UCM’nin tarihi Netanyahu kararı

  • GİRİŞ25.05.2024 15:35
  • GÜNCELLEME27.05.2024 09:10

Bu hafta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, 7 Ekim'de İsrail'e düzenlenen saldırılar ve ardından Gazze'de yaşanan savaş nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar suçlamasıyla tutuklama emri talebinde bulunduklarını açıkladı.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde bu duyuru, İsrail ve müttefiklerinin yersiz öfke söylemini alevlendirdi.

Beklendiği gibi her iki taraf da bu ICC eylemini mümkün olan en güçlü dille kınadı. Batı medyasının taraflılığı nedeniyle İsrail ve müttefiklerinden gelen öfkeli tepkiler haber döngüsüne hakim olurken, Hamas'ın resmi açıklaması büyük ölçüde göz ardı edildi.

ABD’den peşpeşe gelen açıklamalar UCM’yi suçlama ve Netanyahu’yu aklama eksenindeydi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken Netanyahu için tutuklama isteyen UCM yetkililerine yaptırım uygulanabileceğini açıklarken, senatör Lindsey Graham da “Sıra bize de gelir” diyerek UCM’ye karşı yaptırım çağrısında bulundu.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, UCM Başsavcısı Kerim Han'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" çıkartılması için başvuruda bulunmasına "Sırada ABD var." diyerek tepki gösterdi. Yakalama talebinden sonra Netanyahu Kongre’de konuşma yapmak için ABD’ye davet edildi…

Blinken ayrıca İsrail'in UCM’nin Roma Tüzüğü'nü imzalayan taraflardan biri olmaması nedeniyle yargı meselesini de gündeme getirdi. Burada bile ABD'nin olağan çifte standartları ve ikiyüzlülüğü kendini gösterdi  çünkü Washington, UCM’nin Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik suçlamasını merakla memnuniyetle karşılamıştı…

Ne Gazze’de ölen 40 bine yakın insan önemliydi onlar için ne de 7 Ekim’den bu yana süren korkunç savaşın boyutları…

Zeynep Gül - Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat