Gazze Şeridi'nde ve Filistin topraklarının geri kalanında devam eden soykırım, çürük dünya düzenini ortaya koyuyor. İsrail bombaları tüm aileleri yok etti. Gazze Şeridi'ndeki mahallelerin ve evlerin yaklaşık yüzde 80'i yıkıldı ve Gazze Şeridi'ndeki her 10 kişiden dokuzu birden fazla kez evlerinden çıkarıldı. Zamanı çocukların cesetleriyle ölçtüğümüz bir noktaya geldik.

Tıp dergisi The Lancet tarafından yayınlanan bir makale, Gazze'deki gerçek ölüm sayısının 186.000'e ulaşabileceğini tahmin ediyor . Bunlar, İsrail işgal güçlerinin ayrım gözetmeksizin bombalama ve top atışı yapmasıyla doğrudan veya açlık, ilaç tedarikini engelleme, tıbbi tesisleri, kanalizasyon tesislerini ve içme suyu istasyonlarını yok etme ve hastalıkların yayılması için koşullar sağlama yoluyla dolaylı olarak neden olduğu ölümler.

Bu kitlesel ölümler, II. Dünya Savaşı'nın galipleri olan ve bir daha asla soykırım veya savaş yapmamaya yemin eden, BM Güvenlik Konseyi'ne hakim olan "medeni" dünyanın gözetimi altında gerçekleşiyor.

Gerçekten de, dar ulusal çıkarlar, karar alma tekelciliği ve daha küçük ulusların boyunduruk altına alınmasıyla yönetilen II. Dünya Savaşı sonrası düzen, ne güvenliği ne de barışı koruyamadı. Bunun yerine, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir ölçüde savaşların, suçların, kıtlığın, yoksulluğun ve ırkçılığın yayılmasına katkıda bulunarak dünyayı, arkasında büyük yıkım ve ölüm bırakabilecek küresel bir savaşın eşiğine getirdi.

Zeynep Gül / Haber7