Dürüstlük adamlığın markasıdır!
Dürüstlük adamlığın markasıdır!
Sevgili kardeşim Esra Elönü dün Haber7’deki köşesinde böyle “beylik” bir cümle sarf etmişti ki kendisini ayakta alkışladım.

Yorumlar21

  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Üstad Faran,. Estağfirullah, karşılıklı dua niyetine diyelim. Gerek devamında zikredilen takva kriterlerine bakıldığında, gerekse Fatiha'ya nisbetle kulun hidayet/istikamet üzre kalma yakarışının cevabı olarak algılandğında, Bakara'daki ayetde kasdedilenin iman sonrası bir takva olduğu görüşü daha tercihe şayan görünüyor. Allahu a'lem. Leyl suresindeki ibareler ise -ki hem metin hem de konu ile ilgili rivayetler her iki anlama şekline imkan tanıyor- Allah'ın (c.c.) hidayet nasib etme sürecindeki (aynı zamanda hidayet üzre kalmayı kolaylaştırıcı) sünnetini hatırlatıyor. Yani Allah (c.c.) dileyeni/dilediğini hidayete erdirirken -haşa ve kella- keyfi davranmaktan beridir. Ha keza dalalette bırakırken de. 'Onlar eğrilince, Allah da kalblerini eğriltti' (61/5).
    Cevapla
  • demokrat 12 yıl önce Şikayet Et
    Valla doğruluk dürüstlük ancak musalla taşında hatırlanır oldu!. ah imam efendiler ah, bu meseleleri niye yeterince anlatmazsınız ki! toplum öyle bir noktaya gelmiş ki din min kimseye sirayet etmiyor, takkiyenin biri bin para. Sözünde durmak, güvenilir olmak, erdemli olmak, faziletli olmak, şerefli olmak her adamın harcı değil ki Meryem Aybike Hanım.bir yazınız vardı, diyordunuz ya kadınlaşan erkekler, kadandan başka bir şeye benzeyen kadınlar devrine hoş geldiniz diye. Ne diyeyim kaleminize bereket be Aybike Sultan.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nasuh BİLEN 12 yıl önce Şikayet Et
    PEKİ MERYEM ABLA. Çalışanları olan özel sektör ve dergi adının yazıda ne işi var.
    Cevapla
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    Dürüstlik adamlıktır dediğin kriterlere mümin de deniliyor. ademe bizde adam deniliyor..şahitliğini nisa 135 e göre yapanlara adaleti ayakta tutanlara bizde adam deniliyor..eline diline beline sahip olana bizde adam diyorlar,emanete ihanet etmeyenelere adam deniyor,söz verince sözünde durana adam deniyor,anasına babasına çirkin davranmayana adam deniyor..bunları yapmayınca;adam mısın sen oğlum deniyor...aslında bizim kültürümüzde ki adam ölçütleri eman emin mümin ölçütleriyle aynı..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • faran 12 yıl önce Şikayet Et
    turgut1. üstad,lafız,mana ve maksat çercevesinde ele almak lazım..sureyi önce kendi iç konu bağlamında,sonra paragraflar arasında,sonra sure içerisinde,sonra sureler arasında...gibi,biliyorsunuz! benzermiş gibi duran mevzularda muhakkak bir nüans vardır,mesela muhatap farklıdır,sebep farklıdır...mümin olmakla hidayet kapısını tıklamak,aralamak çok farklı şeyler,üstelik fatiha kitabın özeti mahiyetindedir,her surenin tefsirinde başvurulabilir bir niteliktedir,biliyorsunuz.müslim ile mümin arasında bile yaman bir fark farken aydınlanmanın kapısından bakıvermek ile tahkiki imana kavuşmak arasında fark olmasın mı? bu arada ''Allah tan korkmak ile O ndan sakınmak arasında çok fark bulurum,hissederim'',hidayete sebep olan şey her zaman Allah korkusu olmaz/olamaz,temiz,bozulmamış bir vicdan sahibini herhangi bir olay bile tetikleyebilir,ben buna vehbi vahyin kesbi/keşfi vahye ünsiyetini itiraf etmesi,birbirlerini cezbetmeleri,birinin diğerine hicreti ..gibi bakıyorum..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • faran 12 yıl önce Şikayet Et
    turgut1. üstad,yerimiz dar,sairin gündemini de etkileriz buradan!imtihanda hangi din geçerli hususu dönemsellikle ilintili ama sizin sorduğunuz kapsamda elbette insanlığın son çevrimindeki son inen!ancak ''özel koşullar'' altında farklı inanç gruplarının da kurtuluşa mazhar olabileceğini düşünüyorum!örnek, ömründe islam ile karşılaşamamış bir 'dindar'mütedeyyin bir isevi nin ve/veya kutuplarda hisleri üzere derin yaratıcıyı sezen,hisseden ama nasıl davranacağını bilemese de bir iç saygı üzere yaşayan eskimoların,yine bunlar gibi medeniyet ile yüzleşme imkanı bulamayan ama aynı,benzer hassasiyet üzere olan bazı kabile mensuplarının..gibi.! bunu şundan hareketle söylüyorum;birine islam tebliğ edilir de o reddederse 'gavur',müşrik vb olur ama ya islam ile karşılaşamamışsa? bizde gavur ile gayri müslim kavramları birbirine karıştırılır ve çok yanlış kullanılır!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    Faran Üstad. fatihada ..ihdines sıratel mustakim:bizi dosdoğru yoluna hidayet et..duasına karşı hemen bu duanın karşı sayfasında ..zalikel kitabu:işte bu kitap laraybe fiyhi:kendisinde hiç şüphe yoktur..huden lil muttekin:Allahtan korkanlara hidayet eder..fatihada ihdine..bakarada huden..yani eğer Allahdan korkuyorsanız öyle düşünüyorsanız dosdoğru olmada samimi iseniz zaliket kitap::işte adres bu kitaptır denir...şayet sizin yaklaşım şeklinizle yorumlanacak olsa nisa 136 Ya eyyühellezine amenu aminubillahi ve rasulihivelkitabillezi nezzele ala rasulihi vel kitabillezi enzele min kabl İlaahir:ey iman edenler Allaha iman edin rasulune iman edin,rasule indirilen kitaba iman edin,ve daha önce indirilen kitaplarada iman edin...şu mu demek olurdu bak allah;allaha iman etmeden, peygambere iman etmeden kitaba iman etmeden mümin olunacağını ahanda söylüyor mu demeliyiz..papazlarda Allaha inanıyor,yahudilerde inanıyor ateistlerden başka kim inkar ediyorki..kimin dini indillahda geçerli?
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • ebruzer 12 yıl önce Şikayet Et
    ateist. ateist felsefecinin adı'Salih Bey' pek bir mânidar.sorsan; herkes dürüst,hiçkimse yalan söylemez,hiçkimse vergi kaçırmaz,kimse haksızlık yapmaz,kimse faize bulaşmaz..herkes kuran okur anlar yaşar...eee öyleyse neden hep eksi bakiye veriyoruz.neden gelir tablosu,bilanço tutmuyor.sonuç niye alacaklı çıkıyor.çekler karşılıksız senetler sahtemi.yoksa hepimizin adı Salih mi???
    Cevapla
  • faran 12 yıl önce Şikayet Et
    can bican. üstad,sözünüz üzere söz söylemekten hicap/imtina ederim ama şunu da söylemek isterim;ayetlerin birbirini tefsir etmesi bakımından dediğiniz de bir alternatif sunar lakin iniş zamanı göz önüne alındığında sanki daha müstakil -kendi aralarında- duruyorlar gibime geliyor.leyl suresinde ise sanki imandan ve sonrasından bahsederken bakaranın ilk ayetlerinde imandan öncesine/iman etme sürecine atıf,vurgu var gibime geliyor. not;ayetlerin birbirini tefsir edebilmesi için tefsir edenin tefsir ettiğinden daha sonra inmesi zorunluluğu yok,bu meyanda şu ayet şu olay üzere indi şeklinde ayetin inişinden çook daha sonra vuku bulan olaylara ilişkin eşleştirmeler vardır seçkin sahabi ağabeylerimizden,rol modellerimizden..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Üstad Faran,. Bakara suresinin başındaki ilgili ayeti, 'bu Kitab, her türlü önyargıdan uzak ve samimi bir okuyucuyu dalaletten hidayete erdirecektir' şeklinde anlamak mümkün olduğu gibi, kulun Fatiha'daki hidayet talebinin cevabı olarak değerlendirmek de mümkün. Ki bu durumda muhatab Fatiha ile dua eden mü'minlerdir. Leyl suresindeki ibarelerin ise bahsettiğiniz ilişkiyi daha net ifade ettiğini düşünüyorum.
    Cevapla
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    'takıntı' ya takılma translator kardeş.. Senin geçenki yorumuna değil de (ki o yorumda ifade edilenere tamamen katılıyorum), yazarın şiirle ilgili bir yazısında, yine uslubuna takıldığım kendi yorumuma atıfta bulunmak istemiştim. Yani ima değil samimi bir iç ses idi. Takıldığım noktaya gelince, yazarın böyle bir bakış açısına sahip olduğunu iddia etmiyorum. Sadece 'zaten dinimiz de bu hususta...' ifadesinin bendeki çağrışımını ifade ettim. Kur'an'ın bakış açısını anlama gayreti yerine, tezlerimizi 'dînî' dayanaklarla güçlendirme. Ya da delilleri aklî-dînî diye ayırma... <br>Beşeri hikmet, nebevi hikmetle çelişir mi? Dînî-dünyevî diye bir ayrım var mıdır? vs...<br>Bazı yorumcu kardeşlerin "yuh artık, bu yazıdan bu yorumu nasıl çıkardın?" diyebileceklerini düşündüğümden kendime (ve sizlere) acaba abartıyor muyum diye sordum.
    Cevapla
  • Ezel 12 yıl önce Şikayet Et
    Yazı çok güzel harika. peki özellikle bir iki yorumcunun ısrarlı burun kıvırma modları yok mu vallahi öldürüyor beni. Adamlar bardağı hep boş tarafından görüyorlar.Yani öylesine art niyet var.
    Cevapla
  • noter tasdikli yorumcu 12 yıl önce Şikayet Et
    sen de adam mısın demek. yerine yanlış olduğunu düşündüğümüz tezini çürütmek daha etkili olmaz mı bazı yorumu güçlü yorumcular yazarı hedef almadan fikrini hedef alıyorlar antipatimizi her seferinde buraya dökmek neye yarar daha iyisini doğrusunu biliyorsanız yazın biz de faydalanalım
    Cevapla
  • faran 12 yıl önce Şikayet Et
    bir not!. ''Zâlikel-kitâbu lâ raybe fîh, hüden lil-müttakîn'' şimdi;vahiy kim için yol gösterici,hidayete ulaştırıcı imiş? el cevap ;muttaki yani takva sahipleri için..peki müslüman olmadan takva sahibi,muttaki olunabiliyor muymuş? valla ben ayetin yalancısıyım,ayet olur diyor! bu meyanda adamlık tanımı takva ile karşılanırsa,takva da ontolojisine uygun yaşayan,huduri olan vicdanını kirletmeyen,bozmayan ..vb olarak tevil,tefsir edilirse.. o zaman,hakikaten o zaman ne olmuş oluyor?
    Cevapla
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Kişinin namazı ve orucu sizi aldatmasın. Güvenilir olmayanın dini de yoktur.. şeklinde bir hadis rivayet edilir. Nifak alametleri hususundaki hadis-i şerife dayanarak emin/güvenilir olmanın, iman ile doğrudan alakalı olduğunu söyleyebiliriz. Hatta kelimelerin arapça -ortak- kökeninden hareketle "İnanmak aynı zamanda güvenmektir" de diyebiliriz. Bu nedenle Meryem Hanım cidden mühim bir konuyu dile getirmiş. <br>Lakin -yine- bir noktaya takıldım. Bir konu hakkında konuşurken varmış olduğu kanaati dile getirip sonra da 'bu hususta zaten dinimiz de şöyle şöyle buyurur' yollu ifadelerden hep rahatsızlık duymuşumdur. Bu gibi ifadeler bana, hayata ve olaylara 'seküler' bir bakış açısının işaretçisi gibi gelir. Halbuki, -bilinçli olarak- Allah'ın birleştirilmesini emrettiğini ayırmak, misakından sonra ahdini bozmanın emaresidir. <br> Çok mu takıntılıyım acaba?
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat