haklı tepkiler ve yürüyüşler olmamalı mı?. bir haftadır yürütülen gösterilen ve savaş alanına döndürülen cadde ve sokaklara bakınca,insanın hak arayışı da içinden gelmiyor...kaldırım taşlarını sökecek,esnafın camlarını kıracak,belediye taşıma raçlarını yakacak,polislerin aracını yakıp devirecek ve onlara ana avrat küfredecek ve bunun adı ağaç sevgisi olacak veya hak arayışı olacak..bu kaba ve insanların canlarına mallarına zarar getiren gösteriler yüzünden hak arayışları belki de sokaklarda bi daha yapılmayacak..sesinizi bir gül veya çiçek sunarak da duyurabilirsiniz..şiddet en son seçenek olmalı mümkünse de şiddet olmamalı..

“İki körün hikâyesi”ni bilirsiniz... . Bir kör, diğer köre; “Allah’tan kork!.. Sen kör, ben kör!.. Nereden çıkardın dolmaları çift çift yediğimi?” diye sormuş da, arkadaşını suçlayan kör; “Ben öyle yapıyorum da!” diye cevap vermiş ya; “Sozde Yesil Agac süreci”nde CHP’lilerin, TKP’lilerin, BDP’lilerin, ÖDP’lilerin ve onlara “yardım ve yataklık” eden bütün “Bremen Mızıkacıları” korosunun yaptığı da, bundan pek farklı değil... Aslında, “dolmaları çift çift götüren” kendileri!.. Ama, “suçlama” ve “çamur atma”da üstlerine yok!.. “Zeytinyağı” gibi üste çıkıp, habire saldırıyorlar: “Niye çift çift götürüyorsun?”... Ulan, “yiyen” sen, “götüren” sen, “yapan” sen?.. Kalkmış, bir de “sütten çıkmış ak kaşık” ayaklarına yatıyorsun!.. Geç aynanın karşısına da, kendine bir bak!.. Görürsün ki, orada “sen” varsın!.. Sen, yani “Hayır Diktası!”

mehmet ali alaboranın iş bankası reklamı geliri yıllık 3 trilyon. dün açıklandı bu rakam..eylemde önde giden ismi verilmeyen bir sanatçının bindiği cip 1 trilyon lira...alkol ve faiz lobisinin hareketi..olay ağaç sevdası değil..alaboranın deyimi ile "haala anlamdın mı arkadaş?"...sahte fotoğraflarla halk galayana getirilmiş ve zokayı yutacak kaç tabe balık olduğunu da yabancı istihbarat test etmiş oldu...

Barbar Beyaz Türk Baharı!. daha çok paçoz panayırına benziyor.

yazılarınız, zülkarneyn. yazılarınız bence çok doğru sayın yazar , zülkarneyn senin beynn karanlıkda olabilir bu ülkede kasımpaşalı olmak bence gurur verici birşey ama karşısında olmak bence utanılacak bir durum bir aynaya bak derim

faşist ünlüler. Dindar halka saldıran , sanatçı diye geçine zavallıla ,r azınlıksınız.. anlıyormusunuz ..A-Z-I-N-L-I-K.. Müslüman Türk halkı sizin gibi düşünmüyor.. hacer hanım , yazınız güzel devamın dilerİm.. Sizi eleştirenler esas bu sanatçı bozuntularına tepkilerin gösterp dizilerin seyretmesinler.. konserlerine gitmeyip cd lerini almasınlar.. herkes biraz kendine baksın.. anlayan anlar herhalde..

senin de kasımpaşalıdan pek bir farkın yok.... sizin zihniyetiniz bu ülkede çökecek siz hiç merak etmeyin...!!!

sen hala kendini başörtülümü sanıyorsun. Sıcaktan başörtülü olduğundan şikayet eden ,sadece bir detay olduğunu söyleyen biri nasıl olurda başörtülü savunmasını yapar.Sen ve senin gibiler yüzünden sadece Allah rızası için örtününenler daha çok zulum görüyorlar

sessiz devrim... atılan adımlar temkinli olsun çünkü tahriklere kapılmaya hazır bir kesim var yorumlardan bunu anlıyorum..AKP'nin bu sürçeten alnının akıyla çıkması için oy veren,destekleyen kesimin sağduyulu fakat balık hafızalı olmamasını ümit ediyorum.en güzel tepki ve cevap demokratik ülkenin kaidelerine uygun biçimde ve vakti geldiğinde sandıkta verilecektir.bugün burada cihad ilan eden yorumcuların ilerleyen günlerde tv başında keyifle bu güya iktidarzede sanatçı tayfasını izlemeyecğine emin değilim..çünkü biz çabuk gaza gelen ve çabuk sönüp giden bir milletiz.tutarlı ve serinkanlı olamayışımız en büyük eksikliğimiz..Erbakan döneminin Müslümanlar aleyhine çevrilmesii gibi bu süreci de kendi aleyhimize çevrilmesine izin vermeyelim..

önceki yazınızı inanarak yazdığınıza inanmıyorum... zoraki bir yazıydı ve bu kadar sürdürebildiniz kabul edin..

tayyip bey dini değil siyasi bir figürdür !. yıllardır şunu söylüyorum; bu toplum tayyip bey ve ekibinin çalışmalarını malesef haketmiyor, zirvedeki idareciler halkın,muhafazakar ve mütedeyyin denen halkın birkaç gömlek ötesinde ve bana göre bu kadro eliyle yapılan iyileştirmeler Allah ın bu topluma peşin bir kredisi...! safları netleştiren ve ayrıştıran çatışmacı bir dil necm suresiyle birlikte teolojik olarak ta dolaşıma sokulan bir usuldur,bu ilerde kafirun ile sizinki size bizimki bize'ye evrilecektir ! şu anki tartışma ortamı akparti ye de chp ye de yarıyor zira chp tabanını elinde tutuyor akparti ise hem tabanını elinde tutuyor hem de chp karşıtı geniş kitleden kendisine ek destek devşiriyor,ikisi de memnun ! olması gerekn bu mudur derseniz hayır derim ama siyaset biraz da böyle bişeydir..sorun varsa o da akparti de tepeden tabana indikçe kalitenin net bir şekilde azalması,düşmesi ve malesef dip yapmasıdır...

Başbakanımıza sahip çıkmamız gerekir.... Aslında bir cihetten de bu halk Recep Tayyip Erdoğan gibi bir idareciyi de şu anda tam olarak hak etmiyor. Ama Rabbimiz bir ikram olarak bize ihsan etmiş. Neticede insandır ve hata sadır olabilir (ki bu olaylarda hatası olduğunu düşünmüyorum) sonuna kadar başbakanımıza sahip çıkmamız gerekir.

küfre karşı sesini yükseltmek kibir değil vakardır.. Beşer zulmeden kader adalet eder. Maalesef dünyevileşmenin bedelini ödüyoruz. 1930 lardan 2000 i yıllara kadar hadisin tabiriyle kurşunla örülmüş bir duvar gibi olan darbelere muhtıralara her türlü tazyikata işkencelere zulümlere maruz kalan ve sabreden İslami kesim, iktidarın el değiştirmesi ile gelen refah ve maddiyat cihetinde İslami hassasiyetler yerine maddi hassasiyetlere inkilab etti. Darlık imtihanında muvaffak olan İslami kesim varlık imtihanını maalesef kaybetti. Bugün bakıyoruz en takva şekilde tesettürlü giyinmiş bir kadının yanındaki kızı gelini vs. tamamen ehli dünya ehli sefahat bir tarzda hayatını devam ediyor. Ne acıdır ki dini imanı uğruna her türlü sıkıntıya göğsünü germiş olan kesim evladını lehviyatın sefahatın elinden kurtaramıyor. Hal böyle olunca da Cenab-ı Hakk’ın ikazını irtikab ediyor.

başbakanın otoriterliğine gelince. halk yavşamış başbakan istemediğinden,dün dündür bu gün bu gündür diye çarkçı başbakan istemediğinden,belli kriterleri gözeterek oylamaya katılmış ve halk oyu ile bir başbakan seçilmiştir..otoriter dil kullanıyormuş,biz buna attığı adımlardan emin bir uslub dememiz gerekmez mi??elbet ki zaman zaman dil sürçmeleri olabilir,söz ağızdan bir kez çıktıktan sonra geri dönüşü olmayabilir.fakat bu ülkenin çıkarları için gece gündüz çalışan hem ülke dışında hem ülke içinde bu ülke için gecesini gündüzüne katmış bir başbakan için,otoriter dil kullanıyorsun suçlusun demenin sizce ahleken ve vicdanen doğru mudur??ülkemizin gündemine dair kanuşalım,asgarü ücretten diğer ücretlere kadar bütün çalışanların haklarını konuşalım,kişi başı milli geliri konuşalım,bu dertlere bir çare bulalım olmaz mı?her kişiyi ilgilendiren konulara itibar göstermemiz daha uygun değil mi??

özlersiniz... çok fena özlersiniz ama ne özlediğinizi söyleyebilirsiniz ne de özlenen özlendiğini bilir,içinizde yaşar ve yaşatırsınız...bir de özlersiniz;bir dönemi özlersiniz ama zaman insanlar arasında çevrilmiştir ve zulumle abat olunamayacağından o dönem sunnetullah üzere yerini yenisine ve iyisine bırakmıştır,siz özlersiniz ama bu özleyiş özleneni geri getirmeye muktedir olmadığından hırçınlaşırsınız,faşistleşirsiniz,despotlaşırsınız,anarşistleşirsiniz,göüzünüz kararır zira bu zehirli bir sevgidir.ama iyiler sabırlıdır zira sizi anlıyorlardır,anlıyorlardır çünkü bin yıl yaşamak için geldiğinizi bildiklerinden gitmenizin ve dahi gitmeyi aklınıza getirmenizin,bunu içselleştirebilmenizin güç olduğunu biliyorlardır;iyiler diyor ki,bizden sual ederseniz bizler çok rahat ve iyiyiz..