Mesele aslında ne kadar basit. Hocaefendi abilere bir cevap verdi mi vermedi mi? Ama evet ama hayır. Burada herkes bir yorum yazmış sadeleştirmenin haklılığına dair. Şunu anlamıyorum hocaefendi neden kabul etmedi anileri neden? Tamam aleyhlerinde konuşmayı yasakladı ama kendi neden muhatab kabul etmedi. Çok acı değil mi bu?

Risaleleri Sadeleştirmek. Kur'an'ın meali varsa, Risalelerin de meali neden olmasın. Hem Risale Allah'ı bulmada amaç mı araç mı? Kur'an ve Peygamber bile Allah'a ulaşmada vesile iken Risaleleri tabulaştırmak niye? Hem Risalenin sadeleştirilmesi, İncil'in başına geldiği gibi, orijinalinin saklanması, yok edilmesi demek değil ki... Bir kişinin imanı güneşin üzerine doğup battığı herşeyden hayırlıdır buyuruyor Hz. Peygamber (as). Güneşin üzerine doğup battığı şeylerin arasında Risale yok mu? Hocaefendinin Risaleleri sadeleştirmesi onların tüm gençlere ulaştırma amacından başka bir amaç gütmez. Bu ise Risalenin yazılış amacına hizmetten başka bir şey değildir.

insaf. kardeşim bir eserin sadeleştirilip sadeleştirilmeyeceği yazarının bileceği bir iş yazarı izin vermiyorsa benim hocam izin veriyor diye yazarın görüşünü hiçe saymak nasıl bir anlayıştır.

risaleleri sadeleştireni sedeleştirirler. 1) Senai agabeyin yazısının altına aynen imza atarım. 2) Mathoja efendi: Üstadın varislerinin kimler olduğu orijinal Risale-i Nurda yazılıdır. ama belki o mısımlar sadeleşirken yazılmamış olabilir. 3) "Bir gün üstad ağabeylere şöyle der;" bunun kaynağı nedir ? 4) Üstad müteaddid defalar talebelerine "kendi tarzı usulunu devam ettirmeleri için" yemin ettirmiştir. 5) sol partilerle ve adaylarla pazarlık yapmak siyaset olmuyorda saffı evvel agabeylerin hiçbir pazarlık olmaksızın başbakanla görüşmesi ve dua etmesimi siyaset oluyor ? 6) "dersanelerin kapatılmasının şerefine mi? " yahu dershaneler de kursa gitmek FURUATTAN bir mesele mi ? sanırsınız medreseler veya ışık evleri kapanıyor ?

Emanet kimde?. Sn. Demirci,hocaefendi,üstadımızın talebeleri için kötü sözü,gıybeti bize men etti.onun için kelimlerime dikkaet edeceğim...Şuan üstedın emanetleri hocaefendide ve bunu bilmeyen ağabey yoktur..Dinen hukuken risalelerin tüm basım yayın hakkı hocaefendi tasarrufundadır...Sizce hocaefendi gibi bir zat(ki bunu üstad kendisi bahsediyor birazdan anlatıcam) birşey bilmeden böyle sadeleştirme falan yapacağını mı sandınız?Bir gün üstad ağabeylere şöyle der;Benden sonra öyle bir zat gelecek,o şuan aranızda yok sizin arkanızdan gelecek size yetişecek ve önünüzde gidecek...bunu kırkıncı hoca da sanırım söylüyor...Bunun kim olduğunu ağabeyler çok iyi biliyor...lütfen üstadımızın şuan emanetlerini taşıyan bir zat hakkında farklı şeyler söylemeyelim...

Dar görüşler.... Senai Bey ve yorumcu arkadaşlar, risalelerin sadeleştirilmesi ile ilgili düşüncelerinize katılmıyorum.Ben bunun üstadın ruhaniyetinden bağımsız bir şekilde yapıldığınıda kabul etmiyorum.Eğer olmasaydı risaleler latince yazılmazdı.Şimdi gençler çok daha rahat bir şekilde inşallah risaleleri okuyorlar.oluşturulmak istenen bir kast sistemimidir? Daha çok kişi tarafından okunasının ne zararı olabilir.Hoca efendi bu resimde niye olacakmış anlamadım; dersanelerin kapatılmasının şerefine mi? Abiler bir taraftan hizmete siyasete karışma derken diğer taraftan böyle bir zamanda Başbakanla görüşmeleri ne oluyor.Her halde Başbakana biat için değildir ama Başbakan hangi niyetle abilerle görüştü onu bilemem...

Vebaliniz çok büyük!. Sn.Demirci...Biliniz ki yazılarınız Hizmet Erleri ile Nur Kardeşleri arasına nifak sokmaktan başka birşey değil. Zaten insanlar bu dönemde fitnenin göbeğindeler. Böyle bir zamanda ortak payda olan Risale'i Nur'ları kullanıp araya su-i zannların girmesine sebep oluyorsunuz. Biliniz ki kendi populariteniz adına yaptığınız aklı selim?! beyanlar sizi ve sizi severleri de bu fitnenin içine farkında olarak ve ya olmayarak sürüklemektedir. Bu kadar vebali kaldırabileceğinizden emin iseniz devam ediniz, başarılı yoldasınız!

Cem Sultanı hatırlayın. Senai Bey, sizin aklınızdaki sorulara bir de ben ekleyeyim. Hocaefendinin asla reddetmeyeceği yaşayan risale-i nur talebelerinin talebleri dışında, omuzunda bir emanet olarak duran başka birirlerininde mektupları ve haberlerine cevap verilmedi. Neden biliyormusunuz? Ben söyleyeyim. O mektuplar ve haberler hiç bir zaman ona ulaşmadıda ondan. Buna emin olun. Bu satırların yazarı bu meseleye aynal yakin olarak şahidde ondan. Pekala, niye ulaşmadı diye soracaksınız. cennet mekan Cem Sultanı hatırlayın. Bu size bir fikir verir.

Senai Abi'ye katılıyorum.. Risale-i Nur müellifinin benzer bir konuda başka bir abiye izin vermediğini, "bastırırsan kapağına risale-i nur yazma, kendi adını yaz" dediği ispatlı şahitli iken sözümona gerekçelerle risalelerin dilini budamak, kısırlaştırmak, seviyesini indirgemeye çalışmanın maalesef bir izahı yok. Üstad, risale-i nurların bir vazifesinin de dili muhafaza olduğunu beyan ediyor. Dolayısı ile bu kadar kelime zenginliği ve dahası Kur'an kelimeleri ile donanmış bir eseri anlaşılmıyor diye sadeleştirmek doğru değil. Ki ben de risaleleri ilk tanıdığımda büyük oranda anlamadım ama abilerin tavsiyesi ile inatla yaptığım 2. okumada çözmeye başladım ve eserlere olan hayranlığım daha da arttı. Hocaefendinin kitaplarındaki dili Risaleleridekinden daha ağırdır. Ama kimse bu kitapları sadeleştirelim demez. nedense. Böyle bir meselede Üstadın varislerini bile dinlememesi Hocaefendi'den beklemediğim bir davranıştı.

Senai Bey, risaleleri sadeleştirilmesi çok iyi oldu.. Niçin iyi oldu, onu da söyleyeyim.Ben yaklaşık 20 yıldır risale okurum ve sözlüksüz doru düzgün risaleleri okumam mümkün olmuyor.Dili bugünün Türkçe konuşan insanları için gayet ağır ve ağdalı.Anlamak için çok çaba sarfettim.Benim bu risaleleri doğru düzgün anlamaya başlamam 2 seneden fazla sürdü.Israrcı olmasam herhalde bu kitapları ne bir daha okur ne de severdim.Ancak bir İngilizin risaleleri anlaması için yapılan tercümeyi hak görürken, bugünün Türk gençliği için bunu fazla görmeniz üzücü.Mesneviyide asıl dilinden okuyalım o zaman.Kuran meali okumakta olmaz.Niye, otur arapça öğren, değilmi?Bu sadeleştirilmiş risalelerden çok sayıda aldım ve çevremede hediye ettim.Pişman değilim.Daha bu konuda benim birçok gerekçelerim var.Sizinde vardır.Doğal olarak bence bu konuda doğru, bir tane değil.Şimdilik en azından ,bence, iki tane.

kardeşim meal başka sadeleştirme başka, 20 yıl okuyup halen anlamadıysan zaten bundanda anlamanı beklemek normal değil. Mesela Kur'an-ı kerimi mekke medinede sadeleştirip halka dağıtsalar yada satsalar bu sana hala normal geliyor mu?