Faran sizi edebe davet ediyorum. Önce bir hanımefendiye böyle bir tarzda konuşmanız edpsizce. Haddinizi biliniz.

edebi şehvet yazarların iflah olmaz züleyhasıdır!. ilkin daha ilk gördüğümde düşdüğüm notu yinelemek isterim;lütfen resminizi değiştiriniz zira doğal olmadığı gibi ziyadesiyle de 'rol' içeriyor! global dezenformasyon merkezleri dünya yunus emre yılı,dünya mevlana yılı gibi etkinliklerle aslında hiç de barışık olmadıkları bir değeri hatırlatıcı unsurları dolaşıma sokarak tarihin ara ara şahit olduğu parçanın bütünün önüne geçerek asıllaşması hastalığına ortam hazırlama ........ su taşımamak gerekir! hümanist çercevesini genişleterek lokal dincikler petdah etme ameliyesi avam toplumlarda kolay meyve verir! o yüzden hz peygamber benden sonrası için '' kur an ve onun şerhi olarak sünnetim-hadislerim değil!-''diyerek yol göstermiştir..böylesi çarpıcı mevzularda beyyine ile açılım yapmak elzemdir! bu arada kara sevda kullanımı yanlış,sevda zaten kara demektir,o vakit kara kara oluyor :)

Teo bence siz cüppeli esrarını içmişsiniz!. Bir kere önyargılısınız. sizinle tartışmaya girmek bile abesle iştigal. yazarın kastetmediği, adını bile zikretmediği şeyleri söylemiş gibi bir sanrı ile saldırıp duruyorsunuz. kardeşim yazarın söylemediği şeylerdan niye alınıyorsunuz anlamadım gitti. ne alıngansınız böyle? haydi Allah rast getire....

Bab-e esrarcı Bir daha BERABER okuyalım.... ''Sözkonusu şahıs söylenenlere bakılırsa, suçlu, hatalı, günahkâr, Allah ile kandırmış ve de bu dünyalık cezasını çekiyor.'' YAZIP, ÇAMURU YAPIŞTIRIYOR... SONRA DA Tabii iddialar doğru ise. DİYE DEVAM EDİYOR. Neden söz konusu şahıs bunu asla yapmaz ya da yapma ihtimali düşük demek yerine bu şekilde konuya giriyor? Edebiyat, eskisi gibi liselerde yazılan kompozisyonlarla sınırlı değil kardeş. Artık psikolojik etkileri de var... Bu yazıda olduğu gibi.

Teo asıl sana yazıklar olsun ki okuduğunu da yanlış okumuşsun!. Kardeşim bu ne biçim okunma.Seni okutan edebiyat öğretmenine yazıklar olsun. hiç bir şey öğretmemiş. Bu yazı baştan ayağa vicdan ve hakikat kokuyor. kaldı ki kimseyi de suçlamlıyor sayın yazar. Aksine meseleye vicdan boyutuyla bakıyor.Sen hangi gözle okudun kardeşim bu yazıyı. bence bir kez daha oku ve vicdanına danış. Greçekten de senin okuyucular varsa bu memelekette yazarın işi bayağı zor. Ben senin aksine bu yazıyı büyük keyifle ve gülümseyerek okudum. hem çcok hoş bir yazı, hem de vicdani yazı. herkesin kendince bir ders çıkaracağı bir yazı. Sayın yazarı gerçekten de tebrik ediyorum.

Yazıklar Olsun.... Yazının başından sonuna bakar mısınız? Sanki ortada fiilen işlenmiş bir olay var, yazar hanım da bunu Allah'a sığınarak örtmeye çalışıyor. Vay efendim insanların zaafları varmış da... Cübbelisi de Cübbesizi de hata yaparmış da... Cübbeli bunu yapmış da, bu hanımda GECE GİBİ OLACAKMIŞ! Bu demek ya! Bilinç altı iftiranın yeni versiyonu. Adamın işlediği bir şey yok ki!!! Siz kalkmış, bir fiil varmış gibi acınası sözlerinizle iftira atıyorsunuz... Okuyan kişilerinde zihin altına iyi girmiş. Bu yazıda resmen ŞEVKAT ile İFTİRA ATIYORSUNUZ!!! Hem de Allah'ı dahil edip.

BU YAZI VİCDANIN YAŞADIĞININ DELİLİ. Bir gün bir arkadaşım, "Bu ülkede müslümanın günah işleme hürriyeti bile yoktur." deyivermişti. Çünkü böyle bir durumda dinsizler bile nefsine yenilmiş o zavallının yüzüne dinini çarparlar. "Yazıklar olsun, dinin şunları şunları söylerken sen ne yapıyorsun?" Onun suçlandığı fiili her gün işleyenler bile onu ayıplıyorlar. Onun yapıp yapmadığı ortaya çıkar; ama sizinki zaten ortada; siz de azıcık utansanıza... Kıssa: Koyun bir gün bir tümsekten atlamış, kuyruğu kalkınca mabadi görünüvermiş. Keçi gülüp alay etmeye başlamış. Koyun da "Bre edepsiz, ne gülüyorsun, benimki yılda bir kere kaza ile göründü; seninki her zaman açık ya" demiş. Cemiyetin keçileri kendi arkalarına da zaman zaman baksalar iyi olur. Meryem Hanım'a bu vicdanlı yazısı için teşekkür ediyoruz.

tebrikler. hani derler ya "düşene bi tekmede sen vurma diye.. işte bu yazınızı okuyunca aklıma bu söz geliverdi. hakikatende bizim millet düşmeye gör düştünmü anında şakkadak damgayı vuru veriyorlar insanın alnına.. yaptıysada yapmadıysada sonuçta bir hesap gününden bahsediyoruz herkes kendi hesabını verecek.ama şu medyanın cübbeli üzerinden islama hakaretinden bıktım gerçekten.daha düne kadar kapısında sabahlayıp üzerinden prim kazanmaya reytig elde etmeye çalışanlar bugün köşelerinde yerden yere vurmaktalar.. tekrardan sizin bu akli selim yaklaşımınızı yazınıza aks ettirmeniz çok iyi ve yerinde olmuş.. ne günahına girelim ne arkasından konuşalım sonuçta yargıya intikal etmiş bir mesele kararı yüce makam verecektir.. akşam ana haberlerine bakarsak eğer metrise değil darağacına götürmek gerek vesselam :) daha iyi yazılarınızda buluşmak üzere..

Tam islami ve insani bir bakis acisi. Meryem Hanim, Allah sizden razi olsun. Maalesef bizim toplumun en büyük yanlislarindan biri de bu konudur. Hz. Isa´nin dedigi gibi : "Ilk tasi hic günahi olmayanlar atsin"... Baska söze ne hacet...Selamlar

kutlarım sizi Meryem hanım. Gerçekten de "Meryemce" yazıyorsunuz. Öylesine temiz öylesine asil bir üslup. doğruları sadece doğruları yazan şurada kaç kişi kaldı. Allah için sizi çok seviyoruz sevgili kardeşim.Allah razı olsun.

Nasıl yani sizdemi. gerçek din alimi anlattığı gibi yaşayandır Meryem hanım. Anlattığı gibi yaşamayanlar olsa olsa münafıktır. onlar başkaları gibi olamazlar. topluma yaşamlarıyla örnek olmak zorundalar. Onlar başkalarına ahlak dersleri verirken kendileri ahlaksızlık yapıyorlarsa bunun savunulacak hoşgörülecek nesi var Meryem hanım!!! Gerçek alimlerin adını duşmamışsınızdır siz. Televizyon kanallarında göremezsiniz. Onlar yaşadıkları gibi söyler, söyledikleri gibi yaşarlar. Son seksen yılın din alimi geçinenleri son seksen yılın çürüklüğü kadar çürük. Gerçek din alimleri geçmişte kaldı yada bugün sesini orada burada heryerde duyamazsınız.

eyvallah. Kusurları örtmede gece gibi ol! Sözü çok önemli bir sözdür. Nitekim gece çirkinlikleri saklar, kapatır, her şey derin bir suskunun içine gömülür. Derin bir uykunun akabinde seherin ışıl ışıl aydınlığı içinde yepyeni şeyleri barındırır ve unutturur gecenin karanlığını.