Birleşmiş Milletler'e göre, Gazze'deki 560 okulun %93'ü 7 Ekim'den bu yana ya yıkıldı ya da hasar gördü. Yaklaşık 340'ı doğrudan İsrail ordusu tarafından bombalandı. Bunlar arasında hükümet ve özel okullar ile BM'nin kendisi tarafından yönetilen okullar da var. Artık İsrail'in Gazze'deki okulları sistematik olarak hedef aldığı ve bunun bir nedeni olduğu açık.

Filistinliler için eğitim alanları tarihsel olarak öğrenme, devrimci aktivizm, kültürel koruma ve İsrail sömürgeciliği tarafından birbirinden koparılmış Filistin toprakları arasındaki ilişkilerin korunması için hayati merkezler olarak hizmet etmiştir. Okullar her zaman Filistin halkının güçlendirilmesinde ve kurtuluş hareketinde önemli bir rol oynamıştır.

Başka bir deyişle, eğitim, 1948 Nakba'sından bu yana Filistinlilerin Filistin halkını yok etme girişimlerine karşı bir Filistin direnişi biçimi olmuştur. Yahudi milis güçleri etnik temizlik yapıp yaklaşık 750.000 Filistinliyi anavatanlarından kovduğunda, mülteci kamplarına yerleştiklerinde yaptıkları ilk şeylerden biri  çocukları için okullar açmaktı . Eğitim ulusal bir değere yükseltildi. Bu, Filistin eğitim sektörünün dünyadaki en yüksek okuryazarlık oranlarından bazılarını sağladığı noktaya kadar gelişmesini sağladı.

Gazzeli öğrencilerin düzenli elektrik kesintileri sırasında yağ lambaları veya cep telefonları ışığında çalıştıktan sonra en yüksek puanları aldıklarına dair hikayeler bolca vardır veya İsrail bölgeyi bombalarken bile durmayı reddederler . Tüm zorluklara rağmen derslerinde başarılı olmak bir direniş biçimi olmuştur.

İsrail'in şu anda yaptığı şey, bu direniş biçimini yok etmeye çalışmaktır. Filistinlilerin kültürlerini, bilgilerini, tarihlerini, kimliklerini ve değerlerini nesiller boyunca koruyup paylaşabilecekleri yolları ortadan kaldırmak için eğitim ve kültür kurumlarını ortadan kaldırmaktadır.