Gezi provokasyon mu komplo mu?
- GİRİŞ11.06.2013 11:05
- GÜNCELLEME11.06.2013 11:05
Bir komplodur zira çeyiz sandıklarında bin bir çeşit komplo biriktirdiklerini yaptıkları yıkım küfür ve vandalizmle bize gösterdiler. Çevreye ve insanlığa inanılmaz derecede zarar verdiler.
Üç hafta önce devlet faizleri düşürdü. Kredi ile borçlananlar, bankalarla iş görenler daha az faiz ödeyecekler. Gezi'de özellikle Garanti bankası Ceo'sunun geziye destek vermesi bu yüzden oldukça manalı. Başbakan'ın faiz lobisi dediği şeydir… Yani komplo olmasa da hükümet yüzünden çıkar zedelenmesi yaşayanların provokasyon malzemesi olmuştur Gezi.
Diğer yandan Başbakanın bir takım icraatlarını, tavsiyelerini emir telakki olarak hissedenlerin uzun zamandan beri bir tepki olarak ortaya döküyorlardı. Gezi de onlar için büyük bir malzeme oldu. Tarık Akan, Levent Kırca gibi kendisine sanatçı diyenlerin hükümete karşı büyük nefretlerini, yeri geliyor küfürlerini birkaç yırdır görüyoruz. Mehmet Ali Alabora'nın ve eşi Pınar Öğün'ün oynadığı “Mi Minör” ise Gezi olaylarının bir komplo olarak görülebilme olasılığını arttırıyor. Zira Alabora tamamen Başbakanı, ceketine ve el kol hareketlerine kadar bir diktatörmüş gibi taklit ediyor.
Alabora'nın eşinin de Türkan Saylan gibi bir kadının hayatını oynamış olması ve başörtülülere karşı ne kadar nefret duyan; Saylan'ın başörtüsü yasaklarının baş mimarlarından biri olduğunu düşünüce komplo olasılığının hiç de az olmadığını gösteriyor. Ayrıca attıkları twetterlerini de gördük.
Tarık Akan'ın da Alabora ailesiyle oldukça yakın olduğunu düşününce Gezi olaylarının senaryolaşma ihtimalini bende artırıyor.
Umarım öyle değildir. Zira sanatçılara bakış açımız inanılmaz derecede değişecek. Oynadıkları her oyunun arkasında bir komploya hazırlık mı diye düşünmeden edemeyeceğiz.
Mehmet Ali Alabora dün bir basın toplantısı yaptı. Tehdit aldığını ve avukatıyla polis koruması istediğini belirtti. Devlet, mutlaka Mehmet Ali Alabora'nın can güvenliğini koruyacaktır.
Korumalı da...
Ama bu ülkede hiçbir Müslüman, bir sanatçı ya da bir yazarı hedefine koyup onu tehdit edip hayatına kastetmemiştir. Etmeyecek de…
Zira bu ülkede bu işleri ancak ve yalnız Silivri'dekiler yapmıştır. Hükümetleri yıkan derin devletler yapmıştır. Geziye çıkmış illegal sol örgütler yapmıştır.
Onların bir kısmı şu an hesap veriyorlar. Mehmet Ali Alabora'ya hayatı için tavsiyem: Müslümanlardan değil dışarıdaki Ergenekonculardan korkması!
Biz Müslümanlar bu ülkede hiç kimsenin canına kastedecek gözle bakmadık ki üstelik ne yaparlarsa yapsınlar… Ancak bunları Silivri'yi koruyanlardan beklesin Alabora.
Diğer yandan çevre duyarlılığı ve bireysel özgürlüklerin talep edildiği ve bunların provake edildiğini de unutmayalım.
Başbakanımızın gençliğinin karşısına, biraz da takım elbiselerini çıkarıp görünmesini çok istiyorum. Renkli tişörtler giyip gençliğin karşısına çıkmasını ve sivil giyimlerini arttırmasını… Gençlik böyle bir Başbakanı daha çok bağrına basacaktır. Zira çok daha duygusal ve postmodernler.
Gençlik kolları ve MTTB gibi yapılarda bile gençlik saçma sapan koyu takım elbiseleri giyiyorlar. Onlara da bu takım elbiselerini çıkarmalarını tavsiye ediyorum. Zira Türkiye artık Ak Parti ile birlikte 10 yıldır sivil bir demokrasi ile yönetilmektedir. 50 yıl önceki gençlik gibi siyah takım elbiselerle örgütlenmeyin lütfen. Çağınızın kokusunu alın biraz. Geçmişi taklit etmeyin.
Hacer Aydın - Haber 7
aceraydin@hotmail.com
https://twitter.com/hacer_aydn
Yorumlar14