Diriliş Ertuğrul’un yapımcısından yeni bir dizi
‘Diriliş Ertuğrul’un yapımcısı Tekden Film ‘Aşkın Yolculuğu Yunus Emre’yi Ramazan ayı boyunca hafta içi her akşam izleyiciyle buluşturacak.
Yunus’un tasavvuf yolunda, hakikate ulaşmak için yaptığı yolculuğu ve bu yolda başta kendi nefsiyle olmak üzere verdiği savaş ile çektiği çileyi konu alan ‘Yunus Emre’ dizisi Ramazan’ın ilk günü başlıyor. Yapımını Tekden Film adına Mehmet Bozdağ'ın üstlendiği, senaryosunu Mehmet Bozdağ ve İsa Yıldız’ın yazdığı, yönetmenliğini ise Kamil Aydın’ın yaptığı Aşkın Yolculuğu ‘Yunus Emre’ dizisi Ramazan ayı boyunca hafta içi her akşam saat 22.00’de TRT 1’de yayınlanacak. Yunus Emre’yi Gökhan Atalay'ın canlandırdığı dizide Tapduk Emre’yi Payidar Tüfekçioğlu, Molla Kasım’ı Baran Akbulut, Bacım Sultan’ı Seda Tosun, Ahi Mesud’u Mehmet Çepiç ve Hanım Ağa’yı ise Asuman Çakır oynayacak.
“HAMDIM, PİŞTİM, YANDIM”
Yunus Emre’yi canlandıran Gökhan Atalay, Yunus Emre’nin hamlıktan yanmaya geçen sürecini anlatacaklarını söyledi. “Bize hep anlatılan ve gösterilenden daha farklı bir Yunus Emre göreceğiz” diyen Atalay, “Mevlana’nın ‘hamdım, piştim, yandım’ sözünden yola çıkarak Yunus Emre’yi üç evrede işleyeceğiz. İyi eğitim almış, benlik duygusu çok fazla olan kadı Yunus’un Taptuk Emre ile karşılaştıktan sonra benlikten birliğe geçiş sürecini ve bilinen Yunus Emre oluşunu göreceğiz. Yunus Emre karakterini canlandırmak şahsıma da büyük katkılar sağladı. Onu okudukça gerçeklerin çok da bize anlatıldığı gibi olmadığını fark ediyoruz. Tasavvufta karıncanın, filin, buğdayın ne manaya geldiğini öğrendim. Bu noktadan sonra Yunus şiirlerini okuduğumda karıncayı kafiye olsun diye değil de başka bir amaçla kullandığını fark ettim” ifadelerini kullandı.
“SEYİRCİ KENDİSİNDEN ÖNEMLİ PARÇALAR BULACAK”
Senaryonun Taptuk Emre, Yunus Emre ve Molla Kasım üçgeninde geçtiğini belirten yönetmen Kamil Aydın, seyircinin diziyi izlerken kendisinden de önemli parçalar bulacağını söyledi. Yunus Emre’yi insanların kendileriyle özdeşleştirebileceği bir hale getirmek istediklerini ifade eden Aydın, “Herkesin kafasında bir Yunus Emre var ama biz senaryoda farklı bir hal işledik. Medresede yetişmiş Yunus Emre’nin nasıl olabileceği üzerinden bir senaryo geliştirdik ve Yunus Emre’yi şimdiki insanların kendileriyle özdeşleştirebileceği bir hale getirmek istedik. Etrafına karşı yüksekten bakan ve gönlü daha nurlanmamış Yunus’un Taptuk ile buluşmasını anlatıyoruz. Taptuk’un ona verdiği nasihatlerle doğru yolu nasıl bulduğunu ve normal bir insandan Yunus Emre’ye nasıl geçtiği göstermeye çalıştık. Senaryomuz, Taptuk Emre, Yunus Emre ve Molla Kasım üçgeninde geçiyor. Seyirci, dizide kendisinden de önemli parçalar bulacak. Çünkü hepimizin nefsi var ve hepimiz onunla iyi kötü savaşıyoruz. Burada da izleyecekleri kendilerinden bir parça. Biz sadece başka bir dünyanın içinde seyirci için kurguladık” dedi.
“ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜK, TRT EKRANLARINDA GÖRÜNDÜK”
Çarşıdaki tüm esnaf birliklerinin başkanı Ahi Mesud karakterini canlandıran Mehmet Çepiç ise “Ete kemiğe büründük, TRT ekranlarında Yunus diye göründük. Yunus Emre dizisinin Türkiye insanı tarafından bilinmesi gerekiyor. Zaten biz kendi kültürümüzü biz bilemesek de tüm dünya çok yakından tanıyor. Canlandırdığım Ahi Mesud karakteri ise aynı zamanda esnafların da şeyhi olan çok dürüst bir derviş. Bu keyifli rol için çok çalıştım. Daha önce canlandırdığım karakterlerden çok farklı” dedi.
Çekimleri Beykoz Kundura Fabrikası’nda devam eden dizi için 13. yüzyılın dünyası inşa edildi. 10.000 metrekarelik alanda döneme ait iki adet kapalı ve açık plato kurulurken Nallıhan Çarşı, Karatay Medresesi, dergah, ahi ocağı, han gibi mekanlar inşa edildi. Ayrıca 250 kostüm ve 150 başlığın üretildiği çekimler için 3.000 metre kumaş kullanıldı.