“Yallah Arabistan’a” diyenler “Kuzu kuzu” gitti!

  • GİRİŞ20.01.2025 09:30
  • GÜNCELLEME21.01.2025 10:26

“Yallah Arabistan’a” diyenler “Kuzu kuzu” gitti!

Cumhuriyet’in ilanından sonra iktidarı ele geçiren tek parti zihniyeti Müslümanlara yönelik sistematik bir zulme imza attı.

“Kamusal alan” bahanesiyle başlatılan bu amansız mücadele sonrası ülke mütedeyyin insanlar için adeta zindana döndü.

“Laiklik” bahanesiyle milyonlarca başörtülü kadın ile çok sayıda dindar erkek mağdur edildi.

Kimi okulundan, kimi işinden, kimi meslekte kalmak için boşandığı eşinden, kimi de uygulanan fiziki ve psikolojik şiddet nedeniyle sağlığından oldu.

Gücü ellerinde bulunduran laikçi azınlık, “Kara Fatma” ve “Yeşil Tespihli Şeytan”a benzettiği dindar insanları; “ikna odaları”, “polis copları” ve “ilkel yasaklarla” bezdirmeye çalıştı.

Bununla yetinmeyerek, “Madem değişmiyorsunuz, o halde şeriat kurallarının geçerli olduğu ülkelere gidin…” diyerek, onları kovmaya kalktı.

Cübbeli, sakallı Müslümanlara “Mollalar İran’a” şeklinde adres tarifi yapan seküler bağnazlar, başörtülü kadınlara ise “Yallah Arabistan’a” söylemiyle rota çizdi.

Bu baskı ortamı neticesini de verdi

1950’li yıllarda “kamusal alanda” başını örten ilk kadın olan merhum Mahmut Celalettin Ökten Hoca’nın kızı Dr. Hümeyra Ökten, çalıştığı hastanede uğradığı ayrımcılığın ve Peygamber Efendimize olan sevgisinin de etkisiyle Suudi Arabistan’a yerleşmek zorunda kaldı...

“Bu tip insanlar Türkiye'yi temsil edemez” diyerek başörtülü kızların, örnek aldıkları Batılı ülkelere gitmesini istemeyen fakat “Arabistan'a gideceklerse gitsinler. Hatta tamamen orada kalsınlar” diyerek onlara sadece Müslüman ülkeleri layık görenler, bu niyetlerini açıkça dillendirmekte de sakınca görmüyordu.

Mesela!

Seçim gezilerinde kamuya açık alanda abdest tazeleyen, miting kürsülerinde Kur’an-ı Kerim’den sûreler okuyarak dinî duygulara hitaben konuşmalar yapan İslamköylü “Nurlu” Süleyman Demirel...

Cumhurbaşkanlığının ardından artık elde edecek başka bir makam kalmayınca, “başörtüsü sorununun için çözümü” ile ilgili bir soruya, hem de katıldığı canlı yayında; “İlle de başı bağlı olarak okumak isteyen varsa Suudi Arabistan’a gitsin. Orada okusun. Türkiye laiklikten vazgeçemez. Herkes aklını başına toplasın” şeklinde cevap vermekte sakınca görmemişti.

Eh!..

Demirel böyle der de laikçiler durur mu?

Mütedeyyin kesime meydan okuyan dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, “Ben sokakta dolaşmalarına da taraftar değilim, Arabistan'a gitsinler” diyerek, dindar insanların tamamının sürgün edilmesini istedi.

Bir grup seküler provokatör, “Sıkma başlar Arabistan'a” eylemleri yaparak, bu rezil düşünceye destek verdi.

Bazı işgüzar bürokratlar ise Açık İlköğretim Okulu’nda okuyan başörtülü öğrencilere, Suudi Arabistan’da sınava gireceğine ilişkin belge göndermekte bile sakınca görmedi.

“Çöl yolcuları” başlıklı bir yazı yazan Sözcü’nün küfürbaz yazarı Bekir Coşkun, bir adım ileri giderek, “Bence bu arkadaşlar develere binip. ‘İslama uygun laik anayasa yapılır’ diye hep birlikte Arabistan çölüne açılabilir” diyerek, Başkan Erdoğan ve arkadaşları için “Arabistan'a gitsinler” dedi.

Sokakta gördükleri tesettürlü hanımları ve sakallı beyefendileri, “Defol git. Bu ülkede işiniz ne? Yallah Arabistan’a” sözleriyle taciz eden seküler teröristleri saymıyorum bile…

*

Malum zihniyetin, “Mütedeyyin insanları Arabistan’a postalama” hevesi bir ara o kadar ayyuka çıkmıştı ki sözde gençlere “rol model” olarak gösterilen sanat-sepet tayfası da bu konuya el atmıştı.

Oynadığı dizilerdeki halleşme sahneleriyle bilinen Deniz Çakır adlı oyuncu, lüks bir AVM’nin kafesinde gördüğü başörtülü kızlara; “Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!” diye çemkirmekten geri durmamıştı.

Amerikan sermayeli Fox TV’de yayınlanan “Popstar Alaturka” adlı yarışmaya katılan başörtülü bir yarışmacı ise kıyafetinden dolayı jüri üyesi Armağan Çağlayan’ın “Popstar giyimi ile dikkat çekmelidir. Sizden popstar olmaz” eleştirisine maruz kalırken…

Evli olduğu dönemde sevgilisiyle anaokulu açılışına katılan Gülben Ergen, başörtülü yarışmacıya sahip çıkan bir seyirciyi, “Burası Arabistan değil Türkiye… Türkiye Arabistan olmadı, olmayacak da... Türkiye Cumhuriyeti Devletini Atatürk kurdu ve biz Atatürk'ün çocuklarıyız” sözleriyle, kendince dövmekten beter etmişti.

Evet!..

Bir zamanlar Kültür Bakanlığı yapan Fikri Sağlar gibi isimler, üniversite okuyan başörtülü kızlara, “Suudi Arabistan tarafından gönderilen aylık 100 dolar karşılığında örtünüyorlar” iftirasını atıp, bu ülkenin öz evlatlarına “Yallah Arabistan’a” diyerek adres gösterirken…

Şimdi aynı zihniyet, birkaç Suud Riyal’i uğruna tam bir asırdır “bedevi” diye aşağıladıkları insanların ayağına gitmek için birbirleriyle yarışıyor.

“Ülker Stadyumu Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksinin” ismini “Atatürk” olarak değiştirerek ne kadar samimi bir Atatürkçü olduğunu ispat eden Ali Koç’un, 2 yıl önce sadece 1.6 milyon dolar için “Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa final maçını” Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynama kararı alması hafızalardaki yerini korurken…

Bu kez de “Fikrin fikrimiz, yolun yolumuz Ata’m” diyen Hande Erçel ile Tuba Büyüküstün, Afra Saraçoğlu, Burak Özçivit ve karısı Fahriye Evcen” gibi oyuncuların yanı sıra…

Kameralar karşısında “çişim var” diyen, plajlarda erkek erkeğe pozlar veren, sonra da politik tartışmaların içine atılarak “Geççek” adlı şarkısıyla 2023 seçimlerine giden süreçte muhalefete can suyu olan şarkıcı Tarkan Tevetoğlu, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giderek, “Arap Oscarları” olarak bilinen Joy Awards 2025 ödül törenine katıldı.

Törende “en iyi erkek oyuncu ödülünü”, konuşmasına Arapça “Riyad’da ne güzel bir akşam” sözleriyle başlayan Tuba Büyüküstün açıkladı.

Hâlbuki aynı hanımefendi, iki sene önce AK Parti iktidarını yıpratmak ve insanların mevcut hükümetten “memnun olmadığı” algısını oluşturmak için “Endişelerim var” diyerek, ikiz kızlarıyla Türkiye’den ayrıldığını açıklamıştı. Demek ki Tuba Büyüküstün, Arabistan’ı daha güvenli buluyormuş.

Benim asıl takıldığım husus ise Tarkan’ın Arabistan’a gidişi oldu…

Disney Plus’ın ‘Atatürk’ dizisini iptal etmesine önce susan, ardından da “Atatürk’ü daha fazla savunmamız lazım. Disney kararına tepki göstermemem hataydı!” diyerek günah çıkaran….

29 Aralık 2023’te, Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması planlanan Süper Kupa Finali sırasında Suudi yönetiminin, sonradan gündeme gelen Atatürk afişi ve tişörtlerine izin vermemesi yüzünden maçı oynamama kararı alan Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerine “dik duruşlarından dolayı teşekkür” ederek, “Ne mutlu Türk'üm diyene. Yurtta sulh, cihanda sulh” sloganları atan Tarkan, belli ki İzmir’deki konser vurgunundan sonra işleri bozulmuş olmalı ki…

Hiç gocunmadan Riyad’a giderek, kesenin ağzını açan Suudiler karşısında;

“İşte kuzu kuzu geldim” şeklinde şarkı söyleyerek, “şıkıdım şıkıdım” oynadı.

İyi de…

Madem 5 kuruş para için bu hallere düşecektiniz, yıllarca mütedeyyin insanlara niçin “Yallah Arabistan’a” diye zulmettiniz…

Bilseydik kendi aramızda para toplar, sizi biz oynatırdık!

Zekeriya Say / Haber7

Yorumlar93

  • Hasan h 6 saat önce Şikayet Et
    Ağzına sağlık yazılarını hiç kaçırmam senden ricam yazilari kitap hâline getirmen
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Öz gürcü 7 saat önce Şikayet Et
    Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Tilk 8 saat önce Şikayet Et
    Adqmsin haci
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Bekir 16 saat önce Şikayet Et
    Yine taşı gediğine koymuşsun.Helal
    Cevapla Toplam 12 beğeni
  • İlyas say 17 saat önce Şikayet Et
    Yıllarca dindar kesme cahil diyen sözde sanat ve sanatçı tayfasının ne kadar cahil ve kemiksiz oldukları gün yüzüne çıkıyor
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat