların bakışını da beğenmeyeceğini” söyledi.
Aynı üniversitede okuduğu spiker arkadaşı bile Fatih Portakal bile İmamoğlu’na tepki göstererek, “istedikleri değişimin bu olmadığını” belirtti.
Çok sayıda vatandaş ise sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarla Ekrem’in sözlerine, Özel’in de kırmızı kartına karşı duydukları nefreti dile getirdi.
İşte bu korkunç nefret, Türkiye siyasetine tepeden düşen İmamoğlu ile “Zoom” tayfasının hazin sonunun başlangıcı gibi görünüyor.
Çünkü halkımız, bugün işaret parmağıyla gözünü açıp “pışşık” yapan elitist siyasilerin, yarın ülkeyi perişan ettikten sonra beş parmağını burnuna dayayıp kendilerine “nanik” çekeceğini iyi biliyor.
Zekeriya Say / Haber7
Yorumlar32