Eski ABD Başkanı Trump, 13 Temmuz'da Pensilvanya'da Butler bölgesinde mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada silahlı saldırıya uğradı. Ülkede gerçek bir silah kontrolü olsaydı Donald Trump'a yönelik suikast girişimi yaşanmayabilirdi.

 Pensilvanya mitinginin ardından yapılan analizlerin çoğu ABD vatandaşlarının "kutuplaşmasına" odaklanmış olsa da, aynı zamanda çok açık bir gerçek de ortaya çıkmış oldu. Silaha erişimin kolaylığı ve yaşanan şiddet olaylarının fazlalığı.

Trump, bu yılın başlarında Pensilvanya'da düzenlenen Ulusal Tüfek Birliği'nin bir etkinliğinde konuşma yaptı ve katılımcılara, yeniden seçilirse "kimsenin silahlarınıza dokunmayacağına" dair söz verdi.

Başkan Joe Biden'ın Amerika'nın silah piyasasına verdiği iddia edilen zararı tersine çevireceğini ilan etmeye devam etti: "Biden'ın silah sahipleri ve üreticilerine yönelik her saldırısı, göreve döndüğüm ilk hafta, belki de ilk günümde sona erecek."

 Amerika'nın silah saplantısı ve ateş edip vurma zihniyeti ülkenin siyasi kültüründe öngörülebilir sonuçlara yol açıyor. 2009 tarihli bir raporda, Kongre Araştırma Servisi (CRS), ABD başkanlarına, seçilmiş başkanlara ve başkan adaylarına yönelik doğrudan saldırıların gerçekleştiği 15 olayı sıralandı. Bu tür dört saldırı, Başkan Abraham Lincoln, James A Garfield, William McKinley ve John F Kennedy vakalarında olduğu gibi ölümle sonuçlanmıştı.

Zeynep Gül / Haber7