Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e tekrar sesleniyorum: Bize gazetelerin üçüncü sayfa haberlerini göstererek, kanun çıkaramazsınız.
Yorumlar207
Adnan özgür8 yıl önceŞikayet Et
Elinize sağlık mükemmel bir tespitler zinciri teşekkür...
BeğenCevapla
ibrahim ruhavi12 yıl önceŞikayet Et
sayın başbakanımız ve sayın milletvekillerimiz. Lütfen semra hanımın tespitlerini dikkate alın.milletimizin gelenek,görenek ve en önemlisi dini hassasiyetini göz alın.batıya uyanlar batmıştır.batının ahlaki yaşantısının ve aile yapısının batıyı nerelere sürüklediği ortadadır.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
Can Bican12 yıl önceŞikayet Et
Kendi yorumlarına göre Zehra Yavuz:. • Kızmaz, bilakis haklı eleştirilere kızanları sorgular.
• Hakaretvari yorum yazmak onun tarzı değildir. Eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgiye riayet ederek -kınayıcıların kınamasına aldırmadan- eleştiri hakkını kullanır. Ve bunu sırf toplumun düzelmesi için yapar.
• Yazılanları çok iyi anlar, kimseyi peşinen suçlu ilan etmez.
• Erkek kadın ayrımı yapmadan objektif yorumları tebrik eder.
• Haklı yorumları ile kötü niyetli erkekleri öfkelendirir ve İslamın istediği gibi bir “Erkeklik” in yeşermesi için dua/mücadele eder.
• Hak-hukuk konuları birkaç cahilin eline bırakılamayacak kadar mühim olduğundan ev işi yaparken dahi internet sitesi tıklar. O her zaman takiptedir.
• Sırf erkeklerin rahat etmesi için ara sıra kadınların suçlu olduklarını da kabul eder.
• Sema Maraşlı ile Twitter yazışmaları yapar ve “Bekar Erkekler” konusunda yazması için kendisine ricada bulunur.
BeğenCevaplaToplam 3 beğeni
Can Bican12 yıl önceŞikayet Et
Zehra Yavuza göre sayın Maraşlı:. Zehra Yavuza göre sayın Maraşlı:
• Kur’an ve Sünneti eksik ve kışkırtıcı (şekilde) yorumlar. İslami en iyi yorumlayan kişi ise hiç değildir.
• Hakikate erişemediğinden olaylara tek taraflı bakar, dolayısıyla bilimsel değildir ve her şeyi çarpık gösterir.
• Kadınlara kin kusar, kadın hormonlarıyla alakalı araştırmaları yazmaz, sistematik olarak kadınları eleştirir ve sürekli kadınların büyük çoğunluğunu "huysuz" gibi lanse eder.
• Dünyayı erkek hormonuna göre yorumlar. Dolayısıyla kendisinden insancıl bir tesbit beklenemez.
• Onun gibi düşünmeyenler erkek düşmanı/feminist değillerdir.
• Gururludur, hiçbir kusurunu, yanlışını kabullenmez. Ya cahildir ya da artniyetlidir. Kendisinden korkulmalıdır ve uzak durulmalıdır.
Not: Acaba sayın Sema Maraşlı kadın kılığında bir erkek mi?
BeğenCevaplaToplam 8 beğeni
Can Bican12 yıl önceŞikayet Et
Zehra abla bu kıyağımı unutma. Yapılan yorumların tamamının yaklaşık dörtte biri doğrudan Zehra hanıma ait olunca (ona karşı yapılan yorumlar dahil değil) zamana kıyıp yazdıklarını -kendi ibarelerine sadık kalmaya çalışarak- şöyle bir tasnif etmeye çalıştım. Elli küsür yorumu toparlamak epey bir vaktimi alsa da benden sonraki –yazıdan çok yorumları okuyan- arkadaşlara zamandan tasarruf ettireceği düşüncesi beni bir nebze rahatlatıyor. Hem Zehra Hanım’da acaba şunu yazmışmıydım diye bütün sayfaları dolaşmak zorunda kalmaz ve o kıymetli vaktini bizlere yeni ufuklar açmaya harcar. Zira zaman bu fani dünyada insanın gerçek sermayesidir. Hüsranımıza şahit olmaması temennisiyle...
BeğenCevaplaToplam 2 beğeni
darbeleredurde12 yıl önceŞikayet Et
tebrikler. diyorum,ilave edecek bişey bulamadım .
BeğenCevaplaToplam 5 beğeni
ömer12 yıl önceŞikayet Et
tebrikler. Harikalar yapmaya devam ediyorsunuz..
BeğenCevaplaToplam 8 beğeni
Nasuh BİLEN12 yıl önceŞikayet Et
Normali de bu. Kadının kadınlar hakkında incelemeleri-erkeğin erkekler hakkında incelemeleri.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
zehra yavuz12 yıl önceŞikayet Et
Bekar. Twitter-yazismamizda BEKAR ERKEKLER hakkinda da yazin lütfen diye rica ettim kendisine. Sadece evli-erkegi anlatmakla, evlilik sorunu cözülmez! Evli-erkeklerin evlenmeden evvelki hallerini de anlatmasi lazim!
BeğenCevaplaToplam 8 beğeni
zehra yavuz12 yıl önceŞikayet Et
Dengeli. BIR YAZI ICINDE hem kadin hem erkek dengeli bicimde elestirilmeli. Dengeli bicimde kadina-erkege cözüm sunulmali. Sonunda "kadin-erkek-elele" yazilabilinir o zaman. Ama BIR YAZI ICINDE sadece KADINI suclayip, kadinin hormonlarini gözardi edip, sonunda "kadin-erkek-elele" yazildiginda, "dengeli" bir söz olmuyor.
BeğenCevaplaToplam 9 beğeni
Nasuh BİLEN12 yıl önceŞikayet Et
İzafe edilen fıkrada. Nasreddin Hoca ben hayattayken buradan giderdim,demiş.Tecrübe-bilim sonuçlama.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
Nasuh BİLEN12 yıl önceŞikayet Et
Böyle mi denmesi isteniyor. Kadın erkek el ele vermesin-sabırdan uzak-suçlamayla birbiriyle savaşsın.
BeğenCevapla
mermus12 yıl önceŞikayet Et
bu kadar baskıya hormonlar dayanamadı. Erkeği erkek yapan hormon testosterondur.. ve artık modern amazonlar yeni dünya düzeninde testosterona ihtiyaç duyulmadığı gibi östrojene de ihtiyaç duyulmadığının, bıçağın iki tarafının da kestiğinin farkında olmaksızın rollerinin hakkını vermek için, sadece memelerini kesmekle kalmıyor rahimlerini de söktürüp atıyorlar.
BeğenCevapla
mermus12 yıl önceŞikayet Et
bu kadar baskıya hormonlar dayanamadı. Erkeği erkek yapan hormon testosterondur.. vahşi kapitalizmin sermayesi doğası gereği kar etmek amacı güder ve bu amaca ulaşmak içinde ucuz iş gücünü nerede ve nasıl elde edecekse oraya yönelir.bu yönelişte testosteronun pazarlık gücünü kırmak için , daha uysal , daha kolay kontrol edip yöneteceği kadının iş gücünü hedef aldı. erkek yada kadının değeri, üretim tüketim çarkı içinde ucuz iş gücü ve tüketici olduğu sürece vardır yoksa hiç bir değeri yoktur. aynı işi daha ucuza kadına yaptırabiliyorsa erkeğin iş gücüne ihtiyacı yoktur ve yine aynı işi makineye yaptırabiliyorsa kadının iş gücüne de ihtiyacı yoktur. kadını ucuz iş gücü ve tüketici olarak global yeni dünya düzenine eklemleyen sermaye, kadına biçtiği bu yeni rolü, ‘’kadının fendi erkeği yendi’’ safsatası ile sözde kadının elde ettiği bir kazanımmış gibi yutturdu ve kadın sevindirik oldu.
BeğenCevapla
mermus12 yıl önceŞikayet Et
bu kadar baskıya hormonlar dayanamadı. Erkeği erkek yapan hormon testosterondur.. geçmiş dönemlerde erkeğin, avda, tarlada tapanda erkeksi özelliklerinin avantajlarını kullanarak maişeti temin edip kadını ve çocuklarını koruduğu, yani neslin devamını garanti altına aldığı dönemlerde testosteron ihtiyaç duyulan erkeksi özellikleri sağladığı için erkeğe artı değer kazandırıp, erkekte aranılan nitelikleri temin ediyordu. sanayileşme, makineleşme, elektronik vs. alanındaki gelişmeler ilerledikçe rekabete girdiği kas gücünü ve onu sağlayan testosteronun prestijini silip attı. testosteron ve onun getirileri eski değerini yitirdi, testosteronun piyasa ve takas değeri düştü.tüketim ve üretim eksenli değer yargıları hakim unsur haline dönüştükçe ve üretim ve korunma için testosterona duyulan ihtiyaç azaldıkça erkeksi öğeye atfedilen nitelikler anlamını yitirdi ve tarih boyunca kabul görmüş kadın erkek rolleri ve görevleri yeniden tanımlanmaya başlandı ve ‘’modernitenin gereği’’ olarak dayatıldı.
Yorumlar207