Muhabirlikten patronluğa 38 sene
Zonguldak'ta 48 yaşındaki Ali Cinal, 10 yaşında matbaacılıkla başladığı mesleğinde 38 yıl geçirdi. El dizgisi, sıcak baskı ve ofset baskı ile gelişen teknolojiye ayak uyduran Cinal, 6 yıl önce eşiyle birlikte kurduğu gazetesini yaşatıyor. Mesleğini bırakarak eşine yardım eden Seher Cinal da 6 yıllık gazetecilik geçmişiyle sahada gazetecilik, evinde de çocuklarına annelik yapıyor.
Kent merkezinde yaşayan 48 yaşındaki Ali Cinal, matbaacılıkla gazetecilik mesleğine başladı. Matbaanın ardından kentin en köklü gazetelerinden biri olan Şafak Gazetesi'nde muhabirlik yapan Cinal, 20 yıllık muhabirlik görevinin ardından genel yayın yönetmenliği yaptı. Mesleğinden emekli olan sarı basın kartı sahibi Cinal, 6 yıl önce Kozlu ilçesinde Çınar isminde kendi gazetesini kurdu. Resmi ilan almadan sadece abone ve reklam gelirleriyle mücadelesini sürdüren Cinal, bu süreçte başka bir işte çalışan 44 yaşındaki eşi Gülseher Cinal'a birlikte çalışmayı teklif etti. Eşinin teklifi üzerine mesleğini bırakarak gazeteciliğe başlayan Gülseher Cinal, 6 yıllık meslek hayatında azmederek sarı basın kartına da başvurdu. İletişim Başkanlığı tarafından sarı basın kartı da onaylanan Cinal, gündüzleri sahada gazetecilik, kalan zamanlarında da iki çocuğuna annelik yapıyor.
"İlk günkü heyecanla çalışıyorum"
Eşinin desteğiyle yayın hayatını sürdürdüklerini ifade eden Ali Cinal, her gün mesleğe ilk gün başladığı gibi çalıştığını söyledi. Cinal, üç kuşak geçiren gazetecilik mesleğinin teknolojiyle de değiştiğini anlatarak şöyle dedi:
"1983 yılında matbaacılıkla gazeteciliğe adım attım. Matbaadan sonra muhabirliğe ardından da Zonguldak'ın en eski gazetesi olan yerel Şafak Gazetesi'nde 20 yıl muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine kadar oradan da emekli olup kendi gazetemizi eşimle beraber kurduk. Günlük olarak Kozlu ilçesinde günlük olarak tek biz yayın yapıyoruz. Anadolu basınının resmi ilan almadan hayatta kalınamayacağı tabirine karşı ilan almayan tek gazeteyiz. Sadece halk odaklı özel haber, reklam ve abone desteğiyle 6 yıldır günlük yayın yapan gazetemizi yaşatmaya çalışıyoruz. 1983 yılında gazeteciliğe başladığımda teknoloji günümüz teknolojisi değildi. Kasalarda her bir gözünde harf olan tek tek elle dizilen bir kuşaktan geldik. Daha sonra o kuşakta üç dört yıl çalıştıktan sonra sıcak dizgiye geçtik. O dönemde uzun yıllar çalıştık. Teknoloji ilerledi. Bilgisayar ve ofset tekniğine döndü. O ara muhabirlikte el müsvetteleri, daktilo şeklinde en son da teknolojik tasarımlarla meslek üç evre geçirmiş oldu. Bu gazetemizin hem muhabirliğini hem tasarımını yapıyoruz. Hem montajını yapıyoruz hem baskısını biz yapıyoruz. Dağıtımını da gerçekleştiriyoruz."
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü
Sosyal medyanın gazeteciliğe etki ettiğinin altını çizen Cinal, "Öncelikle şunu söyleyeyim. Ne güzel 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Maalesef teknoloji ve sosyal medyanın ilerlemesiyle çalışmayan gazeteciler de ortaya çıktı. Takdir ederseniz gazeteciliğin en zor olan kısmı saha çalışmasıdır. Maalesef siz saatlerce haberi kovalıyorsunuz. O bilgiyi alıyorsunuz, okurlarınıza aktarıyorsunuz. Bu işe hiç emek vermeden haberi kelime kelime alıp kendi sitelerinde çıkarsa gazetelerinde yayınlıyorlar. Buna gazetecilik diyorlar. Ben resmi ilan almıyorum. Hiç de müracaatım da yok. Çünkü resmi ilan gazetecilik odaklı çalışmıyorum. Halk odaklı gazetecilik yapıyorum. Halk okuyacak. Halk reklam verecek. Esnafı reklam verecek. Bizim bir avantajımız var. Muhabirliği, matbaa kısmını tamamen kendimiz yapıyoruz. Geçmişten gelen birikimimiz var. Ben emekliyim hala ilk bu mesleğe başladığımdaki heyecanla bu işi yapıyorum. Türkiye'de belki en güçlü kadro bizim kadro. Eşimle beraber muhabirlik, baskı ve tasarım yapıyoruz. Ağabeyim de dağıtıcılık yapıyor. Gazetecilik yaparken öyle lay-lay-lom yapmıyoruz. Bir yolsuzluk haberi yaptığında sana teşekkür etmiyoruz. Tehditler de aldık. Eşim işin içinde olunca zorluğu da bilince normal hayatımızı da kolaylaştırıyor" şeklinde konuştu.
Sahada gazeteci, evde anne
Eşinin desteği ile mesleği öğrendiğini anlatan 44 yaşındaki Gülseher Cinal, "Farklı işte çalışıyordum. 6 yıl önce eşim kendi gazetesini kurduğu zaman haftalıktı. Gayet güzel de işini yürütüyordu. Bana çok da gerek kalmıyordu. Ama günlüğe döndükten sonra çalıştığı kişilerle gel birlikte çıkartalım gazeteyi dedi. Ben sana öğretirim dedi. Bilgisayar alt yapım zaten vardı. Ali beyin de bana öğrettikleriyle her gün yeni şeyler öğrenerek bu mesleği sürdürmeye çalışıyorum. Daha yolun başındayım. 5 yıl oldu. Daha öğreneceğim çok şey var. Bu mesleğin güzel yanı her gün yeni bir şeyler öğrenmeniz. Her gün yeni bir şeyler öğrenerek bu meslekte ilerlemeye çalışıyorum. Belli saate kadar haber peşinde koşuyoruz. Bu işin en zor yanı sahada çalışan arkadaşlarımız. Gerçekten doğru ve güzel haber yapabilmek için okurlarına, doğru bilgileri ulaştırmak için çok çaba sarf ediyorlar. Kalan zamanlarımda da evde yemek, bulaşık, çamaşır bütün ev hanımlarımızın yaptığı iş. Hem işi hem de anneliği bir arada yürütmeye çalışıyorum. Ben ona destek oluyorum o da bana destek oluyor. Birlik olmayınca hiçbir şey olmuyor" şeklinde konuştu.
YORUMLAR